Sahurun sessizliği, iftarın coşkusu…

Ramazan; sadece oruç tutmak değil, sahurun huzurunu ve iftarın heyecanını da doyasıya yaşamaktır…

Gecenin sessizliğinde sahura kalkmak, niyet etmek, akşam ezanıyla sofraya oturup dualarla orucu açmak…

İşte günün bu anları, Ramazan’ın en özel ve en unutulmaz zamanlarıdır.

Sahur; Ramazan’ın belki de en sessiz ama en bereketli anıdır…

Gün doğmadan uyanmanın, uykunun en tatlı rehavetinden sıyrılıp, sahur sofrasına oturmanın ayrı bir huzuru vardır. Çocukluğumda sahura kalkmanın ayrı bir heyecanı vardı kendine özgü…

Davul sesleriyle uyanırdık sahura. Hem de bir değil, birkaç davul sesiyle… Mahalleden geçerken camı açar, davulcunun söylediği manileri dinlerdik. Şimdi ise telefonun alarm sesiyle uyanıyoruz, davulcunun manisi şöyle dursun, kendisini bile göremiyoruz, arada uzaktan bir- iki tokmak sesi belki, o kadar. Çocukluğumdaki o heyecan olmasa da sahurun bereketi hep aynı. Bir hurmayla bile olsa sahura kalkmak, sadece midemizi değil, ruhumuzu da doyuruyor.

Ve sonra gün boyu beklenen o an gelir…

Akşam ezanı okunur, dualar edilir. O ilk yudum suyun, o ilk lokmanın lezzeti başka hiçbir şeyde yoktur. İftarlar sadece açlığı gidermek için değildir, sabrın, dayanışmanın ve şükrün doruğa ulaştığı anlardır. Eski Ramazanları düşününce aklıma mahallemizdeki iftar sofraları geliyor. Ezan saati kapılar arası ikram yarışı başlar, eline tabağını ya da tepsisini alan komşunun kapısında, herkes birbirine bir şeyler ikram etme telaşında…

Ne güzel günlerdi ne güzel komşuluklardı ne güzel Ramazanlardı…

Şimdi hayatı daha bireysel yaşıyoruz, belki daha bireysel iftarlar yapıyoruz. Zaman değişti dolayısıyla her şey değişti. Ama Ramazan’ın paylaşma ruhu hala içimizde. Bir lokmayı bölüşmek, bir gönle dokunmak hala en büyük zenginliğimiz değil mi?..

Ramazan’ın iftar ve sahur sofraları, sadece yemek yenilen yerler değil, gönüllerin birleştiği, dostlukların pekiştiği, duaların ortaklaştığı mekânlardır. Bir araya gelmenin, birlikte olmanın, şükretmenin değerini en çok bu sofralarda anlarız…

Bir tabak yemeği paylaşmanın, bir gönle dokunmanın bereketini hissetmek çok önemlidir. Çünkü Ramazan sadece aç kalmak değil, gönülleri de doyurabilmektir. Bu Ramazan’da iftar ve sahurun sadece midemizi değil, ruhumuzu da doyurmasına vesile olmamız duası ve dileğiyle.

Hayırlı Ramazanlar…