Belediye Başkanları da yemin etmeli mi?..
Zaman zaman gündeme geliyor, en son da takip edebildiğimiz kadarıyla Ocak ayında yapılan bir ankette vatandaşın %88’i “etmeliler” demiş.
Çok mühimdir yemin.
Yemin etmek güzeldir, hoştur da kim ne kadar uyuyor yeminine, kim ne kadar sadıktır; işte orası muamma…
Cumhurbaşkanı da yemin eder avukat da.
Milletvekili de yemin eder doktor da.
Asker de yemin eder polis de.
Bazen “ant” denir adına, bazen “söz”.
Hepsi yemindir neticede de en masumanesi çocuklarınki olsa gerek…
“Vallahi de billahi de….”
Daha yemin ederken yeminin cılkını çıkarma yolları da yok değildir hani, yok bir ayağını hafiften kaldır yok şöyle yaparsan yeminin sayılmaz falan…
Yemin sonuç itibariyle sembolik.
Eğer etik değerlerin varsa, vicdanının sesine kulak verebiliyorsan; özün sözün zaten bir ise yemin formalitedir aslında da fırıldaksan, zaten hayatın yalansa, inanmadığın değerleri bir yere gelebilmek için tutuyorsan, ne kadar yemin etsen de için kara olunca beyaza çalmaz ki bir daha!
Mahkemede her tanık yemin eder.
Belki binde bir kişi çıkar, yemin etmekten imtina edip tanıklıktan çekilen.
Herkes doğru söyler(!) mahkemede.
Tarafların karşılıklı tanıkları, aynı duruşmada birbirlerinin 180 derece zıt beyanda da bulunsunlar; hakim saçını başını da yolsa dediğim dediktir çoğu: “Ben doğruyu söylüyorum”.
Velhasıl herkesin doğru’cu olduğu bir memlekette bu kadar çok üç kağıt, yalan, dolan, deveyi hamuduyla götürme nasıl oluyor haliyle şaşırıyor insan.
Dağılmasın konu, belediye başkanları da yemin etmeli mi?..
Neden etmiyorlar ki sahi?
Sonuçta uzun bir süre metropol olsun, küçük bir ilçe olsun; bir yerleşim yerinin birinci sıradaki aktörleri değiller mi?..
Milletvekilleri yemin ediyorlar da n’oluyor demeyin; olsun milletvekilleri ediyorsa başkanlar da etsin işte…
Ama klasik bir metin olmasın bu kez; şöyle olsun misal:
“Milletin parasını çar çur etmeyeceğime…
Liyakatli kadrolarla çalışacağıma…
Akıl dışı harcama yapmayacağıma…
Zenginleşmeyeceğime, çevremdekileri de zenginleştirmeyeceğime,
Uçuk kaçık para yutan yap-boz işlere para harcamayacağıma..
Parti rozetimi çıkaracağıma… 
Belediyemi partinin arka bahçesine döndürmeyeceğime…
Gerçek dışı vaatlerle halkı kandırmayacağıma…”
Uzatabiliriz daha…
Sayıştay raporlarında belediyelerin halini okuyor musunuz; zaman zaman ulusal basındaki birkaç gazeteye yansıyor; belediyeler usulsüzlük, hesapsız kitapsızlık yumağına dönmüş, ne kadar yanlış varsa belediyelerde…
O zaman belediye başkanı yeminine bir cümle daha ilave edelim mi:
“Belediyemin isminin Sayıştay raporlarında yer almaması için elimden geleni yapacağıma…”
Ne dersiniz?..
Kayahan ne güzel söylerdi:
“Cehennemde yansın bu dilim
Bir yemin ettim ki dönemem”

Yerel seçim şenlikleri bu kez Ramazan eğlencesi olarak devam ederken “yemin” geldi aklımıza öylece…
Dağ taş, yer gök, çimen duvar, direk her yer reklam ve vaate gark olunca.
“Ört ki ölem” halleri sanki!