Bu gün size bir hikâye anlatmak istiyorum. Belki bunu bilenler vardır ama yine de önemli olması bakımından okuyucularımla paylaşmak istedim.
Patron artık emekli olmak için müracaat eden emektar ustasına dedi ki-Sizden son bir ricam olsun, son bir dairemi daha yapın ve gelin emeklik ikramiyenizi takdim edeyim. Yaşlı marangoz eve gelince çocuklarıyla emekliliğini kutlarken eşi ve çocuğuna –Patron son bir daire daha yapmamı söyledi artık benden ne koparırsa kazanç sayıyor ben onu da yapacağım ne yapalım artık emekli ikramiyemi versin de ne yapalım. Çocuğu dedi ki: Baba bu adam seni yıllarca çalıştırmış işte. Ne yani son bir ev daha yapmanı mı istiyor? Yani seni illa sonuna kadar limon gibi sıkacak.
Marangoz bu defa patronun hatırı için yaptığı işini bir an önce bitirmek için hiç özen göstermiyordu. Gelişigüzel baştan savma bir işçilikti yaptığı. Yılların tecrübesiyle durumu çok iyi idare ediyor dışarıdan bakıldığında pek hatalı bir çalışma da sergilememiş oluyordu. Nitekim bu yaptığı dairenin işini diğer yaptığı işlerden önce tamamlamıştı. Anahtar teslimi için patronun huzurunda çıktı. Patron emektarı marangozun emekli çekini imzaladı. Kendisine takdim etti. Ardından dedi ki-Buyurun yaptığınız daireye bakalım. Patron kendisine bir sürpriz yapmak istemişti. Birlikte daireye geldiler. Marangoz ise kendi kendine kurup çözüyordu: Acaba eskisi gibi kılı kırk yarıp inceler mi? Bir hata kusur bulursa işi uzatırsa yandım… Dairenin kapı anahtarını eline alan patron hiç içeri bile girmeye ve incelemeye gerek görmeden ihtiyar marangoza döndü:
-Ustam dedi ^^bunca yıl hep bana güzel işler yaptın. Hepsinden güzel paralar kazandım, size bir sürpriz yapayım dedim senden yapmayı istediğim son daireyi sana hediye etmek için yapmanı istemiştim. Ellerine sağlık. Eminim bunu da diğerleri gibi mükemmel yapmışsındır. Buyrun anahtarı alın bu daireyi size firmamız adına hediye ettim, bu da tapunuz.
Marangoz olduğu yere yıkılıp çöküp kaldı adeta. Ne büyük bir hata yaptığını anlamıştı ama artık iş işten geçmişti. Çünkü elinde ki parayla daireyi yeniden sağlam bir şekilde yapması mümkün değildi.
Evet değerli okurlarım hepimiz aslında yaptığımız iş ile kendimizin hayatını örmüyor muyuz. Ne kadar kazanç elde etmek istiyorsak o kadar dürüst olmalıyız diye söyleyenler ne kadar kazançlı oluyorlar acaba. Oysa ki işin en doğrusu hangi işi yaparsak yapalım maddi karşılığı az olsun çok olsun en dürüst şekilde yapmamız gerekmez mi?
Çalışma ve yapılan iş karşılığı elde edilen kazanç konusunda kısa bir anekdot daha paylaşmak istiyorum.
Dünyaca ünlü kalp doktorunun arabası bozulmuş ve arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabanın kaputunu açmış ve doktora dönerek:-Size bir şey soracağım ben ve siz hemen hemen aynı işleri yapıyoruz. Örneğin ben şimdi özenle kaputu açacağım bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları ve motor yağını değiştireceğim. Hatta gerekirse motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım. Söyler misiniz siz nasıl oluyor da milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben sizin kadar kazanamıyorum? Bunun üzerine doktor tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
Bunların hepsini motor çalışırken yapabilir misin?
Sağlık ve esenlik dileklerimle.Aslan TORUN
Yorum yapın