MAHALLE DE HAYIR
15 Mayıs 2022 günü mahallemiz de hayır düzenlenmiştir.
20 yılı aşkın bir süredir devam eden ve artık gelenekselleşen bu hayır yapma işi pandemi nedeniyle iki
yıl ara verilmiş nihayet bu yıl pandeminin bitme noktasına gelmesi nedeniyle yeniden düzenlenmiştir.
Bu yıl 21.cisi yapılan bu hayrın daha uzun yıllar devam edeceği dileğimizi tekrarlıyor, bu hayırların
kısaca bir tarihçesine bakmak istiyorum.
Yüce dinimiz İslamiyetin en büyük özelliklerinden biri de dayanışma fedakârlık ve yardımlaşma dini
olmasıdır.-Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir diyen bir Peygamberin ve onun getirdiği yüce bir
dinin mensuplarıyız. Dinimizin emri gereği zekât, fitre ve sadaka müesseseleri sayesinde aç insan
kalmamış, ilk olarak Peygamber Efendimiz zamanında kurulan imaret ve aşevleri birçok hayırlı işin
yapıldığı ve sonradan yiyecek dağıtan yerler haline gelmişlerdir. Medine de ilk kurulan ve Medine li
Ensar ila Mekke den gelen muhacirler ve fakirler Mescidi-Nebevi yanında Suffa denen büyük çardak
altında yaşar, fakirlere ve bilhassa ilim öğrenmek isteyen gençlere ve çocuklara yardım eder onların
bütün ihtiyaçlarını karşılar, karınlarını doyururlardı. İmaret müessesesi Peygamberimizden sonra dört
Halife, Emeviler, Abbasiler, Şelçuklular döneminde devam ederek Osmanlılara geçmiştir.
Osmanlılar fethettikleri yerlerde cami, hastane, medrese, kervansaray, han, hamam, çeşme gibi
müesseseler yapmış, okuyan talebeler, yolcular, muhtaç ve fakir kimselerin her türlü ihtiyaçlarını
karşılamışlardır. Hatta hayvanlar ve kuşlar için bile kışın yiyeceklerini yazın da içecekleri suyu bile
temin etmişlerdir. Osmanlılarda ilk imaret ve aşevi Orhan Bey zamanında kurulmuş padişah, fakirler
ve muhtaçlara bizzat kendi eliyle yemek dağıtmıştır. Daha sonra başta İstanbul olmak üzere Bursa ve
ülkenin birçok yerinde kurulan ve sayıları 24 ü bulan imarethane ve aşevlerinin en önemli görevi fakir
ve kimsesiz çocukların yetiştirilmesi, eğitilmesi ve bunların hayatını kazanacak bir yaşa gelinceye
kadar maaş bağlanır her ihtiyaçları temin edilir hiç kimse aç ve açıkta bırakılmazdı. O dönemde en
büyük imarethane ve vakıf Ayasofya, Edirne de Sultan 2.Murat vakfı ve Fatih imarethanesi ve vakfıydı.
İmaretler tek yapı olduğu gibi külliye halinde olanları da vardı. Mesela Fatih Külliyesinin içinde aşevi,
cami, medrese, misafirhane, hamam gibi yerlerde bulunurdu. Sadece Fatih külliyesinde bin kişiye
yemek verebilirdi. Zamanla bunlar öylesine büyümüş ve çoğalmışlar ki sadece İstanbul da günde 30
bin kişiye yemek dağıtacak duruma gelmişlerdir. Yine Osmanlı döneminde şimdiki gibi ulaşım kolay
olmadığından yol üzerinde kurulan hanlar bulunurdu ve bu hanlarda uzak yerlerden gelen yolcular
misafir edilir, kalır, yemeklerini yerler ve hayvanlarına bile bakılır bütün ihtiyaçları ücretsiz olarak
karşılanır öyle yolcu edilirlerdi.
Günümüzde artık şartlar değişti. Ulaşım kolaylaştı. Hanlar hamamlar kalmadı ama yine de eski örf ve
adetleri devam ettiren, belli zamanlarda hayır yapıp herkese ve bilhassa fakirlere yemek yiyecek
dağıtan yerler ve müesseseler vardır. Bu güzel geleneği ve âdeti yıllardan beri sürdüren yerlerin
başında da Balıkesir gelmektedir. Ben ülkemizin birçok yerlerinde kaldım ve görev yaptım hiçbir
bölgede böyle güzel bir adeti Balıkesir kadar sürdüren yer görmedim. Yılın her ay ve zamanında
yapılan lokma hayırları yanında bilhassa Nisan Mayıs ve Haziran aylarında devam eden mahalle hayrı,
köy hayrı adı altında yapılan hayırlarda herkese yiyecek, içecek tatlı ve lokma dağıtılmaktadır.
Mahallemizde de bu hayır işi bu yıl 15 Mayıs Pazar günü yapılmıştır. Yıllardır devam eden bu gelenek
pandemi nedeniyle iki yıl ara verilmiş bu yıl yeniden yapılmıştır.
Tertip komitesi Başkanı Hüseyin Oğuz dan aldığım bilgiye göre bu sene 21.yapılmaktadır.Yemekten
önce İmamı-Birgivi camiinde Kuran Mevlit okunmuş ,dualar yapılmış ,öğle namazından sonra da
Faytoncu ve Fidan kahvesinin yanında yaklaşık 4000 kişiye pilav, ayran ve höşmerim tatlısı ikram
edilmiştir.
Yine Hüseyin Oğuz un verdiği bilgiye göre bu hayrın düzenlenmesinde maddi ve manevi emeği ve
yardımı geçen arkadaşlarına Bahçelievler ve Plevne Mahallesi sakinlerinin, İmamı-Birgivi camii
hocaları ve cemaatinin, 6 Eylül Belediyesi ve müftülüğünün, malzeme temininde yardımı
dokunanların, Fidan ve Faytoncu kahveleri sahibi ve çalışanlarının, hayırseverlerin, mahalle halkının
ve gençlerin çok büyük emekleri ve yardımları olmuştur. Emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür
ediyor hayrımızın mahallemize hayırlı olmasını diliyor bu güzel geleneğin daha nice yıllarda devamını
diyorum.
Sağlık ve esenlik dileklerimle. Sağ.Yazar Aslan TORUN
Yorum yapın