Lahana turşusunu severimsiniz bilmem ancak kış günlerinin en sevilen turşularından olduğunu hepimiz biliriz lakin yaz sıcağında pek sevilmez.
Konumuz elbette lahana değil hani halk arasında sıkça kullanılır ya bu ne lahana turşusu bu ne perhiz yani yapılan işlerin uzaktan yakından alakası yok o zaman bunu niye yapıyorsun denir sanırım yanlış bir şeyler yazmamışımdır şimdi gelelim konumuza.
Ülkemiz kötü değil çok kötü yönetildiği için hayli zor günler yaşıyoruz bizleri iyi bir yönetimle huzura kavuşturamayanlar tasarruf tedbirleri uygulayıp birazcık ta olsa ülkenin nefes almasını sağlamak için yaptıkları tasarruf girişimi konusuna şöyle bir bakıverelim.
Maliye Bakanı Sayın Şimşek neredeyse her saat halkı uyararak “çok zor günler yaşıyoruz bu zorlukları hep beraber aşacağız” deyip devlet memurlarının A4 kağıtlarının arkalı önlü kullanılmasını bile öğütlemişti inanın doğru söylüyor kağıt çok önemli nasıl olmasın tüm SEKA kağıt fabrikalarını peynir ekmek gibi satarken bunları düşünmeyip kağıt ithal etmeye başlayınca tasarruf tedbirleri ve kağıtların önünü arkasını kullanın demek çok kolay siyasiler neredeyse her şeyin kolayına kaçıp bir genelge yayınlar ve tasarruf tedbirleri deyip kestirip atarlar 31 Mart yerel seçimlerinden sonrada aynısını yaşamadık mı? Muhalefet seçimlerden zaferle çıkınca hemen bir genelgen ile CHP belediyelerin elini ayağı bağlanmak istenmedi mi? Seçimlerden sonra neredeyse tüm CHP’li belediyeler aldıkları enkazın ve borç yükünü metrelerce afiş yapıp belediye binalarına asmadı mı? hangi Bakanlık giderken milyonları iç eden Belediye Başkanlarına bu paraları ne yaptınız gelin hesabını verin öyle gidin dedi mi.
Başta THY olmak üzere milyon liraları aşan maaşlı genel müdürlere dur dediniz mi? aylık geliri epey fazla olduğu halde falan kurumun yönetim kurulu üyesi deyip para musluklarını sonuna kadar akıtmadınız mı? tamam her şeyi bir tarafa bırakalım ve çok ciddi bir şekilde soralım Türkiye’nin en büyük bütçesine sahip Diyanet işleri Başkanı Ali Erbaş 40 kişilik bir kafile ile umre ziyaretine giderken hiç mi sıkılmadı devlet imkanlarıyla kızını damadını ve yandaşlarını alıp Mekke sokaklarında VİP araçlarla dolaşırken ülkede Pazar artıkları ile geçinen insanların olduğunu bildiği halde hiç mi rahatsızlık duymuyor? Sayın Şimşek gariban memura kağıdın hem önünü hem arkasını kullanın demeyi bırakın deveyi amuduyla götürenlere bir şeyler söyleyin söyleyin ki sizin tasarruf tedbirlerine uyduğunuzu anlayalım.
Aksi halde sizin 12 yıl önce yoksul aile ziyaretleri yapıp bu ziyaretleri paylaştığınızı biliyoruz ancak ülkede pek değişen bir şey olmadı siz şimdi yeniden yoksul aile ziyaretlerine başlamayı düşünüyormuşsunuz hiç zahmet etmeyin halkın dörtte üçü yoksul bu ziyaretler yıllarınızı alır kısacası 12 sene önce yoksulduk bugün daha da yoksuluz 12 yıl önce bazı kesimler zengindi şimdi dolar zengini oldu, sayın şimşek iktidarınız bir müjde verdi bayramda oto yol ve köprüler ücretsiz olacakmış deyip bunu müjde diye söylüyorlar bana göre tam tersi olmalı oto yolları ve köprüleri Bayramda zenginler kullanacak fakirin bayramı olmaz.
Ancak asıl müjdeyi vermem gerekirse hemen veriyorum Dünya Bankası beş yıl içinde 35 milyar borç verecekmiş ancak yandaş medya bun u müjde diye duyurup bazı gerçekleri saklaması hiç hoş değil İMF bizden borç istedi ekonomimiz uçuyor diyenlerin bile sesi çıkmazken Dünya bankasının vereceği parayla merkez bankasındaki dev asa açığı kapatmak isteyebilirler bu nedenle yandaş medyanın fazla sesi çıkmıyor nedenini bildikleri halde yazmıyorlar nedenini merak edenler için bize verilecek olan 35 milyar kredi ile mültecilere istihdam yaratmamız isteniyor yani Afganlısı, Suriyelisi iş kursun para kazansın Türk halkı sürünürse sürünsün deniliyor.
Hoş onların demesine gerek yok halkın çoğu zaten sürünüyor Başta Emekliler Asgari ücretliler, çiftçiler, işçiler geriye fazla bir şey kalmadı diyecektim Ceza evlerindeki yurttaşlar aklıma geldi ceza evlerinde yatanlar özgürlükleri için neler verirdi acaba diye düşündüm yakında bir dini bayram yaşayacağız dinimiz gereği küsler barışacak kucaklaşacak büyüklerin elleri öpülecek küçükler sevindirilecek ancak adalet bakanlığının verilerine göre ceza evlerinde 251 bin 180 hükümlü 36 bin 536 tutuklu bulunuyor.
Ceza evleri nüfusunun 274 bin 816’sı erkek, 11 bin 720’si kadın, 1630 da çocuk mevcut bu mahkumların eğitim durumları ise yarısı ilk öğretim 27 bini yüksek lisan ve fakülte lisans 2000, 230 doktora yapanların sayısı ise 473 ne diyelim tümünü Allah kurtarsın.
Yorum yapın