Geçtiğimiz hafta yazımı yazmayacak kadar rahatsızdım verilen bu aradan dolayı kusuruma bakmayın. Korku dağları deldi başlığı benim bir şeylerden korktuğum anlamına gelmesin korkanlar kendilerini çok iyi biliyorlar. Türkiye tümüyle yerel seçimlere odaklandığını sananların ne denli aldandığını çok iyi biliyoruz. 31 Mart 2024 yerel seçimleri yaşanan ekonomik zorlukları aştığını zannedenler nasıl yanıldıklarını seçimin bittiği gün anlayacaklar ama iş işten geçmiş olacak. Aylar önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’na sormuşlardı rakibiniz kim diye herkes Murat Kurum olarak bilse de asıl rakibin Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu apaçık görülüyordu. Peki Balıkesir’de durum farklı mı tabii ki değil. Zira Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ni bir dönem yönetip ikinci kez aday yapılan Yücel Yılmaz’ın afişleri kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın afişlerini görmek mümkün. Tüm billboardlarda Başkan Yılmaz kadar Cumhurbaşkanı afişleri görmek mümkün bunun tek açıklaması bana göre CHP adayı Ahmet Akın korkusu olabilir. Bu seçimler tüm partiler için çantada keklik olmayacak. Yaptıkları ve mantıklı çalışma programları adaylara avantaj sağlayacaktır. Sakin olan sevecen olan kazanacaktır. Sakin olan diyorum nedeni çok büyük siyasi deneyimi olmasına rağmen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin bir seçim konuşmasında aynen şunları söyledi: Sizlere hizmet için dağları deliyoruz tıpkı Ferhat’ın Şirini deldiği gibi dedi. Sayın Şahin Ferhat Şirini herkesin gözü önünde delmedi herhalde heyecan yaptığınız çok belli oluyor. Aslında heyecan yapanlar sadece politikacılar değil politikacı olmadığı halde çok heyecanlanan bir arkadaştan bahsetmek zorundayım. Yazımın başında söyledim hastalığım nedeniyle geçen haftaki yazımı yazamamıştım bu heyecanlı ve unutkan arkadaştan geçen hafta bahsedecektim ancak kısmet bu hafta imiş. Heyecanlı arkadaşımız Balıkesir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sayın Ramazan Demir o kadar heyecanlı ki meslek büyüğümüz 24 Ocak 1993 yılında suikast sonucu hayatını kaybeden Uğur Mumcu’nun ölüm yıldönümünü hatırlamaması bana göre çok önemli. İnternet sitesinde ya da cemiyet üzerinden bir anma yapamadı bunun iki nedeni var ya çok heyecan ya da birilerini kırmama adına. Her niçin olursa olsun bana göre yapılan bu hareket çok ayıptır eskilere girmek gereği duymuyorum bile ama çok ayıp olduğunu bir kez daha söylüyorum. Yapılan ayıplar diz boyu her yerde bakın yapılan ayıplara siz onay verin. Kars’ta mülakata giren öğretmenlere aspirinin etken maddeleri sorulmuş dolayısıyla ilk sekize giren öğretmenlerimiz sınavı geçememiş. Asıl sınavı geçemeyecek o kadar çok kişi var ki yaz yaz bitmiyor. Konuyu birazcık değiştirsek güncel konuşmalardan bahsetsek daha iyi olur sanıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan şeriata düşmanlık dinin kendisine husumettir dedi. Müslüman olmak için şeriat şartı koşulmuyor bu nedenle Sayın Erdoğan kendi ağzıyla defalarca Türkiye’nin yüzyılı dedi yani 100 yıllık Cumhuriyet’te şeriat mı vardı bu tür söylemlerle ne enflasyonu yok edebilirsiniz nede emeklinin açlığını dindirebilirsiniz nede meslek öğretmek adına 671 çocuğun ölümüne çare olursunuz. (MESEM) Meslek edindirme adı altında çocuk işçilerin ölümlerini durdurun. 671 körpecik fidanların solması bu yaşamdan koparılması bu asırda insanlığın yüz karasıdır.  Staj adı altında iş kazaları nedeniyle hayatını kaybeden çocuklar ahirette buna neden olanların yanına yaklaşıp beni neden öldürdün dese vereceği cevabı merak ettiğim kadar hiçbir şeyi merak etmiyorum. Bakın çocuk işçilerin ölümlerini önleyecekleri yerde her yıl artması insanın içini daha fazla acıtıyor. 2013 yılında 59 çocuk işçi 2014 yılında 56 çocuk, 2015 yılında 63 çocuk, 2016 yılında 56 çocuk 2017 yılında 60, 2018 de 67 çocuk, 2019 yılında 67, 2020 yılında 67 çocuk 2021 yılında 62, 2022 yılında 62 ve 2023 yılında ise 54 çocuk çalışırken iş kazasında yaşamını yitirdi.