Bir bilim adamı çılgın deneyi için biri mühendis, biri fizikçi ve biri matematikçi üç meslektaşını kaçırır. Her birini ayrı bir hücreye hapseder. Her hücrede kibrit, su ve konserve yiyecekler vardır, fakat konserve açacağı yoktur.
Bilim adamı bir ay sonra deneyinin sonucunu öğrenmek için meslektaşlarını ziyaret ettiğinde, mühendisin hücresini boş bulur. Mühendis gizlice hücreye soktuğu İsveç çakısı ile konserve kutularından alüminyum kırıntıları kazımış. Daha sonra bunları kibritlerin uç kısımlarındaki ecza ile karıştırarak yaptığı patlayıcı ile hücre duvarını havaya uçurmuş ve böylece kaçmayı başarmıştır.
Bilim adamı 2. hücreye baktığında ise, fizikçiyi neşe içinde konserve bamya yerken bulur. Konservelerin belli bir açı ile duvara atıldıklarında açıldıklarını keşfeden fizikçi hem iyi bir hentbolcu olmuş, hem de yeni bir Kuantum Teorisi geliştirmiştir.
Son hücreye baktığında, bilim adamı hücrenin bir köşesinde matematikçi dostunun cansız bedenini görür. Duvarlardan birinde ise şöyle yazmaktadır:
TEOREM: KONSERVELERİ AÇAMAZSAM ÖLECEĞİM.
İSPAT: FARZ EDELİM Kİ BEN ÖLDÜM.

Günün Fıkrası
GERİ ZEKÂLI
Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde öğrencilere ilginç bir çağrıda bulunmuş:
- Kendini geri zekâlı hisseden varsa ayağa kalksın...
Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
- Sen kendini geri zekâlı mı hissediyorsun?
- Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da...

YALAN
Küçük çocuk okula yeni başlamıştı. O akşam okuldan döndükten sonra yüzünü buruşturarak söylendi:
-Anneciğim okulda bile yalan söylüyorlar:
-O da ne demek oluyor yavrum? Olur, mu öyle şey?
-İnanmazsan git de bak. Bizim sınıfın kapısında "birinci sınıf" yazıyor. Halbuki oturacak yerler hep tahtadan.

Günün Sözü
“Yıldızların hareketlerini hesaplayabilirim, ancak insanların deliliklerini değil. „

—Newton

“Savaş kimin haklı olduğuna değil, kimin güçsüz olduğuna karar verir.„
—Bertrand Russel