KIŞI YAŞAMAK VE BALIKESİR SPOR

    Günler aylar mevsimler ve  yıllar bir kuş misali uçup gidiyor.Şu an hazan(güz-sonbahar)mevsimi bitirdik artık kış mevsimindeyiz..Her mevsim gelip geçerken bizlerde hayatımız, ömrümüz ve sayılı zamanlarımızın süzgecinden geçiyoruz.Mevsimlerin gelip geçtiğini  takvimler, saatler, günler , aylar ve yıllar  devamlı bize hatırlatıyorlar.Ama bunca geçen zamana rağmen ömrümüzün azaldığını, ölümün bize biraz daha yaklaştığını hatırlatan var mı?.Maalesef yok.Her gün takvim yaprağından kopardığımız bir sayfa bizi ölüme biraz daha yaklaştırıyor.Gençlikte buna pek aldırış etmezken   şimdi yaşlanınca   takvim yapraklarını koparırken sanki içimizden de bir şeyler kopar gibi oluyor..Bilhassa böyle bir de kış mevsimi olunca içimiz daha çok kararıyor,istemediğimiz sona doğru yaklaştığımızın daha çok farkına varır gibi oluyoruz.Sanki yaşlandıkça günler, aylar mevsimler ve yıllar daha çabuk geçiyor.Gençlikte günler kısa yıllar uzun, yaşlılıkta günler uzun yıllar kısa oluyor.Ben bir yaşlı olarak gerçekten bir yılın yani 2022 yılının çok çabuk geçtiğine inanıyorum.Yılın son günlerine yaklaştık ve ben 2022 yılının ne zaman başladığının ve son günlerine geldiğimizin hiç farkında değilim.Yıllar geçip yaşlanınca  Omzumuza çöken yük daha da ağırlaşıyor, ellerimiz,  kollarımız, ayaklarımız bütün vücudumuz  gücünü, kuvvetini,  yitiriyor, sona doğru yaklaştığımızı kabullenmek zorunda kalıyoruz.Yaşlandıkça daha çok duygusal, hisli ve karamsar oluyoruz. Biz insanoğlu nedense her geçen gün biraz daha sona doğru yaklaşırken etrafımızda,  yakınımızda uzağımızda   bir kimsenin öldüğünü duyunca veya görünce ölümün hep başkalarının başına gelen bir şeymiş gibi zanneder, kendimize hiç kondurmayız nedense.Sanki ölüm hep başkalarının kapısını çalacak,  bize hiç uğramayacağını sanırız.Bir şair ölümün daha çok hazan mevsiminde olduğunu söyler şiirinde.Belki bunun içindir ki hazan yani sonbahar ve kış hüzün mevsimidir.Yine çoğu yazarlarda  sonbaharı hazan mevsimi ve ömrümüzün son dönemi olarak görürler.Zira ilkbaharı gençlik, dinginlik,,güzellik, sonbaharı ve kışı ise ihtiyarlık, hastalık ,bitkinlik tükenmişlik,karamsarlık ve ömrümüzün son dönemi olarak kabul ederler.Zira ilkbahar hayal ve duygu dünyası için güzel ve geniş bir alan sunarken sonbahar ve kış hep hüznü algılamaktadır.Sararan ve dökülen  yaprakların üzerine akıttığımız  gözyaşları bir hüznü ve güz mevsimini hissettirir.Öyle ya ilkbahar    yaz ve güz geçmiş  dünya bütün güzelliklerini kaybetmeye başlamıştır.Güzelliklerle süslü seyrine doyum olmayan sarı ve çeşitli renklerle bürünmüş  tabiat kışa hazır hale gelmiştir.Yine bakmaya doyamadığımız nefis manzaralı ağaçlar ve çınarlar  sararmış yapraklarını dökmüş hazan yeli ağaran ve dökülen yaprakları sürüklemeye başlamıştır.Şairin dediği gibi ^^Fasl-ı  bahar idi seninle hazanımız

                    Şimdi hazana döndü apansız baharımız^^.Diyerek yakınmaktadır. Çoğu şairler hazan mevsimini ve arkasından gelecek kışı sevmeseler de bazı şairlerde hazanı hasat, bolluk, bereket mevsimi görerek övmüşlerdir. Kış mevsimi de çok güzeldir. Tabiat beyaz gelinliğini giyerken insana ayrı bir yaşama sevinci verir ve yeni umutlara kapısını açar yeni hayaller ve yeni güzellikler katar hayatımıza. Hasılı zamanlar değişse de mevsimler gelip geçse de duygu dünyamız ve hislerimiz hep aynıdır aslında. Hangi yaşta ve hangi mevsimde olursak olalım hep hissettiğimiz yaşta ve mevsimdeyiz. Yeter ki hayatı hazan ve kış mevsimini bile güzellikleri ile yaşayalım. Zira her yaşın ve her mevsimin ayrı bir güzelliği vardır. Her şey hayata bakış açımızda şekillenmektedir. Her zaman dediğim ve yazdığım gibi duygu ve düşüncelerimi siz okurlarımla bir kez daha paylaşmak istiyorum. Hangi gün ellerim titreyerek takvim yaprağından bir sayfa koparırken ölüme biraz daha yaklaştığımı ama ertesi gün doğacak güneşin bize yeni hayaller, yeni umutlar ve yeni güzellikler getireceğini ve her şeye rağmen hayatın yaşamaya değer olduğunu düşünüyorum. Bu beni hayata bağlayan en güzel hayat tesellisidir.

              BALIKESİRSPOR

Ben Balıkesir de doğmadım, Balıkesirli değilim ama uzun yıllardır Balıkesir de yaşıyorum ve çoğu Balıkesirliden çok Balıkesiri seviyorum. Kendimi iyi bir Balıkesirli sayıyorum. Çünkü bu şehirde yaşıyor bu şehrin ekmeğini yiyor bu şehrin suyunu içiyorum. Aynı şekilde Balıkesir sporu da çok seviyorum. Ama son zamanlarda ki Balıkesir sporun durumu beni çok üzüyor. Her geçen gün kötüye gidiyor ve kimse pek fazla umursamıyor. Kimse takıma sahip çıkmıyor. Biriken borçlar, transfer yasağı ve son olarak da verilen 3 puan silme cezası takıma en büyük darbe oldu. Korkarım ki 2.ligden de düşeceğiz. Kimse elini taşın altına koymak istemiyor. Federasyon, hakemler gelen vuruyor giden vuruyor gidiyor. İlçe takımlarına bile sahamızda yenilmeye başladık. Bir zamanlar süper ligde bile oynamış nice takımlar vardı. Bunun en güzel örneği yakınımızda ki Akhisar sporun durumu. Bu gidişle bizim sonumuzda onlar gibi olmasından korkuyorum. Şehrin yöneticilerini, zenginlerini, seyircileri ve ben Balıkesirliyim diyen herkesi Balıkesir sporu kurtarmaya ve sahip çıkmaya çağırıyorum.

Sağlık ve enselik dileklerimle. Aslan TORUN