KANSER HAFTASI VE SİGARA

Bu günü düşünürüm, dün geçti, yarın var mı Gençliğe de güvenmem, ölen hep ihtiyar mı. 

1-7 Nisan günleri Kanserle Savaş haftasıdır. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de kanserle mücadele yapılıyor ama ne yazık ki bu hastalık artık çağımızın en büyük vebası olmaya devam ediyor. Dünyada ve ülkemizde Kanser ölüm nedenleri arasında en ön sırada yer almaktadır. Tıpta onca gelişmelere rağmen ve yapılan onca mücadeleye karşın kanser ne yazık ki çağımızın hastalığı ve her geçen gün daha da artmaktadır. Bir türlü bu hastalığının kalıcı ve kesin bir tedavisi bulunamadı. 
Hastalığın en büyük sebeplerinden biri maalesef sigaradır. Bu hastalığının artmasında ve görülmesinde ilk sırada sigara yer almaktadır. Sigara üretimi ve alışkanlığı da her geçen gün daha da artmaktadır. Yapılan araştırmalara göre dünyada sigara içme sıralamasında ülkemiz 11. sıradadır ve daha da acısı yine ülkemizde sigara içme yaşı daha da küçülerek 11 yaşına kadar düşmüştür. 
Sigara içenlerin azalacağı yerde her geçen gün artması sağlığımızın ne kadar tehdit edildiğini ve meselenin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de kanserden ölümler her geçen gün artmakta ve ölüm sebebi olarak ilk sıralardaki yerini almaktadır. Günümüzün getirdiği hayat şartları, stres, sıkıntı, çevre kirliliği, beslenme alışkanlığımız, tükettiğimiz sebze-meyve ve her türlü hormonlu ve ilaçlı gıdalar, içtiklerimiz maalesef kansere davetiye çıkarmaktadır. 
Ülkemizde görülen kanser türlerinden en çoğu da erkeklerde akciğer, mesane ve kolon kanserleridir. Aynı şekilde kadınlarda da en fazla meme ve rahim kanserleridir. Bunların dışında diğer kanser türleri de çok görülmektedir. Bütün bu saydığımız kanser türlerinin sebebi yukarıda saydığımız nedenler olduğu gibi bunların en başında gelen de ne yazık ki sigaradır. Ülkemizde de çok tüketilen sigara günümüzün hatta çağımızın en büyük illeti, katili ve vebasıdır. Sigaranın her geçen gün bir başka zararı ortaya çıkmasına rağmen işin en acı tarafı sigara kullanımının daha da artması ve kullanma yaşının küçülmesidir. Neredeyse ilkokul öğrencileri bile kullanmaktadır.
 Bir diğer acı yanı da eskiden kadınların sigara kullanmaları çok az ve ayıp sayıldığı halde şimdi özellikle genç kızlarımızın da erkeklerden aşağı kalmayacak şekilde sigaraya müptela olmalarıdır. Sigara içmeye insanların çoğu, ya bir arkadaşının teşvikiyle veya bir özentiyle başlamaktadır. Bilhassa bazı gençler ya arkadaşlarına hava atmak veya büyüdüklerini göstermek için sigaraya başlıyorlar. Bir iki tane derken arkası gelmiyor ve bir gün tam bağımlı hale geliyorlar. Sonra da onu bırakmak veya terk etmek zorlaşıyor. Ama her şeye rağmen yine de her insan kaç yaşında olursa olsun, kaç yıllık sigara tiryakisi olursa olsun istediği zaman sigarayı bırakabilir. Yeter ki istesin ve bunu beyninde bitirebilsin, gerisi ayrıntıdır.
Çevremizdeki sigara tiryakisi olan eş ve dostla konuşmalarımızda sigarayı bırakmak istemeyenler veya bırakmamak için bahane arayanların çoğu hep aynı şeyleri söylüyorlar. Biz sigarayı bırakmak istiyoruz ama o bizi bırakmıyor. Nasıl yapışıyorsa bu sigara onlara, bazıları işte sigara çoğu arkadaştan iyidir, diyor. Bu nasıl bir arkadaşsa, bazıları da sigarayı bırakırsam daha çok sinirleniyorum, diyor. Sigaranın sinirleri yatıştırdığını anlamak mümkün değil. Bir başka bahane de sigarayı bırakırsak aşırı kilo alıyoruz. Sen sigarayı bırak da birkaç kilo al ama o birkaç aldığın kilo sigaranın onca zararının yanında daha evladır. 
Yıllar önce başlatılan toplu yerler ve kapalı alanlar ve toplu ulaşım vasıtalarında sigara kullanma yasağı çok isabetli olmuş, bu yılda alınan bu yasağın genişletilmesi, parklarda, plajlarda diğer toplu yerlerde yasaklanması çok isabetli, memnun edici kararlardır. Yalnız bu arada değinmeden geçemeyeceğim iki önemli olumsuz şey var, onlardan birisi bazı kapalı alanlarda sigara içme yasağı olmasına rağmen kaçak olarak sigara içilmesine devam edilmesi, bir diğer olumsuz şey de on sekiz yaşından küçüklere sigara satma yasağı olmasına rağmen küçük çocuklara sigara satılmasıdır.
Bu vücut, bu beden bize emanet yarın bir gün bunu nasıl kullandığımızdan nerede yaşadığımızdan ve nasıl yaşlandığımızdan hesaba çekileceğiz. Özellikle gençlere tavsiyem ne olur vücudumuzu alkolle, uyuşturucuyla ve sigarayla zehirlemeyelim.