İNSAN İLİŞKİLERİ..

İnsan ilişkilerinin temelinde vicdan, adalet, duygusu, empati ve güven duygusu en önde gelen unsurlardır. İlişkilerde bu özellikler olduğu sürece iletişim kuramamak, anlaşılamamak gibi sıkıntılar asla yaşanmaz..

Hayalleriyle, hayal kırıklıklarıyla insan olmaktır istenen, insan olmasıdır, karşımızdakinden beklenen. Toplumsal yaşamda da, ikili ikili ilişkilerde de adil olmak, dürüst olmak, yalan söylememek, güvenilir olmak ve empati kurabilmek en çok aranan özelliklerdir..

Özellikle ikili ilişkilerde empati kurabilen kişiler daha anlayışlı olur, kendi hatalarını da daha kolay görür ve bir çaba gayret içine girer. Empati her insanda olmayan güçlü ve özel bir yetenek bana göre..

Her durumda, her olayda tamamen içgüdüsel olarak anında devreye girer. Empati, ilişkilerin çok daha yapıcı ve verimli bir şekilde ilerlemesini sağlar. İlişkilerde empati kurmak ya da kuramamak kişinin kendi tercihidir. Karşısındakini anlamak için çabalar, ya da tamamen kendini kapatır. Narsist kişiler empati kuramaz, başkalarının haklarını göremezler. Çünkü bunlarda hak duygusu yoktur. Ama empati yeteneği gelişmiş kişilerin ter türlü haksızlıklara, hayal kırıklıklarına uğramış olsalar da kendilerini bırakıp karşı tarafı anlamaya çalışmak olur bütün çabaları. Yani haklı olduğunu bile bile, karşı tarafında az da olsa bir haklılık payı olup olmadığını arama, bulma çabası, ümididir empati kurabilme yeteneği..

Bencil, egoist, narsist kişiler empati kurmadan uzak dururlar, tercih etmezler. Onlar ‘ben merkezci’ yaşadıkları için karşı tarafın ne hissettiği, neler anlattığı, haklılığı, haksızlığı umurlarında değildir. O yüzden insan ilişkilerinde empati kurma yeteneği gelişmemiş, ya da tercihleri olmamış insanlardan uzak durmakta fayda vardır..

Güven de insan ilişkilerde en çok aranan özelliklerin başında gelir. Güvenmek ve güven sağlamak, güvenilir bir insan olmak bunu hissetmek, hissettirebilmek çok değerli ve gerekli bir duygudur. Güven ortamında yalana, riyakarlığa yer olamaz. Küçük, büyük yalanlara, kandırılmalara, oyalamalara yer olamaz. Var olanı yok sayma ihtimali bile olamaz, olmamalı. İnkarlar gerçeği yok saymaz, güven varsa eğer..

Yapılan yanlışlara, türlü bahanelere kılıf aranmaz. Güvenin tam olduğu ortamlarda, her sorun çözülür, her şeyin üstesinden gelinir. Çünkü inanarak bir çıkış yolu aranır ve bulunur. İnsan ilişkilerinin olmazsa olmazlarından biri de adalet duygusudur. Adalet kavramı kişiden kişiye değişmez, adaletin hukuki anlamı da, manevi anlamı da tektir. İnsanların çıkarlarına, fırsatçılıklarına hak yemelerine, kendilerine hak görmelerine göre tıpkı oyun hamuru gibi şekilden şekle girilebilecek bir kavram asla değildir. Bile isteye yapılan hatalara, kendince bir adalet kılıfı arama çabası, insanın önce kendine, sonra, karşısındakilere olan saygısızlığından ve acizliğinden başka bir şey değildir. Adalet duygusu olmayan insanlarda vicdan muhasebesi de yoktur. En yakınlarının bile mutluluğunu önemsemeyen, hiçe sayan, sadece ‘BEN’ diyen bu zavallılar için, bırakın adalet duygusunu, sağlıklı insan ilişkilerinden bile bahsedilemez. Şöyle de bir gerçek var ki, gerçek adalet ve ilahi adalet er ya da geç bu narsistlerin de kapısını mutlaka çalacaktır..

Vicdan duygusu da, ilişkilerimizde toplumsal ve bireysel olarak çok önemlidir, önemli olmalıdır. Aslında hepimizin mayasında olan bu duyguyu kimimiz besledik, altını doldurduk, kimimizde dünya hırsları, aç gözlülük, bencillik gibi kötü duyguları üstüne atarak, azalttık ya da yok ettik. Vicdanlı insanlarla iletişim kurmakta ilişki yürütmekte daha rahat ve kolay olur, çünkü bu tür ilişkilerde samimiyet vardır. Vicdan ve merhamet duygusunu tamamen dünya hırslarıyla gözü dönmüş insanlarda ummak ve beklemek, boşa kürek çekmekten farksızdır..

 “Fazla samimiyet saygıyı azaltır. Çok sevgi nankörlük getirir. Çok iyilik suiistimal edilir. İnsan ilişkilerinde çoklar sorunludur. Denge esastır!.”

Velhasıl karşısındakini dinlemeyen, dinlediğini anlamayan, çok ve boş konuşan, asıl konudan çıkıp, konudan konuya atlayana, sorulan sorulara cevap vermek yerine, yalana suçlamalara başvuran insanlarla iletişim kurmaya çalışmak, ilişki yürütmeye çabalamak her zaman nafiledir, hem de enerji israfıdır. Konuşmaktan anlamayan insanlara en güzel cevaptır, SUSMAK!..

Sizi yendikleri için değil, artık kelimelerinizi, cümlelerinizi hak etmedikleri için!.