Önce bir tütün sardı, ak saçlı ve sakallı
Mücahitler reisi, sıfır gömlek yakalı

Osmanlı Rus Savaşı, Doksan üç harbin adı
Zoru bozan oyundu, kör kurşunun inadı

Bundan sonra başladı, mücadele milisli
Her yöreden yiğit var, Oltu, Varto, Kilisli

Ermeni’nin oyunu, Osmanlı Rus Savaşı
Donarak can verirken, şiddet ayaza karşı

Köprü köyde kazanlar, şölen için kuruldu
Kumanyalar dağıldı, tek tek isim soruldu

El ele tutuştular, son defa sarıldılar
Sevgililer göz göre, zor bela ayrıldılar

Oda dolusu insan, dinliyor ihtiyarı
Konuştukça coşuyor, dünyanın bahtiyarı

Şerif ağa diyorlar, Koçero’ya ne dersin?
Daha dünkü çocuk o, onu harcadı dersim

Beş yüz atlı ve yaya, iman; gücünde saklı
Yol alırken Digor’a elbette ki biz haklı

“Ya İstiklal ya ölüm” işte yükselen nida
Genç ihtiyar top yekün, bu ülkeye can feda

Akınlarda can verdik, atlarımız çatladı
O günleri bize sor, bir çağ böyle atladı

Pozantı, Pazarören, yiğitlerim gönüllü
Kanlı Hatap Boğazı, baskınlarıyla ünlü

Dadaloğlu, Köroğlu, kahramanlık vakarı
Kışın ocak başında, destanların tekrarı

Güzün Palandöken’den, Toroslar’a uzandık
Yörük çadırlarında altı ay aylak kaldık

Dağlardan ovalara, sular seller akarken
Düştük tekrar yollara, gökte şimşek çakarken

O günlerin ecriyle, anlatırken yoruldu
Çetelerin reisi, sular gibi duruldu


Hürriyetin diyeti, esareti yaşamak,
Kirpiklerdeki hüzün, göz yaşında boşalmak

Pusuya düşürdüler, kardeşimi vurdular
Kiremitlik’te kilit, boz burnunda durdular

İntikam yeminiyle ileri hamle yaptım
Kanı yerde kalmadı, kanlı toprağı öptüm

Toprak bizim yurt bizim, nerden çıktın sen moskof
Kelkit, Çıldır, Ardahan, bizimdi Selim Posof

Sibirya zibilini süpürüp attı milis
Nice ocaklar söndü, bilmiyorsun sen İblis

Kanlı karga pazarı, gece karanlığında
Güneş doğarken kızıl, nurun aydınlığında

Kop dağı, Ziganalara, atlı geçtiğim yollar
Dudaklarda dualar, yana düşerken kollar

Yıldızların altında, göç yolunda kırıldık
Kuruduk gazel olduk, yel vurdukça savrulduk

Kanlı alınlarına, perçemleri düşerken
Kaderdeki tecelli, Ya-Rab, daha çok erken

Dalgalanır bayrağım, şimdi Gabar dağında
Kağızman’da nargile, Iğdır, Patnos bağında

Al bayrak tutuşuyor, kandil dağında ateş
Ülkemde çayda çıra, dadaşın barına eş

Bin sekiz yüz ön rakım, buzdur damlardan sarkan
Arpaça’yı, Tuzluca, Ağrı dağıdır arkan

Altın köstekli saat, işte bu gümüş kama
O günden hatıradır, göksümdeki üç yara

Çaltıburnu’ndan geçtik, tekbir dolu ahımız
Aziziye Tabyası, en son karargahımız

Çölpenek’te direndik, düşmana karşı durduk
Sarıkaya, Bebek’te, burda yurt yuva kurduk

Dua edin bu güne, “Türk olarak kaldık Türk”
“Cihanda Cumhuriyet” kurucusu ATATÜRK

Öz Ali YILMAZ