İbn-i Sina 980-1037 yılları arasında Türkistan ve İran coğrafyasının çeşitli bölgelerde yaşamış bir Türk bilginidir.
İbn-i Sina, kızıl, şarbon, karaciğere bağlı olan hastalıklar ve hepatiti keşfetmiştir. Hastalıkların kaynağının gözle görülmeyen mikropların olduğunu ilk kez ortaya koyan İbn-i Sina, mikrop kavramını da tıp literatürüne sokmuştur. Hacamat tedavisini yapan ilk hekim İbn-i Sina'dır.
Yüzyıllarca önce yaşamış olmasına rağmen birçok önerisi halen geçerli olan büyük hekim İbn-i Sina'nın bazı genel sağlık öğütleri:
*Romatizma ve mafsal ağrılarına kükürtlü banyolardan faydalanınız,
*Mafsal ağrılarına karşı kuru üzüm yiyiniz,
*Kansızlığı gidermek için bal yiyiniz,
*Kalp çarpıntısına karşı kişniş yiyebilirsiniz,
*Omurgalarınızda ağrı varsa piliç suyu içiniz,
*Bünyeniz zayıf, şişmanlamak istiyorsanız koyun başını kaynatıp suyunu içiniz,
*Karaciğerinizi çalıştırmak için karnabahar yiyebilirsiniz,
*Vücudunuzun kuvvetini korumak için süt içiniz,
*İyi beslenmek için yumurtadan faydalanabilirsiniz
*İdrar söktürmek için kereviz yiyiniz,
*Sırt ağrısından şikâyetçiyseniz sarımsak yiyiniz,
*Tansiyon yüksekliğine karşı kabak suyu içiniz,
*Kalbinizi güçlendirmek için elma yiyiniz
*Felce yakalanmış kişilerin çam fıstığı yemesi gerekir,
*Göğüs hastalığından şikâyetiniz varsa badem yiyiniz. Üzerine bal şerbeti içiniz.
FELSEFİ SÖZLERİ
*Aletlerin en faydalısı kalemdir. Bir şişe mürekkep bir külçe altından hayırlıdır.
*Ben öküzden korkarım, çünkü onun silahı var ama aklı yok.
*Dünya hırsı peşinde olanların gözleri bunları seçemez, onlar tek gözlüdür. *Dünya, aklı olup, dini olmayan adamlarla ve dini olup, aklı olmayan insanlar olarak ayrılmıştır.
*Bana bu akları boya diyenler oldu. Ben de onlara şöyle dedim: Ben bu ihtiyarlığı, bu ak saç ve sakalı diri olarak üzerimde taşımak istemiyorum. Bir de onları siyah boyaların altına gömüp ölü olarak nasıl taşıyayım.
*Ne öğrendimse, secdede öğrendim.
*Ben erdemden başka zenginlik tanımıyorum.
*Ölen bir canlının kıyameti kopmuş demektir.
*Cahil bir hekim ölüm kampının yardımcısıdır.
*Bilgisizliğin en kötüsü, kendini bilmemekdir.
*Hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir.
*Hayatın genişliği, uzunluğundan daha önemlidir.
*Aklı bol olan, zamanın kıtlığından zarar görmez.
*Derdin devasızı, iyinin kötüye muhtaç olmasıdır.
*İtimatta layık en büyük şey, akıl ve iyi ahlaktır.
*Faziletler alışkanlık haline gelince saadet doğar.