HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI'NA

Bilhassa bu günlerde ülkemizde pahalılık aldı başını gidiyor. Bütün yiyecek, içecek gıda mamullerine KDV indirimi yapılmasına rağmen yinede fiyatlar istenilen bir düzeyde maalesef hala düşüşe geçmedi.

         İşte bildiğiniz gibi bankalarda, kur farkı adı altında açılan hesaplar neticesinde düşüşe geçmiş olan döviz, altın, faiz fiyatları ülkemizde güvenilir sağlam bir ekonomi sistemi olmadığından dolayı Rusya, Ukrayna savaşı ile birlikte döviz ve altın fiyatları tekrar anında yükselişe geçivermiş oldu. Ve bu fiyat yükselişlerinden maalesef ülkemizin genelde ekonomi sistemi pamuk ipliğine bağlı olması sebebiyle her gün yükselen bu fiyatların ne zaman ve nasıl, nerede duracağı belli değil.

         Peki sormak gerekmez mi? Bu kur farkı adı altında bankalarda stoklanan paralar ülkemizin hangi ekonomilerine ne kadar fayda vermiş oldu. Adeta bankalarda kur farkı adı altında toplanan bu paralar aynen vatandaşların yastık altındaki birikimlerine benzedi.

         Çünkü toplanan paralar sanayilere, teknolojilere, tarıma ve her türlü faizsiz bir şekilde üretimlere yansımadığı müddetçe siz ne altın, ne döviz, ne enflasyon nede faizi istenilen düzeye kesinlikle düşüremezsiniz. Düşüremediğinizde ise vatandaşlar ellerindeki birikimlerini ülkemizdeki sanayilere, teknolojilere, borsalara değil de daha çok yüksek kâr getirdiğinden yatırımcılarda tercihlerini maalesef güvenli liman dedikleri altın ve döviz almaya doğru koşacaklardır.

         İşte bu durumda önce maliye bakanlığı ve ekonomistler geçmişten demek hiç ders alamamış olmamalılar ki yıllar önce kurulmuş olan o devletin fabrikaları maalesef siyasi kayırmalarla çalışan o devlet fabrikaları acemi, iş bilmez yöneticileri ile çeşit çeşit o fabrikalar giderek her yıl sözde görev zararı göstermeleri ile hazineyi iflasa götürmeden Özal ve Ak Parti zamanında iflasa giden devletin fabrikaları birer ikişer özelleştirme mecburiyetinde kalınmıştı.

         Bu durum sebebiyle anlaşılmış oldu ki devlet kendi başına fabrika gibi iş yerlerini çalıştırma yeteneğine sahip olmadığını çoktan göstermiş oldu. Böylece ülkemiz ABD'nin, Avrupa'nın parasına hep beraber hambal olarak daha ne kadar çalışacağız.

 

         Yoksa bu bozuk giden ekonomiyi ve yükselen hayat pahalılığının çaresini sözde ekonomistler değil de sanayideki marangozlar, kaportacılar mı bulacak? Tabi bulamazlar yine bozuk giden bu ekonomimizin çaresini maalesef maliye bakanlığı ve sözde ekonomistler bulmalılar. Tabi bulabilirlerse. Eğer gerçekleri söylemek gerekirse yıllardan beri maliye bakanları ve sözde ekonomistler

         Maalesef yıllardan beri maliye bakanları ve ekonomistler bizim güzel Müslüman ülkemizi bu faiz belasından tamamen biran önce kurtulmamız için bazı formülleri, projeleri nasıl olurda bulamazlar. Örneğin devletin kuracağı faizsiz ve hiç kimseye kredi vermeyen bankalarıyla güvenilir işini bilen, her türlü girişimci iş adamlarıyla ve her türlü ticaret erbaplarıyla ayrıca çeşit çeşit inşaat firmalar ile el ele verip iş adamlarının koyacağı sermayeleri ve devletin kuracağı faizsiz bankalarında birleşen o faizsiz sermayelerle alın teri emek karışımıyla yapılacak her türlü ortaklıklarla önce marketler ve her türlü inşaat şirketleri oluşturup biran önce böyle bir proje eğer ülkemizde beş sene önce uygulanmış olsaydı Rusya, Ukrayna savaşı ve her türlü olası dünya krizlerinde bile ülkemizin ekonomisi şimdi dimdik ayakta durur ne döviz ne altın nede vatandaşlar faiz alıp vermek için bankalara, sarraflara, döviz bürolarına doğru hiç koşmazlardı.

         Özetle devletin görevlendireceği faizsiz bankalarda kobiler iş adamları ve her çeşit şirketlerle yine devletin faizsiz bankalarda bulundurulacak uzman kadrolar eşliğinde millet, devlet el ele verdiğinde ancak biz ülke olarak ABD'nin de, Avrupa'nın da kısa zamanda paralarını geçersiz kağıt parçalarına çevirebiliriz. Sonrasında ise bu faizli ticari bankalar ya faizsiz bankalara dönüşecek, yada kapılarına birer kilit vuracaklar. Tabi döviz büroları, sahaflar da iş yerlerinde her gün sinek avlayıp duracaklar. Yeter ki bu sistem istikametinde maliye bakanlığı ve diğer milletvekilleri koltuklarından bir zahmet kalkarak, kolları sıvayıp işe başlasınlar. Bir ülkede üretimler genelde faiz ile üretiliyor yine faize dayalı olarak tüketiliyorsa o ülke daima başka ülkelere hamballık etmiş olur.

"Faizi alanda kaybetmiştir

Faizden kazananda kaybetmiştir."

 

                                                                           Güngör Büyükçınar

                                                                           Selam ve Dualarımla