Eylül’le birlikte girdik hazan mevsimine…

Sonbahar hazan mevsimi, Eylül ayı da hüzün ayı derler…

Her dönemde edebiyatçılara, şairlere, sanatçılara ilham kaynağı olmuştur bu hüzün ayı…

Renkleriyle de gözleri mest etmiştir hep, yağlı boya tablo gibi…

Sonbahar her rengi üzerinde barındırır ama ‘egemen renk’ sarı olmuştur hep. Sararmaya başlar Eylül’le birlikte doğa, renkliliğini yavaş yavaş kaybetmeye başlar…

Her mevsimin kendine göre bir rengi vardır bana göre…

İlkbahar yeşildir mesela, sonbahar sarı, yaz kırmızı cayır cayır, kış beyaz, bembeyaz…

Bundan sonra mevsim, kırmızıdan sarıya geçecek yavaş yavaş. Sarı hüznün rengi, Eylül’de hüzün ayı…

Bol güneşli, yakıp kavuran sıcakların geride kaldığının ve kapalı, soğuk kış günlerinin gelmekte olduğunun habercisidir Eylül ayı…

Yaprakların yavaş yavaş dökülmeye başlaması, yemyeşil capcanlı doğanın günbegün sarıya bürünmesi, sanki içimizdeki umutlarında sararıp solması gibi bir duygu yaratır içimizde…

Ruhumuz ne kadar yaşam sevinci içinde olursa olsun, bir tarafımız hep hüzünle kaplıdır. Sonbaharın renkleri, bir anlamda sararmış yüzü, bu hüznü ortaya çıkarıyor belki de kim bilir…

Yaprakların önce sararıp, sonra teker teker yerlere düşüşü, insan yaşamını çağrıştırmıştır hep bana. Elimizden kayıp giden hayatları, sevdiklerimizi!..

Bu yaz, geçmiş yazlara göre çok daha bunaldık, yandık kavrulduk, nefes almakta bile zorlandık. Zorunlu işlerimiz dışında mecalimiz kalmadı başka işlere. Bol bol ter döktük, üfleyip püfledik gece ayrı, gündüz ayrı. İliklerimize kadar ısındık, eridik!..

Sayılı günler geldi geçiyor. Biraz biraz hissettirdi, gösterdi yüzünü eylül…

Bundan sonra bir başka boyuta, bir başka iklime taşınacak hayatlarımız. Uzun geceler, reklamı bol yerli diziler, bitmek bilmeyen örgüler, battaniyeler, uzun bir solukta okunan kitaplar…

Bundan sonra serinleme zamanı, güz yağmurları, tatlı esintiler…

Her mevsimin kendine göre güzellikleri var ama sonbahar adeta bir sanat!.. Yüce Allah’ın ilkbahar aylarında tomurcuklandırdığı her şeyin finalidir hazan mevsimi…

Bu mevsimde hasat yapılır, bu mevsim berekettir, kışa hazırlıktır. Tarhanalar karılır, turşular kurulur, kışlık bakliyatlar kilerde ki yerini alır, salçalar hazırlanır. Yazın rehavetinden ve tembelliğinden sonra, hemen hemen herkes, karınca misali kış hazırlıklarını yapmak için koşturur durur…

Her mevsim ayrı bir güzel yaşamasını bilene. İnsan sağlıklı, mutlu ve huzurlu olduktan sonra ve güzellikleri görmek isterse eğer…