Hayatımızın her anında seçimler yaparız, tercihlerde bulunuruz, farkında olarak ya da olmayarak…

 Nefes almayı seçeriz örneğin, çünkü aksi olduğunda yaşamımız devam etmeyecektir. Sağlıklı beslenmeyi seçeriz, seçmediğimiz takdirde ise bunun sonucu, sağlıksız, hastalıklı bir vücut olur. Çalışmayı seçeriz, çalışmamayı tercih ettiğimizde de para kazanamamak, dolayısıyla had safhada geçim sıkıntısı yaşamak seçimimiz oluverir, kaçınılmaz olarak…

 Yine her olayda, her durumda dürüst olmayı tercih etmekte bir seçimdir. Dürüst olmamayı seçersek eğer, yalan hayatımızın bir parçası olur, sonucu ya vicdan azabı olur ya da yalanlarla yaşayabilen bir kişilik karakterinin gelişimine zemin hazırlamak gibi buna eşdeğer bir durum oluşturur!..

 Yaptığımız seçimler seçmediklerimizi de beraberinde getirir. O yüzden hayatımız seçimlerimizden ibarettir aslında. Mesela para harcamayı seçersek eğer, birikimde bulunmayı da seçmemiş oluruz. Her iki seçimde bizim sorumluluğumuzdur. Birikim yapılmadan fütursuzca harcadığımız para tükendiğinde de ‘MAĞDURUM’ inancına, kılıfına, bahanesine sığınmak, yani ‘mağdur edebiyatı yapmak’ işin en kolay yoludur. Aslında mağdur olmak da bizim seçimlerimizin bir sonucudur…

 Biz mağdur olmayı seçtik, sonucu görerek ve bilerek aslında…

Memnun olmadığımız bir ortamı terk etmek, bizi mutlu eden, bize iyi gelen ortamlarda bulunmak bir seçimdir. Memnun olmadığımız şeyleri ilişkilerimizde, arkadaşlarımız arasında dile getirebilmek veya başka bir yol aramak bir seçimdir. Uzlaşmak bir seçimdir, değişmek ya da değişmeye çalışmak bir seçimdir. Bizler seçtiklerimizle ve seçmediklerimizle anı ve hayatı yaşarız aslında. Bu seçimleri yapmaya hazırsak eğer hayat bizim hayatımızdır. Aksi halde, seçimlerimizi bir başkasına bıraktığımızda ya da sadece başkalarının doğrularına yanlışlarına ve isteklerine göre yaptığımızda, kendimizi yine ‘MAĞDURİYET’ içinde buluruz ve ‘KURBAN’ ya da duruma göre ‘GÜNAH KEÇİSİ’ yine biz oluruz!..

 Durum her ne olursa olsun, kendi hayatımız için kendi seçimlerimizi yapma hakkımızı mutlaka kullanmalıyız. Çünkü her durumda, her koşulda yapılabilecek ve gerçekten seçilebilecek bir yol mutlaka vardır. Yeter ki seçim yapmaya, gerçekten sorumluluk almaya samimiyetle yani içtenlikle gönüllü olalım. Yeter ki; ‘KURBAN’ ya da ‘GÜNAH KEÇİSİ’ olmayı, ‘MAĞDUR’ olmayı seçmek yerine hayatımızın akışını elimize alalım. Güzel ve doğru seçimler, güzel ve doğru sonuçlarıyla kucaklasın hepimizi!..