‘Güzellik’ kavramı her çağda önemsenen bir konu olmuştur…

Yüzyıllardır masalların, efsanelerin, hikayelerin ortak teması olmuş ve bu uğurda ne yollar aşılmış ne dağlar delinmiştir…

 Her çağda ‘popüler’ konu olmuştur güzellik…

Özellikle ilk karşılaşmalarda, öncelikle dış görünüşleri değerlendiğimizi düşünürsek, neden bu kadar önemli olduğunu daha iyi anlayabiliriz…

Aynaya baktığında kendini kusursuz gören, hatta bunu ‘narsistliğe kadar’ götüren insanlar olduğu kadar, tam tersi kendinde beğenmediği fiziksel yönleri olup, bunu ‘kompleks’ haline getirenler de olabilir. Ne bunlar kendilerini suçlu ve ezik hissetmek durumundalar, ne de kendilerini kusursuz bulan diğerleri kendilerince beğenmediklerine suçlu muamelesi yapıp ezmek durumunda…

Şunu unutmamak gerekir ki; nasıl yaratıldığımız tamamen bizim dışımızda gelişen bir olaydır. Ne güzel olmakla ezici, küçümseyici olma hakkına sahibiz, ne de güzel olmamakla ezilmeye, üzülmeye gerek vardır!...

Sonuçta yaşayacağımız bedeni seçme hakkı hiç kimseye verilmemiştir…

‘Fiziksel, görsel güzellik’ ilk bakışta insanı etkileyebilir. Ama sonrasında asıl önem kazanan nasıl konuştuğu, nasıl baktığı, nasıl düşündüğüdür. Dahası karakteri, ruhu, neşesi, canlılığı, hayata bağlılığıdır asıl güzelliğini yansıtan…

Çok güzel birinin, konuşmaya başlayınca o güzelliğini nasıl yitirdiğini hayretler içinde izlemişizdir. Yine güzel bulmadığımız birinin, karşımızda konuştukça ne kadar güzelleşebildiğine de tanık olmuşuzdur mutlaka…

Kişiliği, bize aktardığı enerjisi, diksiyonu, karşımızdaki görüntünün üzerine çıkmıştır…

Özellikle kalıcı ilişkilerde görsel güzellik çok da önemsenen bir durum olmuyor bu yüzden. Komşumuzu, arkadaşımızı, eşimizi ‘çok güzel’ diye seçmiyoruz. Ya da tam tersi ‘güzel değil’ diye görüşmek istemediğimiz kişiler olmuyor…

Hayatını sadece bu kavrama bağlı yaşayan, kendisinden başka kimseleri beğenmeyip değer vermeyen ve dış güzelliğinin yanında kendine hiçbir şey katmamış insanların, gün gelip de güzellikleri kaybolmaya başlayınca, nasıl yalnız kaldıklarını, nasıl hüsrana uğradıklarını da görüyoruz ne yazık ki!..

Sonuç olarak; güzelliğin bir bütün olduğunu kavramak, dış güzelliğin geçici bir durum olduğunun bilincinde olmak, yaşam boyu kendini geliştirip zenginleştirmek güzelinde en güzelidir!..