Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. Bugün sadece bir kutlama günü değil, bir farkındalık günüdür aynı zamanda...

Kadınların her alanda verdikleri mücadelenin farkına varmak, onlara destek olmak ve hep birlikte daha eşit bir dünya adına çalışmak için bir fırsattır.

Çünkü güçlü kadınlar, güçlü toplumları inşa eder ve bir kadın güçlenirse, dünya değişir. Kadın güçlü olduğunda toplum da güçlü olur. Kadınların emeği, azmi ve kararlılığı, sadece kendi hayatlarını değil, geleceği de şekillendirir.

Tarih boyunca kadınlar eğitimde, iş hayatında, siyasette ve sosyal alanlarda büyük mücadeleler vererek varlıklarını kanıtladılar. Ancak bu mücadele hala devam ediyor. Eşit haklar, adalet ve özgürlük için verilen bu savaş, sadece biz kadınların değil, herkesin sorumluluğunda olmalı. Çünkü güçlü yarınlar, ancak güçlü kadınların omuzlarında yükselebilir…

Kadınlar; tarih boyunca mücadeleleriyle dünyayı değiştirdiler. Ama bu değişim hiçbir zaman kolay olmadı. Eşit haklar, eğitim fırsatları, iş hayatında yer edinme çabaları ve hatta en temel özgürlükler için bile büyük bedeller ödendi. Bugün kadınlar birçok alanda varlıklarını kanıtlamış olsalar da hala görünmez duvarlarla karşılaşıyorlar.

Eğitim alanında kadınlar, yıllardır süregelen engelleri aşmaya devam ediyor. Geçmişte kız çocuklarının okuması gereksiz görülürken, bugün birçok genç kadın başarılarıyla adını tarihe yazdırıyor. Yine de hala bazı bölgelerde, kız çocuklarının eğitimi kısıtlanıyor ve erken yaşta evliliklere zorlanıyor. İşte bu yüzden kadınların eğitimi, toplumun geleceğini doğrudan etkileyen en önemli konulardan bir olmaya devam ediyor.

İş hayatında kadınlar hala eşitlik konusunda mücadele ediyor. Ama tüm engellere rağmen, girişimci kadınlar, bilim insanları, sanatçılar ve liderler her geçen gün toplumda daha fazla söz sahibi oluyor.

Yine şiddet ve ayrımcılık kadınların en büyük mücadele alanlarından biri. Fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet birçok kadının hayatını hala zorlaştırmaya devam ediyor. Ancak kadınlar artık daha güçlü ve bilinçli. Seslerini yükseltiyor, haklarını savunuyor, birlik olup değişim yaratıyorlar.

Kadınların gücü ve yeteneği tarih boyunca ispatlanmış, tartışılmaz bir gerçek ama ne yazık ki günümüzde toplumsal hayatta hala büyük eşitsizlikler var, yukarıda da bahsettiğim gibi. Ancak mücadele durmuyor, kadınlar seslerini yükselttikçe, haklarını talep ettikçe değişim kaçınılmaz oluyor.

Kadınların eğitime ulaşmalarını kolaylaştırmak, çalışma hayatında eşit fırsatlar sunmak, şiddete karşı sıfır tolerans göstermek herkesin sorumluluğu olmalı. Toplumun her kesimi, kadınların varlığını sadece kutlamakla yetinmemeli, gerçek anlamda desteklemelidir.

Kadınların verdiği bu büyük mücadele, sadece kendileri için değil, gelecek nesiller için de bir umut ışığı. Güçlü bir kadın sadece kendi hayatını değil, çevresindekileri de güçlendirir. O yüzden kadınları desteklemek, mücadelelerine destek vermek aslında herkesin sorumluluğu. Çünkü güçlü kadınlar, hele bir de destek gördüklerinde, güçlü yarınlar inşa eder…