Bazen bir gülüş görürsün, yüzünde koca bir tebessüm vardır, yüreğinde ise koca bir boşluk. İşte o an anlarsın...

Her gülüş mutluluk taşımaz, her dost omuz vermez, her güzel söz içten gelmez.

Zamanla öğreniyoruz, en çok gözlerin söylediklerine güvenmeyi. Çünkü insanlar rol yapmayı, gerektiğinde sahte gülümsemeyi iyi öğrendi ama içten kalmayı, olduğu gibi durmayı çoktan unuttu.

Bazı insanlar vardır, gülüşleriyle değil, gözleriyle anlatır içtenliğini. Bazı insanlar da vardır, gülüşleriyle kandırır, gözleriyle ele verir yapmacıklığını…

Yaşadığımız sürece nice insanlar girdi hayatımıza sayısızca…

Kimi bir selamla geçip gitti, kimi birkaç cümlelik sohbetle yer etti, kimi de derin izler bıraktı yüreğimizde. Ama ne yazık ki bazıları sadece bir rolü oynayıp sahneden çekildi. Yapmacık dostluklar, sahte ilgiler, menfaat üzerine kurulu ilişkiler, gittikçe çoğalıyor sanki…

Bazen karşındaki insanın söyledikleriyle hissettikleri birbirini tutmaz!..

‘Canımsın’ der ama sesi soğuktur, ‘Senin için buradayım’ der ama gözleri başka yerdedir. O an anlarsın; samimiyet sadece kelimelerde değil, davranışlarda yaşanır ve sahte olan bir şekilde kendini belli eder.

Yapmacık ilişkiler insanı yorar. Kendi gibi olamayanlar, başkasının hayatında gerçek bir yer edemez. Çünkü dostluk da sevgi de samimiyet de önce yürekte başlar. Rol yaparak uzun süre var olamazsın birinin hayatında. Bir gün mutlaka gerçek yüzünü görür o kişi…

Ve o gün geldiğinde giden sen olursun, kalan ise içi buruk ama hafiflemiş bir kalp...

Ben her zaman olduğu gibi sayıyı değil, değeri önemsiyorum. Az ama gerçek insan istiyorum hayatımda. Yanımda olanın yüreğini hissetmek, gülüşünü içten bilmek, gözlerine baktığımda güven duyabilmek istiyorum. Çünkü biliyorum ki bir damla samimiyet, bir okyanus yapmacılığa bedel…      

Sizlerde yorulmadınız mı, sahte tebessümlerden, içi boş cümlelerden, dost gibi görünen ama yanınızda bile olmayanlardan?

Belki de artık daha az insanla ama daha çok güvenle yürümek gerek bu hayat yolunu. Gönlünü, emeğini, zamanını gerçekten hak edenlere ayırmak en doğrusu. Çünkü kalbin ne bir çöplük ne de herkesin uğrayabileceği bir durak…

Unutma; ‘Gerçek olan ne eksiltir ne yorar; çünkü samimiyet yürek yoran değil, yürek onaran bir değerdir!’

‘Samimiyet; sessizliğin bile anlaşıldığı yerdir, rol yapana değil, yürekten gelene inan!’