Dostluk üzerine birkaç kez yazdım, ama ne zaman kalemi elime alsam, hep yeni bir anlam keşfettim, ne kadar yazsam da hep eksik kaldı...
Çünkü dostluk, her gün farklı bir yüzünü gösteren bir ayna gibi, tek bir tanımı olmayan ve her an yeni bir anlam kazanan kuvvetli bir bağ…
Ve ben bu bağ ile ilgili yazmayı hem çok seviyorum hem de önemsiyorum…
Hayatta birçok insan tanıdık, tanımaya da devam ediyoruz. Bazıları gelip geçti hayatımızdan, bazıları ise tanıdığımız günden beri hiç gitmedi, kalbimize dokundu, yer etti. Zamana, mesafelere ve değişimlere meydan okudu ve öyle kuvvetli bir bağ kurdu. Bazen yanımızda sessizce durdu, bazen sadece dinledi, bazen yol gösterdi, bazen verdiği omuz sırılsıklam ıslandı, gel demeyi beklemeden koşup geldi. İşte kurduğu o bağda böylelikle giderek kuvvetlendi.
Dostluk bazen bir çocukluk anısında saklı, bazen bir vedanın içinde…
Kimi zaman birlikte atılan kahkahaların içinde, kimi zamanda sessizliğin içinde. DOSTLUK; ne sadece mutlu günlerde yan yana olmak, ne de sadece zor zamanlarda destek olmakla sınırlı değil.
O bazen tek bir cümlede, bazen bir bakışta, bazen de hiçbir şey söylemeden sadece hissettirmekte saklı. O yüzden gerçek dostluk, anlatmaya doyulamayan bir hikâye gibi. Anlattıkça anlatası, dinledikçe dinleyesi geliyor insanın, yazdıkça da yazası…
Herkes için farklı anlam taşır dostluk. Kimileri için çocukluktan gelen bir yoldaşlık, kimileri için okul sıralarında başlayan kardeşlik, kimileri için hayatın belli bir döneminde bulunmuş kıymetli bir insan…
Ne zaman başımızı çevirsek orada olan, yıllar geçse de mesafeler girse de hiç değişmeyen bir sıcaklıkta ve samimiyette kalan, her gün bir şeyler öğreten, değişen, büyüyen ve git gide sağlamlaşan değerli bir bağdır dostluk…
Evet, dediğim gibi herkes için farklı anlamı vardır ‘DOST’ kelimesinin ve son yıllarda herkesin ağzında ve kolayca kullanılıyor. Hatta dostluğu çıkar ilişkisi olarak görüp, önüne gelene ‘DOSTUM’ diyenler fazlasıyla mevcut.
Dost olmak sadece iyi anlaşmak demek değil, sadakatsiz, güvensiz, emeksiz dostluk olmaz. Gerçek bir dostluğun temeli sadakat ve güvendir ve bunlarda zamanla sağlanır. Gerçek dost sırrını saklar, senin arkandan konuşmaz, seni yarı yolda bırakmaz, zor zamanında bahaneler üretmez, günümüz ilişkileri gibi menfaat üzerine kurulmaz!..
Sonuç olarak; herkes dost olamaz, dostluk da bir seçimdir ve emek verilerek güçlenir, iki insan arasındaki en büyük hazinedir!..
‘Dostluk, birlikte kahkaha atmak değil, gerektiğinde birbirinin yükünü taşımaktır. O yüzden gerçek dostlukların kıymetini bilelim ve dostlarımıza emek vermekten kaçınmayalım.’
Yorum yapın