‘Eskiden’ diye başlayan cümleleri fazlaca kurduğumu fark ettim bu aralar. Hayat çok hızlı akıyor, belki de zaman geçtikçe eskiye olan ‘özlemim’ daha da artıyor. Hayata başladığım noktadan epeyce bir uzaklaşmış olmak da eskileri daha fazla konuşmama ve özlememe bir nedendir belki de…
Eskinin doğalı, eskinin sağlığı, eskilerin samimiyeti, ilişkileri, eskinin her şeyi çok daha sağlam ve güzeldi sanki…
Eskinin naifliği, sakinliği, çok az ve öz olan renkliliği ne kadar içten ne kadar doğaldı. Günümüzde birçok şey bizim için kolaylaştırılmış durumda olsa da ne yazık ki hiçbiri eskinin tadını vermiyor…
Örneğin; her şeyin doğal olanını arıyoruz. Mümkün ise organik ürünleri tercih ediyoruz. Gıdanın, suyun, toprağın, ilişkilerin, doğalını istiyoruz. Eskinin, eskilerin doğallığı, imkansız sanki zamanımızda…
Hadi yiyecek ve içeceklerde ‘organik’ etiketi adı altında, doğallığa kısmen de olsa birazcık yaklaşabiliriz de ya insanın doğalı, ilişkilerdeki doğallık!...
‘Organik’ etiketi de yok ki alınlarında tek tek seçelim!..
Açıkçası ben doğallıktan yana biri olarak içinde samimiyet olmayan ilişkilerden, samimi davranmadığını hissettiğim kişilerden özenle kaçıyorum. Çünkü doğal olmayan ilişkilerde, hayal kırıklıklarının çokça olduğunu biliyorum. Arkadaş, eş, dost, akraba ilişkilerinde, yapmacıklı, abartılı duygular ve hissedilmeden söylenen sözcükler varsa eğer, o ilişkinin ömrü de uzun olmuyor. Samimi olmayan sahte kişileri, belki hayatımızdan tümüyle çıkaramayabiliriz ama onlarla ilişkilerimizi en aza indirmek ruh sağlığımızı koruyacaktır. Yüzüne karşı başka davranıp, arkasından başka türlü konuşan kişi doğal değildir, sahte insandır, yapmacıktır…
Nasıl ki yediklerimizde organik ve doğallık arıyor, tercih ediyorsak, ki biliyoruz en sağlıklı olan da budur; ilişkilerimizde de doğal ve samimi olanı tercih etmeliyiz. Çünkü eskiye nazaran şimdi her şey daha yapay, yapmacık görünmektedir!..
Evet, bu yazımda eskiye olan özlemimden girdim, yapaylıktan çıktım. Eskinin o doğal ve sıcacık kokusu, şimdinin sahte ve yapay kokusuyla kıyaslanınca acaba eskiyi özlememek mümkün mü?..
Her zaman diliminde iyi ve kötü hep yan yana, hep var olmuştur. Yıllar sonra bugünlerimiz de eskide kalacak ve kim bilir belki de özlemle anılacak…
Hayatın yazılı olmayan kurallarından biri de bu olsa gerek!..
“Bana eski günler lazım, bir de şimdiki aklım!..”
Yorum yapın