1925 yılına kadar Newton fiziği benimsenmiştir, ancak bu yıldan sonra yeni bir fizik çıktı. Kuantum fiziği... Görünmez enerji diyarını kabul eden kuantum fiziği aynı zamanda sadece fiziksel bedenden ibaret olmadığımızı bizlere gösterdi. Aslında fiziksel beden de değiliz, birer ilüzyonuz.Peki fiziksel değilsek nasıl oluyor da karşımızdaki bizi görebiliyor?Işık sayesinde... Işığın fotonları bedenimizin enerjisine çarptığında geri yansıtılır, aslında gördüğünüz karşınızdaki kişi değil, fotonları geri yansıtan yüzeyidir, yansıtılan fotonların olduğu yüzeyin altında fiziksel hiç bir şey bulunmaz, sadece enerji vardır.Atomdaki proton, nötron ve elektronun nelerden yapıldığına bakıldığında içinde enerjiden başka bir şey olmadığı belirlendi. Fiziksel olarak görünen her şey bir enerji formudur.Yani fiziksel olarak görünen bir enerji ve bir de görünmeyen bir enerji vardır.Alan fiziğinin anlamına bakacak olursak fiziksel dünyayı etkileyen hareketli görünmez kuvvetler diyebiliriz, ruh da fiziksel diyarı etkileyen hareketli görünmez kuvvetlerdir.

Bir göle iki taş atıldığında taşların dalgacıkları enerjinin görüntüsüdür, dalgacıklar fiziksel enerji değildir ama suyu şekillendiren enerjidir.Suyun dalgacık formu görünmez enerji olarak şekillendirilir. Peki iki taşın dalgacıkları birbirine çarpınca ne olur, geçip giderler mi, birbirinden etkilenirler mi?A taşından dalgacık ve B taşından dalgacık etkileştiklerinde çatışırlar. Sonuçta iki enerji bir araya gelip daha büyük bir enerji yaratırlar, ya da iki enerji birleşir ve birbirlerini sıfırlayıp düzleştirirler.Tüm bunları yaşamla birleştirirsek,enerji hayattır, ne kadar enerjiniz varsa hayata o kadar çekilirsiniz.Bu gezegendeki her organizma titreşim okur, bunu öğrenmenize gerek yok bilinç zaten bunu bilir,güvende olup olmadığını kontrol eder.İnsanlar titreşimleri gözardı edip, lafları dikkate alır. Lafları dinlerseniz hisleri duymazsınız ve gezegende her organizmanın sahip olduğu en önemli özelliği kaybedersiniz.Önce hisleri okumak gerekir, çünkü titreşimsel bir sayacınız var.

Bu sözler quantumun biyoloji ve tıpta da kullanılabileceğini anlatan Bruce Lipton’a ait.Bu pencereden baktığımızda Nikola Tesla’nın sözlerini daha iyi anlayabiliyoruz.Bizim iyi his, kötü his diye adlandırdıklarımızın bir çoğu aslında enerji ve titreşim. Bu yüzden kendimizi dinlemek çok büyük önem taşır.Vücudumuzda her organın bir enerjisi ve titreşimi vardır, bunlar bir frekans yayar ve bu frekans ölçülebilir. Organlarımızın çalıştığı frekans aralığı bozulursa o organ hasta olur.

Unutmayalım ki hayatımıza ne istersek onu değil, neysek onu çekeriz.