Tristan da Cunha dünyanın en uzak yerleşim olan adası olarak kabul edilir.
Buraya en yakın kara parçası kuzeyde 2.334 km uzaklıktaki St. Helena adasıdır. En yakın kıta şehri 2.778 km doğuda Güney Afrika Cumhuriyeti Cape Town'dır. Tristan da Cunha'nın yaklaşık 250 nüfuslu küçük bir nüfusu var.
İzolasyon ve küçük topluluğu sayesinde, bu ada dünyanın yaşanacak en büyüleyici ve eşsiz yerlerden biri olarak gözükebilir.
Ada da havaalanı bulunmamakta, sadece küçük bir liman bulunmaktadır. Adada sosyal tesis olarak bir okul, bir hastane, bir postahane, bir müze, bir pastane, bir bar, bir yüzme havuzu,bir golf sahası,bir kilise,bir doktor, beş hemşire ve bir ıstakoz fabrikası mevcuttur.
Bu adaya gitmek istiyorsanız ilk önce Cape Town'a ulaşmanız gerekiyor. Daha sonra yalnızca 12 yolcu kapasitesi olan bir balıkçı teknesine binmelisiniz. Bu yolculuk, dünyanın en hırçın dalgalarının üzerinde yaklaşık 1 hafta sürüyor. Bazen fırtınalı günlerde bu zorlu yolculuğa dayanamayan bazı tekneler, adaya ulaşamadan geri dönüyorlar.
Kim bilir? bazen bu kirlenmiş Dünyadan çıkıp bir adada huzur içinde herkesten ve her şeyden uzak yaşamalı denilen ada bu ada olmalı.

YÜRÜYEN KAYALAR
California çölünde Ölüm Vadisinde bulunan yürüyen kayalar çığdan dolayı dağlardan düşen, nehir yataklarında akan su ile taşınan ya da hayvanlar tarafından kenara itilen, sıradan kayalar değiller.
Bu kayalar (bazıları 300 kilogram civarında) düz bir çölde, sert ve kupkuru çamurun üzerinde izler bırakarak hareket ediyorlar ve bunlardan bazılarının bu şekilde aldıkları yol yüzlerce metreyi bulabiliyor.
Bu kayalar "gizemli" bir güç ile hareket ediyor ve neredeyse 90 yıldır var oldukları bilinmesine rağmen, kimse bu kayaların hareket ettiğini göremedi. Çünkü bu kayalar mikron mikron hareket ediyor.
Çöl şartlarında oluşan oldukça düşük sıcaklıktaki  buzsu, kayaları çok düşük hızlarda (birkaç saatte birkaç milimetre gibi) hareket ettirdiğinden, kayaların hareketini gözle takip etmek mümkün değil. Su, sıradan bir kum yapısında olmayan ve taşlaşmış bir yapıda oluşan yüzeydeki sürünme izlerini, sertliklerinden ötürü silemiyor. Ancak kayalar yeterince ağır ve sert oldukları için, hareket ederlerken bu toprağın üzerinde iz bırakıyorlar. Böylece kayaların bıraktıkları izler buzlu su çekildikten sonra metrelerce takip edilebiliyor.