Günümüzde ‘sevgisizlik, bencillik, hoşgörüsüzlük’ almış başını gidiyor. Sadece buralarda mı?
Her yerde bu böyle!
Maalesef dünyanın çivisi çıkmış durumda!..
Sevginin, misafirperverliğin, hoşgörünün, paylaşmanın doğduğu ve egemen olduğu topraklarımızda, ne yazık ki artık, giderek artan bir sevgisizlik hakim olmaya başladı. Gitgide mutsuz, hoşgörüsüz, kavgacı ve acımasız bir topluma dönüşüyoruz adeta…
İnsan ilişkileri zayıflamış, hatta aile bağları bile zayıflamış durumda. Evlerde, okullarda, sokakta, trafikte, her yerde hoşgörüsüzlük ve sevgisizlik taşıyor adeta…
Herkes diğerine öfkeli, pimi çekilmiş bomba gibi geziyorlar etrafta…
Tahammül, sabır, hoşgörü kavramları silinmiş çoğu insanın beyninden…
‘Bencillik ve çıkarcılık’ bir çığ gibi giderek büyüyor hayatımızda…
Böyle olunca da herhalde sevgiye yer kalmıyor. Çevremizde böyle, memlekette böyle, dünyada da böyle…
Ne yazık ki dünyanın çivisi çıkmış durumda…
Dünyanın birçok yerinde savaşlar var, hatta etrafımızı çevrelemiş durumda… Bunlar yetmiyormuş gibi; sokaklar, ekranlar, filmler, diziler hatta bilgisayar oyunları bile şiddetten geçilmiyor. Her bir köşede insanlara, kadınlara, çocuklara, hayvanlara uygulanan şiddetlerle nefret tohumları ekiliyor dört bir yana. Bizlerde izliyoruz, film izler gibi, elimizden hiçbir şey gelmeden…
Bütün bunlar yetmezmiş gibi, doğaya da şiddet uyguluyoruz. Depremler, fırtınalar, seller, kuraklık…
Doğada bizden intikamını alıyor, çünkü doğanın da dengesini bizler bozduk! Sadece buralarda değil, dünyada iklim krizleri, gelecekteki su savaşları konuşuluyor. Gerçekten dünyanın çivisi çıkmış durumda…
Kavgasız, gürültüsüz, huzur içinde, mutlu- mesut yaşamak o kadar zorlaştı ki artık, sadece ‘kendine demokrat, kendine Müslümanların sayesinde…’
Yalnız kendileri için yaşayanlar çoğunlukta. Benmerkezci, bencil, egoist, vurdumduymaz, açgözlüler çoğunlukta! Ya da biz beceremedik ortak yaşam kültürümüzü korumayı kim bilir…
‘Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir’ sözü bizim kültürümüzden gelir, mayamızda var. Ama maalesef şimdilerde bir hükmü kalmamış ve unutulmaya yüz tutmuş. Çünkü birlik ve beraberliğimiz, dayanışma ruhumuz çok zayıflamış. Her yerde ve herkeste bir güvensizlik, sevgisizlik, saygısızlık…
İlişkiler daha çok maddiyata dönüşmüş, para için her şey yapılıyor. Daha doğrusu para her şeyimizi yıkıp geçiyor. Menfaatler, çıkarlar ilk sıraları doldurmuş. Sevgi, saygı, ilişkiler, bunların kutsallığı sıralamanın en sonlarında belki, önemini çoktan yitirmiş…
İnsani yapımızda bir bozulma olduğu, ne yazık ki açık bir gerçek. Eğer bunu göremiyorsak, ‘bana necilik’ ya da ‘vurdumduymazlık’ her yerimizi sarmış demektir. Yere düşenin elinden tutup kaldıran insanlığımız, tenceresindeki bir tas çorbayı komşusuyla paylaşan dostluklarımız, elini uzatanı asla boş çevirmeyen yardımseverliğimiz ne yazık ki yok olup gidiyor. Değerlerimiz, kültürümüz, daha da acısı insanlığımız yok oluyor!..
İnsanların içindeki ‘sevgisizlik, bencillik, kötülük, vurdumduymazlık’ bulaşıcı mıdır nedir, bütün insanlığı yavaş yavaş sarıyor ve kirletiyor!..
Bu kirlilikten vakit kaybetmeden hemen, dünyanın çivisi tamamen çıkmadan kurtulmak zorundayız. Özümüze geri dönmek zorundayız, eminim bu da sevgi sayesinde olacaktır. Dünyanın çivisini hep birlikte, içimizdeki insanı açığa çıkararak, sevgi tokmağımız ile yeniden çakıp sağlamlaştırabiliriz…
Önyargısız sevgi, saygı, güven içinde, mutlu, huzurlu, birlik- beraberlik ve dayanışma dolu bir dünyaya…
Yorum yapın