DOĞALLIĞI ARAR OLDUK!.

Doğal yaşam, doğal beslenme, kimyasallardan uzak doğal temizlik ürünleri, vesaire ne kadar lüks oldu hayatımızda..

Yapay olan ne varsa, hayatımızın içine öyle bir yerleşmiş ki, yıllar içinde yavaş yavaş fark etmeden her türlü doğallığa hasret kalıverdik..

İnsanın doğalında tutun da, yediklerimizin içtiklerimizin doğalını, kozmetik ürünlerinden, saç temizliğine hatta giydiğimiz kıyafetlerin bile doğalını artık maalesef pek bulamıyoruz..

Doğallığın günümüzdeki bir adı da “Organik” olduğundan bunlar “çok özel” ürünler kategorisinde, elbette fiyatları da ‘çok özel’ olduğundan yanına pek yaklaşamıyoruz!.

İnsanın doğalı ise, olduğu gibi davranıp, örneğin morali bozuk iken gülmek zorunda hissetmeden, her ortamda yapaylıktan uzak, belli yaşam kuralları dahilinde riyasız, ‘kendi gibi’ olabiliyorsa bence bu da bir doğallıktır!..

Yine güzelliğin sadece makyaj ürünleriyle örtüşen bir kavram olmadığının bilincinde olup, cildimizi mümkün olduğu kadar doğal ürünlerle besleyerek doğal görünüşümüzü korumuş oluruz. Ayrıca uzmanlar bu konuda der ki; “Yemediğimiz hiçbir şeyi yüzünüze sürmeyin!” Bu şekilde hem sağlıklı, hem de pratik bir yaşam sürmüş oluruz..

Aynı biçimde saç ve cilt bakımı için yıllardır bize sunulan mis kokulu, bol köpüklü şampuanlar, vücut jelleri ne kadar doğal, ne kadar sağlıklıdır acaba?.

Yaşadığımız hastalıklarda, rahatsızlıklarda tüm bunların payı büyük bence..

Ne varsa eskilerde var. Tek temizlik ürünleri ‘sabun!’

Zeytinyağlı sabun, bıttım sabunu, katran sabunu gibi..

Banyoda, çamaşırda, bulaşıkta, her yerde kendi yaptıkları, ürettikleri doğal sabunları, temizlik maddelerini kullanırlarmış..

Tamamen doğal yaşam, cilde, saça zarar vermez, ciğerlere zarar vermez, kimyasalları yok, toprağa karışınca toprağa zarar vermez. Bu yüzden ekip biçtikleri her ürün sağlıklı, spreyler, parfümler yok, hava temiz, su temiz, her şey tertemiz..

Sağlıklı ve uzun ömürlü yaşamış eskiler, “eski toprak” boşuna dememişler, onlara adı üstünde..

Bizler de günümüz koşullarında eskileri anar dururuz. Doğayı ve havayı kirleten ürünleri kullanmaya devam ettiğimiz sürece doğallıktan uzak yaşamaya mahkumuz..

Eskileri, anmak, aramak yerine dersler çıkarıp, doğallığı ve sadeliği hayatımıza geçirmeyi başarabilirsek hem kendimiz için hem topraklarımız, havamız için daha sağlıklı ve doğal yaşama kavuşmuş oluruz. Doğallık sadeliktir, sağlıktır, hafiflik ve ferahlıktır!..