Tüm spor branşlarında ama daha çok futbolda, sporcular sahaya bazı pankartlarla çıkarlar maç öncesi.
Toplumsal mesaj, farkındalık, kutlama veya anma gibi sebeplerle.
Genele ilişkin ve tüm vatandaşların hislerinin yansıtıldığı bu pankartlar hiç göze batmaz, tepki çekmezdi.
Ta ki Sivasspor Fenerbahçe maçında ev sahibi Sivaslı futbolcuların erkek egemen stada “doğal olan normal doğum” pankartıyla çıkmasına kadar.
Pankartın içeriğine geçmeden önce hemen belirtelim; pankart konu itibariyle zaten tuhaftı, bakanın “futbolu izlemeye sadece erkekler mi geliyor” minvali açıklaması da komik ötesiydi… 
Binlerce erkek arasında yüzde kaç kadın vardı; erkeklere mi mesajdı bu;  zaten başlı başına iletişim hatasıydı da içeriğe dönersek….
Genel anlamda ne toplumsal fayda vardı bu pankartta ne de toplumun tümünün hislerine bir tercümanlık.
Tıp bilimi gözüyle söylemeli önce, doğumun normali veya doğalı diye bir şey olmaz, olamaz.
Bunu Sivas Sağlık Müdürlüğü de Sağlık Bakanlığı da bilmez mi, bilir elbet.
Ama garip mesajlarla toplumsal gündem içinde durduk yere yeni sorunlar üretmek ve tepki yaratmak artık yadırganmayacak bir hal aldığı için olağan “abuk” hallerimize bir yeni gündem maddesi daha eklendi o kadar.
Yineleyelim, doğumun doğalı da normali de olmaz.
Tıp açısından her vaka başlı başına ele alınır.
Doğumun nasıl olacağı; bebeğin, anne adayının durumuna göre hekim bilgilendirmesi ve yönlendirmesi ve nihayetinde anne adayının kararı ile olur.
Öncelik bebeğin ve kadının sağlığı; sonra da anne adayının kararıdır. Buna kimse karışamaz ve kimse yargılayamaz.
“Doğal olan normal doğum” derseniz diğer doğumları körleme anormal hale getirirsiniz. 
Her doğum olağandır, her doğum normaldir. Her doğum kendi hikayesinde yazılır.
Bunun doğurganlığı artırma politikasına hizmet eden bir amacı da yoktur, olamaz da.
Çünkü her vaka ayrıdır. Sağlığa ilişkin kararlarda da kimse bir diğerine bir şeyi diretemez.
Haliyle kamuoyu patladı bir kez daha.
Çünkü ülkede normal veya doğal diye bir şey kalmadı.
O kadar anormal ve tuhaf bir ülke haline geldik ki, futbol maçında kadınların doğum yapma şeklini bile gündeme getirmek aslında hiç de doğal ve normal bir şey değildi.
Dünyanın en mükemmel havaalanlarından biri olan Atatürk Havalimanı’nı hiç gereği yokken yıkmak, milli serveti heba etmek, kullanımdan çıkarmak mı doğaldı misal?
Veya Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan yerel mahkemeler, AYM kararını okumayan Meclis mi normaldi?..
Kızılay’ın deprem anında çadır satması…
Eski Sağlık Bakanı’nın kendisinden yardım isteyen kanser hastasına para sıkıştırması…
Bakanlıkların çoğundan fazla bütçeye sahip olup hala her namaz sonrası vatandaştan yardım toplayan, Atatürk’ü ağzına almayan Diyanet’in başkanının “bir Audi’yi çok gördüler” demesi…
Normal ve olağan öyle mi?..
Hatay’da onbinlerce kişi konteynerlarda yaşarken külliye inşa etmek…
Kendi bakanlığına dezenfektan satmak, kendisi bakanken, kendi işyeri aracılığı ile bakanlıktan kazanç sağlamak…
Onlarca kişi alevlerde yanarken kamu kurumlarının birbirine topu atması ve bir istifa bile olmaması…
Onlarca çocuğa tecavüz edilen vakıftaki olaya ilişin bir bakanın “bir kereden bir şey olmaz” demesi…
Eski Ankara BBB hakkında onlarca suç ihbarı varken ifadesinin bile alınmaması…
“Kuru ekmek yiyebiliyorsan aç değilsin” diyen milletvekiline sahip olmamız…
Doğal ve normal öyle mi?..
Son yıllarda olağanlaştırılan, normalleştirilen o kadar çok akıl, mantık ve vicdan dışı olay yaşadık ve yaşıyoruz ki.
İnanılmaz bir çöküş, inanılmaz bir çürümüşlük, inanılmaz bir liyakatsizlik furyası içinde sayfalar ve sayfalar dolduracak kadar doğal olmayan anormalimiz var…
Doğal olan normal doğum; öyle mi?..
Gerçekten tekrar doğsak ülke olarak!
Bir normal olabilsek!