COVİD-19’UN 6.DALGASI KORKUTUYOR!.

Dünyada ve ülkemizde son haftalarda giderek artan COVID-19 vakaları ve ölüm
sayıları yaz mevsimi ile birlikte yeni bir pandemik dalganın yani ‘6. Dalga’ diye
adlandırılan varyantın habercisi olabilecek sinyalleri vermektedir. Bu süreci
bilimsel verilerle izleyen bilim insanları için bugün tüm insanlığı tekrar tedirgin
eden bu dalganın başlıca üç temel nedeni olabileceği bilim insan tarafından
endişeyle ifade edilmeye başlandı. Daha önceki Pandemi sürecinde salgın
yönetiminden sorumlu bakanlık ile ilgili meslek örgütleri arasında salgından
korunmaya dönük politikalarda derin çelişkiler olmuştur. Bununla ilgili olarak,
son iki aydan fazladır sağlık otoritesi (elbette ki bilim kurulu da bu işten bir
sorumludur) siyasi, sosyal ve özellikle ekonomik açmazlarla salgının neredeyse
bittiği düşüncesi ile virüsten korunmaya dönük maske mesafe kurallarını
ortadan kaldırmış, PCR test yapılma zorunluluğunu sonlandırmıştır. Bunlara ek
olarak, resmi ve özel eğitim, öğretim ve devlet hizmet kurumlarında maske,
mesafe ve hijyen kuralları salgının bittiği algısıyla uygulanamaz hale gelmiştir.
Sağlık otoritesinin gerek yanlış ve cesaret verici uygulamaları gerekse geçmiş
pandemi sürecinin insanlarda geliştirdiği tükenmişlik ve bıkkınlık hali bugünkü
vaka artışlarının önemli nedenlerinden biri olarak değerlendirilebilir. RNA
virüslerinin özellikle yapısal viral özelliklerine bağlı fazlaca mutasyona açık
olmaları ve varyant dediğimiz yeni tip ve alt tipleri geliştirmeleri çok önemli bir
sorundur. Bu sorun HIV/AIDS ve Hepatit C (HCV) gibi ciddi hastalık geliştirebilen
virüslerde yarım yüzyıla yakındır aşı geliştirilememesinin temel nedenidir. 2020
yılı başında uygulamaya konulan ve hastalıktan korunmaya dönük aşı
uygulamalarının ülkemizdeki durumu da son günlerdeki vaka artışının diğer
nedenlerinden biri olarak gösterilebilir. Şöyle ki bilimsel verilere göre salgının
durdurulması için en az yüzde 85 ve üzeri toplum bağışıklığının olması gerektiği
temel alınırsa bugün için ülkemizde toplam nüfusun yüzde 63’üne sadece iki
doz (inaktif ya da mRNA aşısı), hatırlatma dozunun ise yüzde 33’üne
uygulanması halen hedeften çok uzak olduğumuzun göstergesidir. Sonuçta;
SARS-CoV-2 Omicron BA.4 ve BA.5 alt varyantlarına bağlı vaka sayıları artarak
yaz salgını, sonbaharı da kapsayarak 6. dalganın ülkemizi ciddi olarak tehdit
edebileceği öngörüsü içinde olunmaktadır. Ayrıca standart virüsten korunma
yöntemleri maske, mesafe, hijyen kuralları yeniden disipline edilmeli ve yaygın
tarama testleri de derhal yaygınlaştırılmalıdır. İvedilikle tüm nüfusun hatırlatma
dozu yüzde 33’lerden yüzde 80’lere çıkarılması için ‘rapel’ diye adlandırılan
hatırlatma dozu uygulamalarına tekrar hız verilmeli, şeklinde bilim insanları
uyarılarını sıklaştırmışlardır. Bizlerinde bu uyarıları dikkate alarak hijyen

kurallara uymamız ve mutlaka hatırlatma dozu aşılarımızı mutlaka yaptırmamız
gerekmektedir..