Kaya olmalı aslında.
Ve öyle de kalmalı esasında.
Hukuktan bahsediyoruz.
1980’lerden bu yana “kaya” hali yok.
Aşınma o zamanlardan başladı.
Ama o zamanlardan bu zamana çok şey değişti.
Buzul haline döndü yavaş yavaş; kah hızlı eridi, kah yavaş…
Gün oldu parçalar koptu belki.
Ama hiç dondurma kıvamına gelmemişti.
Artık dondurma.
Eriyip gidiyor hızlıca.
Haliyle eridiği zaman tükenmiyor mu dondurma?
Eridi hukuk.
Tükendi.
Türkiye’de tüm hukuk sisteminin alabora olduğu dönemlerden geçiyoruz.
Hukuk adına feci bir görünüm.
Ülke adına utanç manzarası.
Acı mı acı.
Tarifsiz mi tarifsiz.
Anayasa’nın yazdığı kurallara bizzat yargı makamları uymuyor.
Meclis; YSK’nın seçime sokmasında sakınca görmediği ve seçilme yeterliliğine sahip olan ve nihayetinde seçilmiş vekilini korumuyor, aksine vekillik düşürüyor.
Anayasa Mahkemesi süs olarak kaldı.
Geçenlerde küçücük bir haber daha yansıdı birkaç gazeteye; kimse farkında değil.
Bir başka yerel mahkeme, İş Mahkemesi hem de; o da Anayasa Mahkemesi’nin kendisiyle ilgili bir davada verdiği kararı takmadı. Anayasa Mahkemesi kararına uymadı.
Yerel mahkemeler sanki bağımsızlıklarını ilan etmişler gibi.
Ardı gelmez mi gelir elbet çorap söküğü gibi!
Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyorsa neye güvenebilirsiniz?
Neye inanabilirsiniz?..
Siyaseten beğenmediğiniz bir karar uygulanmayacaksa bunun adına hukuk devleti, demokrasi ve cumhuriyet denebilir mi?..
Neyiz biz?..
Kaya gibi hukuk devleti olamadıktan sonra.
Buzul kadar direnemedikten sonra.
Dondurma olmuşuz, kafalar gitmiş, eriyoruz, bitiyoruz; akıl devreleri yanıyor.
X’te bir paylaşım vardı geçen gün: “Anayasayı artık kitaplığımda fantastik romanlar kısmına koydum” diye.
Anayasa fantastik hale geldi.
Anayasa Mahkemesi üyelerine kızıyorlar bazıları.
Anayasa Mahkemesi üyelerini seçen kim?..
İçler acısı bir hale geldik.
Paket paket yargı reformu açıklanıyor yıllardır ve yıllardır; hatta yenisi yolda, bugün yarın çıkacak bir daha.
Neyin reformu allasen?.. Anayasa Mahkemesi kararına uymuyorsan neyin reformu gerçekten?
Anayasa Mahkemesi’ne yerel mahkemenin kafa, Yargıtay’ın o kafaya çanak tutması akabinde Meclis’in aldığı düşme kararı tüm zamanların dünya hukuk tarihine kara bir not olarak geçti.
Hukuk sistemi adına, yargı dünyamız açısından üzülmemek elde değil.
Ülkemiz hiç böyle bir konuma gelmemişti.
Başarıldı!
Uluslararası Hukuk Ligleri’nde ve her türlü endekste izleyin Türkiye’nin sıralamasını.
Hukukuna saygı duymayan, hukuku dondurmaya çeviren bir ülkede ne güven tesis edilebilir dış dünyaya, ne beklediğiniz yatırımcı gelir koşa koşa.
Hiç böyle bir duruma düşmemiştik.
Böylesi hiç yaşanmamıştı!
Çok çok tarifsiz elem.
Elemden ötesi yok.