20/21 Nisan tarihlerinde yapılacak olan etkinlik; #fahişyemeğeboykot hashtag'i ile x platformu üzerinde başlatılmış olan boykot çağrısı.
Bir grup, son yıllarda yemek kalitesinde ciddi düşüşler olduğunu ifade ederek cafe ve restoranlardaki yiyecek ve içecek fiyatlarındaki fahiş fiyat artışına karşı bir boykot başlattı.
Burada mevzu sadece enflasyon değil diyen bu grup, 20/21 Nisan tarihlerinde yapılacak olan boykotun şu anki ekonomik ve sosyolojik şartları fırsat bilip ücretlerde fahiş artış yapan her bir işletme için bir uyarı niteliği taşıdığını belirtiyor. Boykot , sadece işletmelerin fırsatçılığına karşı olarak yapılıyormuş.
 “hashtag” altında yapılan bu boykot hazırlığı hızla geniş kitlelere yayılmış durumda.
Yapılan yorumlara bakılırsa şu anda yiyecek, içecek sektörü için yapılması planlanan bu boykot çağrısı, ileride zincir marketler ve akaryakıt sektörü için de uygulanabilir.
Geçtiğimiz günlerde bir gazetede yer alan habere göre tabak üreten bir firma yiyecek-içecek sektöründen gelen talep doğrultusunda ürettikleri tabakların boyutlarını küçültmüş. Burada ki amaç tüketicinin daha az porsiyon yemek yemesi ve daha çok kazanç. Günümüzde buna en güzel örnek çay ocaklarının çay bardakları. Çay bardakları o kadar küçüldü ki daha küçüğü olmaz artık herhalde…             
Günümüzde en ucuz çorbanın 60 lira olduğu düşünülürse bir kişi sıradan bir öğle yemeği için 300 lira ödemek zorunda. Bu rakam gerçekten fazla. Bakalım 20/21 Nisan’da yapılacak boykot ülke genelinde ses getirecek mi?
 

500 LİRALIK BANKNOT NE ZAMAN BASILACAK?
Enflasyonun durdurulamadığı bir dönem yaşıyoruz ve 200 liralık banknotlar artık yeterli gelmiyor. Bunun için bir an 500 liralık banknotun basılması gerekiyor. Ayrıca; ek olarak 5, 10, 20 liralık banknotlar artık madeni para olarak basılmalı. İlgililere duyurulur.
GÜNÜN FIKRASI
DELİ HASTANESİ
Bir gün bir bilim adamı yılbaşı nedeniyle hastaneleri gezip akıllanan delileri salmaya karar vermiş. Bir sürü hastaneyi gezmiş fakat hiç akıllandığına kanaat getirilen deliye rastlamamış. En sonunda bir hastaneye gitmiş birde bakmış ki bütün deliler zıplıyor.
Hemen onlarla ilgilenen doktorlara sormuş: – Bunlar neden böyle zıplıyorlar?
Doktor: – Bunlar kendilerini mısır patlağı zannediyorlar, demiş. Bir de bakmışlar ki bir tanesi zıplamadan yatağın üzerinde sabit bir şekilde duruyormuş. Hemen ona yaklaşarak sormuş: – Sen neden zıplamıyorsun?
Deli: – Ben tavaya yapıştım…