Cumhurbaşkanı yoksulluğun, yolsuzluğun, rüşvetin olmadığı Türkiye’yi biz hallederiz diyorsunuz.  2002 senesinden beri Türkiye’yi başka birileri yönetiyor da bizim haberimiz mi yok? Bu söylemden ben şunu anlıyorum. Ülkede yoksulluk, yolsuzluk ve rüşvet olayları vardı da? Bunları biz hallederiz mi diyorlar. Şayet bir şeyleri halletmek istiyorsanız. Bu ülke 2002 senesinde kendi kendine yetebilen. 7 ülkeden birisi idi. Şimdi bu ülkeyi o duruma getirebilecek. Baba yiğidi görmekten memnun oluruz. Şimdi maliye bakanı tasarruf etmekten bahsediyor. Neyin tasarrufunu yapılacak? Millet kuru ekmeği bulabilmek için. Canını dişine takarak gayret sarf edenler mi? Tasarruf edecek. İtibarda tasarruf olmaz diyordunuz? Çankaya da cumhurbaşkanlık köşkü varken. 1150 odalı sarayın yapılması itibar mı sayılıyor. 14 uçağın olması itibar mı sayılıyor. Sizler bir eliniz balda bir eliniz yağda yaşam sürerken. Balın ve sizin yediğiniz tereyağının rengini ve tadını bilmeyen garibanlar mı tasarruf edecek? Tasarrufu ilk önce yönetenler yapacak ki. Millete örnek olsunlar. Yoksulluk AKP döneminde arttı. Millet evine ekmek götüre bilmek için gayret sarf ediyor. İktidar halkından yoksun olarak ülkeyi Yönetiyor.  Halkın arasında dolaşıp ta halkla haşır neşir olan bir yönetici var mı? Cuma namazına 30’dan fazla araba ve havadan helikopter ile takip edilen kişi halkın arasında dolaşmayı tercih edemez. Bunun anlamı halktan kopukluktur.  Rahmetli Demirel’in elinden şapkasını almaya çalıştılar. Kendisi mücadele etti şapkayı kaptırmadı. Kapalı spor salonunda seçim yaptık. Rahmetli Demirel de geldi. O günde Cuma idi. Demirel’i cumaya götüme görevi bir hacı abimle bana verilmişti. Paşa camiye Demirel’i biz götürdük. Paşa caminin avlusuna girdik. Hacı abi ile bana haydi benim yanımdan ayrılın. Ben vatandaşımla olacağım dedi.  İşte bu rahmeti de başbakan idi. Halkınla olmaktan hoşlanan bir başbakan. Birde şimdikilere bir bakın. Yönetici halkının arasında olması gerekmez mi? Rahmetli Menderes caddede giderken. Bir öğrenci yakasına yapışıyor.  Menderese hürriyet istiyorum diyor. Menderes bundan iyi hürriyet mi olur? Bak benim yakama yapışıyorsun diyor. Menderes olsun, Demirle olsun bunlar halkın arasında dolaşırlardı. Ben Demirlerin kıyafet değiştirerek halk arasında esnafı teftiş ettiğini biliyorum. O bent deresinin tepesinde gece kondular vardı. Menderes oraya yol yaptırıyor. Gece o tepede kayaları parçalıyorlar. Menderes başlarında. Ankara’nın 60’lı yıllardaki otogarın yolu üzerinde bir inşaat temeli atılıyor. Gece kepçe kamyonlara toprak dolduruyor. Kamyoncular yorulmuş biraz mola verelim demişler. İşi bırakmışlar kepçeci arkadaşlar. Çabuk olun şimdi Başbakan gelir demiş. O arada menderes gelmiş. Kepçeci efendim kepçe arıza yaptı demiş. Tamam çocuklar siz dinlenin ben şimdi başka kepçe gönderirim demiş. Yarım saat sonra kepçe gelmiş. Bu da bu ülkenin devlet adamı idi. Şimdikilerde bu ülkeni adamları. Fakat o zamandakilerde. Ülke aşkı vardı. Şimdikilerde şöhret aşkı ve bencillik aşkı var.  Gece dahi dolaşıyorlardı. Şimdi ise vatandaşın arasında dolaşmaktan korkuyorlar. O zamankiler. Bir şoför ile gece bile ülkenin sokaklarında dolaşıyordu. Şimdi vatandaşın arasında dolaşmaya korkuyorlar. Halkından korkan devlet adamı olur mu? Saygılarımla.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE! NE MUTLU CUMHURİYETÇİYİM DİYENLERE! NE MUTLU ATATÜRKÇÜYÜM DİYENLERE!