Halk arasında  sıkça söylenen bir sözdür besle kargayı oysun gözünü. Sıkça söylenen bu söz ne derece doğrudur bilemeyiz ancak iyilik ettiğin bazı kişiler  tekerine çomak sokabilir anlamına gelen bu sözü isteyen istediği yere çekebilir. Beş ay sonra yerel seçimler yapılacak,  zaman git gide daralıyor. İttifaklarla ilgili sözler havalarda uçuşurken  sanırsınız ki Millet İttifakı hiç olmamış, altılı masa hiç kurulmamış, Cumhuriyet Halk Partisi sayesinde   meclise kapağı atanlar söylemleriyle sanırsınız  ülkenin en büyük partileri. Altılı masanın  küçük halkalarından biri olan Gelecek Partisi Genel Başkanı Sayın Davutoğlu  iktidara kapıları kapatmadık açıklamasını bizzat kendisi yaptı.  Davutoğlu  ülke menfaati söz konusu  ise biz varız dedi. Davutoğlu’na soruyorum,  sizi hırsızlıkla suçlaması  çok önemli değil mi? Ülkesini herkes sever ve menfaatleri gözetir  size söylenmedik söz bırakmadığı halde  hala ülke menfaati mi diyorsunuz yoksa  bir iki ilçe belediyesi kaparsak kardır diyorsunuz?  Sayın Davutoğlu  bu ülkede Başbakanlık yaptınız  sınırlarımızdan elini kolunu sallayarak  gelen  terörist kılıklı milyonlarca  yabancı için Atatürk’ün varlıkları yok pahasına satılırken,  aydınlar askerler gazeteciler  hatta milletvekilleri hapishanelere atılırken,  ülke menfaatleri ve ülkenin  değerlerini düşünmeyeceksin  seçim olunca partimi büyütmek adına demeyip ülke menfaatlerini  öne süreceksin. Yemezler Sayın Davutoğlu yemezler. Konunun muhatabı  sadece Davutoğlu değil  İyi Parti için de  söylenecek sözümüz var.  Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ni  Ak Parti’ye  Sayın Akşener hediye etmiştir. Bu konuda gayet ısrarla  söylüyorum ve sonuna kadar sözümün arkasındayım. Konuyu  biraz açmak gerekirse dönemin Belediye Başkanı  Rahmetli Sabri Uğur‘dan  kurtulmanın  yolunu   MHP adayı İsmail Ok’u  destekleme  kararını veren CHP olmasaydı Ok Balıkesir Belediye Başkanı olamazdı. CHP’nin desteğiyle kazanan OK bunu hak bayram sanan Ok ben Balıkesir’i  kazanmıştım yine kazanırım deyip Ahmet Akın’ın  yolunu kapattı.   Millet İttifakı olsak bile her zaman  destek olmaz biz İsmail Ok ‘un yedek lastiği değiliz diyen CHP li seçmenlerin çoğu Ok’a oy vermedi. Vermemesi gayet doğal  yani Babacan Karamollaoğlu ve Davutoğlunun seçmen kitlemizi CHP ye oy vermeleri için ikna edemiyoruz dediği gibi   sözün özüne dönecek olursak  CHP il kongresini  yaptı  Erden Köybaşı yeniden il Başkanı oldu. Kutlarım  şimdi daha fazla çalışma zamanı.  Balıkesir Milletvekillerine diyeceğim ama topu topu 2 vekil var kırsala köylere  koşun düğünlerde yemeklerde bir süre gözükmeyin .

                                          AĞZINA SAĞLIK HOCAM

Her geçen gün sosyal medyayı daha çok seviyorum. Birkaç gün Facebook’da gezerken Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş  gözüme takıldı. Erbaş sokak röportajları yapanlardan bahsediyor  muhabir bir gence mikrofon uzatıyorlar ve salavat getirebilir misin diye soruyorlar. O genç Salavat getiremiyorsa  onun vebali günahı kimin üzerine olacak diyor. Buraya kadar çok güzel.  Diyanet İşleri güzel bir konuya değinmiş. Sokak mikrofonlarını takip ediyor demek  sayın Ali Erbaş  sokak mikrofonlarından  her gün binlerce emekli açız geçinemiyoruz  derken, öğrencilerin beslenme çantaları boşken, onlara okulda bir öğün yemek verilmesi gerekirken  yurt bulamadığı için yüksek tahsilini sonlandıran  öğrenciler varken,  neden bunlara çözüm bulunsun demiyorsun da salavat getiremeyen gencin günahı vebalinden bahsediyorsun? Peki yatağa aç giren çocukların,  kantinden sadece su bile alamayan miniklerin günahı vebali ne olacak?  Aslına siz günah vebal deyip liselerde Arapçanın sekiz saate çıkarmanın yolarını arıyorsunuz. Salavat bahane. İlkokul  dahil  liselerde salavat getirmeyi  sadece on dakikada öğretirsiniz yeter ki isteyin.  Sakın ola sokak mikrofonlarını  ölçü almayın ölçü istiyorsanız bakın bir cami hocası ölçüyü nasıl belirlemiş.  500 bine yakın  ilahiyatçısından,  cami imamından akademisyenine kadar  maaş alarak  dini anlatıyorsa bu ülkede faiz hala neden yükseliyor? Zina meşru deniliyorsa,  içki su gibi  içiliyorsa,  ceza evleri ağzına kadar tıka basa doluysa, insanlar göz göre göre öldürülüyorsa  anlamamız lazım ki  İslam dini anlatılacak bir din değildir. İslam dini yaşayarak anlatılacak bir dindir. Biz İslam’ı yaşayarak anlatmıyoruz yaşayarak anlatsak vallahide  billahi de dışarıda bu kadar suç işlenmez. Yaşamadığımız İslam’ı  insanlara anlatarak İslam’a  davet ettiğimizi  zannediyoruz. Gelin İslam’ı önce  biz yaşayalım  yaşantımızla insanlara örnek olalım  bakın her şey nasıl değişecek  diyen hocanın sözlerine katılıyorum ve  Erbaş  Başkanı da bu hocanın dediği gibi insanlara örnek olmaya davet ediyorum.