Karşıdan bakınca, Erciyes Dağı
Irmağın karşısı, Akbucak sağı
    Kurular mendille, biriken teri
    Anlında tomurcuk, vücudun feri
Tarlada bahçede, pehlivan eri
Anlatır gururu, askerlik yeri
    Farkına varmadan, tarımda yarış
    Toprakta karınca, sonuca varış
Velibağ sofrası, iştaksim sonu
Harmanda bereket, hububat konu
    Askerlik dönüşü, köyünde muhtar
    Çalışır çabalar, aklında bağlar
Köyünün aydını, gelecek gören
Topraktır adresi, ömürdür süren
    Yuvanın temeli, evlilik ahdi
    Büyükler kararı, gelmişse vakti
Temeli sağlamsa, eşidir yoldaş
Sofraya kurulur, günceldir bağdaş
    Sınırlar çizilmiş, iğdeli dere
    Battallar kuzuluk, bilinen yöre
İmece usulü, doğruluk yolu
Örenköy, Sorgunlu, Yozgat’tır ili
    Camiyi kebire, teberru nema
    Ezanı Muhammet okunur selâ
Ardahan göçmeni vilayeti Kars
Sürgündür kağnılar, ölümüne yas

    
    Sıkışmış yöreye, kuyudan suyu
    Muhacir eşrafı, asildir soyu
Bulanık dereden, içerken suyu
İmdada yetişmiş, komşuda kuyu
    Çeşmeler bahçeler, eserin bağlar
    Yazılmaz tarihi, söylemez sağlar
Bitlis’te minare, söylenir türkü
Askerlik anısı, bitmeyen öykü
    Koşulu topçudur, künyesi belli
    Manevra sahası, Fırat’la ünlü
Suvari topçusu, çavuşu erin
Çalgındır ırmağın, suları serin
    Babamın olayı, izleyen gözü
    Saygındır dinlenir, atadır sözü
Sümer’den kumaşlar, harmanın önü
Vadesi bellidir hasatın sonu
    Düğüne derneğe, yetişen günü
    Abimde havası, döşünde gülü
Misafir odası, saygılar size
Büyükler konuşur, girilmez söze
    Kültürün mektebi, burası olsa
    Aşıklar atışır, ibreti varsa
Garipler sığınır, yolunun üstü
Misafir muteber, haneye düştü
    Yaşamış büyükler, tarihler söyler
    Bu köyde yetişmiş, muhterem beyler
     
Öz Ali YILMAZ