AYRILIK SENFONİSİ
İş dönüşü bu akşam, erken gelip adama
Pencereden bakarken, alnımı koydum cama
Gözümün âşinası, selam verdim sevdama
Gönülsüz mahsun yorgun, cevapladı nazlı YAR
Neşesinden eser yok, bende üzgünüm sensiz
Belleğinden silinmiş, tepki vermiyor sessiz
Alıngan belli kırgın, sakin tavrı ilgisiz
Konuş derdini anlat, hasta mısın neyin VAR
Çarptık yere kırdık nar, uğur getirsin bize
Her şeyimiz tamamdı, nazara geldik göze
Canımın yoldaşı ol, hacet yok başka söze
Boncuk gözlü yavrumuz, güneş gibi doğan NUR
Başkaları duymasın, sorunlar gizli kalsın
Aşkın tuzu biberi, hayra alamet olsun
Dargın ayrılmayalım, üzüntüler son bulsun
Kül içinde kıvılcım, bırak kalsın saklı KOR
Rüya gibi günlerim, taşınırken yıllara
Mavi pembe hayaller, aksederken sulara
Beklenmedik olaylar, yazgısıdır kullara
Bu yara başka yara, namus belasıdır AR
Sümbüllerin kokusu, karışırken nefese
Nihavent şarkılara, kulak verseydin sese
Takdiri tecellidir, ayrılık denen yasa
Keşkeler sana kalsın, nasılları bana SOR
Mevsimleri şaşırmış, Ağrı dağı dik başı
Fırlatıp attı yere, öfkeli çatık kaşı
Avucuma kan dolu, yumruğumda tektaşı
Yalan mı şenlik, şölen, izah etmek neden ZOR
Kuşlardaki sadakat, yuvaya dönüp durur
Kirpiklerde gizlenir, gözlerimde yaş kurur
Rüyalar karabasan, aşkı kalbinden vurur
Sözün bittiği yerde, yolun sonu orda DUR
Rumuz: Ayrılık-010 Öz Ali YILMAZ
Yorum yapın