“Aşk-ı Memnu”, bir zamanlar herkesi ekran başına kilitleyen bu diziyi hatırlamayan yoktur. Halit Ziya Uşaklıgil’in romanından uyarlanan Aşk-ı Memnu dizisi tamı tamına 79 bölüm sürdü. Dizide kimin eli kimin cebinde olduğunu hiç öğrenemedik, kim kimi seviyor, dadısı, aşçısı vs bize çok şey öğretti.  Geçmişte ne kadar güzel eserler varmış, günümüzde bu güzel eserleri gölgede bırakacak yapıtlar  ortaya çıkıyor,  son günlerde  bu güzel eserlerin  senaryosu  hazırlanıp sinemaya uyarlanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz… Çok merak ettiniz, biraz ip ucu vereyim, ülkenin en büyük  bankası olan  Merkez Bankası  85 milyonluk  bir ülkede bu bankayı adam gibi idare edecek bir yiğit bulunamadığı için Amerikalardan bir idareci getirdik; Hafize Gaye Erkan, çok başarılı çalışmalarıyla milyonların ufkunu açmayı kısa sürede başardı. Örneğin kiraların çok fazla olduğunu ondan öğrendik, Gaye hanım ekonominin ne durumda olduğunu  apartman görevlisi Sadık abiden öğrendiğini  söyleyerek konuyu kaynağından aldığını açıklıyordu. Sadık abi günde elli kez markete gidip fiyatları sürekli takip ediyor ne de olsa doğru kaynak,  Gaye hanımın  sadece ekonomik konularda değil neredeyse tüm konularda  hatasız olduğunu kanıtladı ve işine o kadar çok bağlıydı ki; Amerika’ya giderken bile Merkez Bankası’nı çok düşündüğü için bankaya göz kulak olsun diye babasını bırakıyor ne de olsa babadır bir odası olması gerekmez mi? Doğal olarak bir oda verilmiş,  bir de makam aracı. Şimdi Baba Erol Erkan’a oda verirsen bir de makam aracı olunca Erol bey hemen havalara girip; “burası benim kızımın bankası”der mi demez mi demiş vallahi demekle kalmamış gariban bir kızımızı işten kovmuş  başka birini daha kovmuş ama o kişi Kartal İmam Hatip mezunu olduğu için birilerinden özür dilemek zorunda kalmış. Şimdi tüm bu yaşananların Aşk-ı Memnu dizisinden ne farkı var? Aslında ülkemizde yaşanan tüm olayları şöyle bir süzgeçten geçirip bakma imkanımız olsa  günde elli tane Aşk-ı Memnu dizisi çıkar  mesela Cumhurbaşkanı’nın geçtiğimiz günlerde  bizzat kendisinin açıkladığı en düşük emekli maaşlarının 7,500 liradan 10 bin liraya çıkardığını söyleyerek emeklilerin enflasyona ezilmemesi için yüzde 5’lik ek bir zam yapmıştı, bunun üzerine  bizi kıskanan ülkelerde  emekli maaşları ne kadar diye merak edip bir araştırdım.  Almanya emeklisine 1840 Euro maaş veriyor, Hollanda 1430 Euro, İtalya 1359 Euro, Avusturya 1110 Euro,  İspanya 1371 Euro,  maaş verirken  bizim emeklimiz tam tamına 305 Euro ya denk gelen 10 bin lira alıyor. Tüm bunlardan dizi olmaz mı alın başka bir dizi daha yıl 2012  Alper Gezeravcı, Türk Hava Kuvvetleri’nde  Savaş  pilotu 15 yıllık uçuş tecrübesine sahip  F- 16  dahil  bir çok uçak kullanmış. Rütbesi Albay  Fetullahçı, Terör  örgütünün  İzmir askeri casusluk  kumpası  soruşturması kapsamında  Türk Silahlı Kuvvetleri’nden ihraç ediliyor ve Gezeravcı  ihraç sonrası Türk Hava Yolları’nda pilotluk yapmaya başlıyor,  bu süreçte açtığı karşı davayı kazanıp  2020 yılında görevine dönüyor.  Bu arada  İktidar 2023 yılında aya sert iniş yapacağız diye konuşmalar yaparken  ne yazık ki 2023 yılında aya gitmeyi başaramıyor. Uzay ajansı olmasına rağmen hiçbir faaliyette bulunmuyor ancak Amerikalı bir şirket aya sefer düzenleyince bizim yetkililer  verdiği sözü yerine getirmek adına  bir zamanlar yok saydıkları pilot  Gezeravcı’yı  birden hatırlayıp aya gönderiyorlar  ama 55 milyon dolar karşılığında şimdi yazmamız gereken  daha neler neler var da  neyse önümüzdeki günlere saklayalım. Malum mart ayında seçimler var  iktidarın elinde; “ilk kez aya  ulaştık  şimdi kendi uydumuzu yapıyoruz.  Karadeniz gazı  depolanıyor  mayısta verebiliriz  gabar petrolünden daha zengin  petrol yatakları bulundu”  bunlar olası söylenecek sözler. Belki de daha fazlaları  zira kimileri için seçimde yapılan her şey mübahtır  geçmişi bir hatırlarsak bakın neler gördük. Eski İç işleri Bakanı,  Ekrem İmamoğlu için; “Valiye it” dedi,  dedikodusunu yaydı,  soruşturma mahkeme,  siyasi yasak getirilmek istenmesi ve daha fazlasını yaşattılar. Türbeye gidip ellerini arkaya bağladı. “Maneviyatlarımızı yok saydı” dediler, “topal ördek” dediler, kırık sandalyeye oturtup düşürdüler  mobese kameralarıyla takip edip  görüntüleri  basına servis ettiler.  En sonunda Çevre  Şehircilik Ve İklim Değişikliği Bakanı’nı, İmamoğlu’na rakip yaptılar. Ancak  bu millet, İstanbul Seyran tepe Polis lojmanlarını unutmamıştır.  1500 lojmanı  yıkıp  DAP Yapı’ya satıldığını ve Dap Yapı’nın bu arazi için  Şehircilik  Bakanlığı’na  arazi için çed raporu alıp  236 milyon  829 bin lira değerinde  7 bloktan oluşan ve açık yüzme havuzlu  binalar yapacağını  bilmeyen kalmamıştır.