Cumhuriyet’i hala anlayamamış olanlara, Cumhuriyet’in yıkılmasını isteyenlere, Cumhuriyet ile dalga geçenlere, kısacası ‘Cumhuriyet düşmanlarına’ diyorum ki; Yurdumuzun dört bir yanında ne görüyorsanız hepsi Cumhuriyet’in eseridir.

 Okullar, camiler, üniversiteler, fabrikalar, hastaneler, kara ve demiryolları, modern şehirler…

 Üniversiteli kızlar, okul bahçelerinde neşeyle oynayan çocuklar, çalışan kadınlar…

 İktidarından muhalefetine, siyasetine demokrasiye, tam bağımsızlığa, seçim sandıklarına kadar bu ülkede her şey “Cumhuriyet’in” eseridir, “Cumhuriyet” sayesindedir!..

 Tam 100 yıldır, Cumhuriyet’in ‘ayrıştırmadan, ötekileştirmeden’ birlik ve beraberlik ruhu ile bizlere sağladığı özgürlük ve eşitlik ortamının eseridir, yurdun dört bir yanında gördüklerimiz!...

 Cumhuriyet’i hazmedemeyenler, yıkma hayali kuranlar, bu ‘hevesleri’ için bile Cumhuriyet’e muhtaç olduklarının farkındalar mı, acaba?

 Ya da kör cahil atıp tutuyorlar mı?..

Bu atıp tutanlarda Cumhuriyet’in sağladığı özgürlük ve demokrasi ortamı sayesinde atıp tuttuklarının farkındalar mı?..

 Cumhuriyet’in çatısı altında ve onun getirdiği bütün imkanlardan faydalanıp, nimetlerinden beslenip, hatta istedikleri gibi kullanarak fırsata çeviren ‘Cumhuriyet düşmanları’ işte bu nedenlerle Cumhuriyet’i asla yıkamayacaklar! Çünkü Cumhuriyet’in asıl gücü buradan geliyor!..

 Okuduğum gerçek bir öyküyü sizlerle paylaşmak istiyorum. Anadolu’da ücra bir köyümüzün ilkokulunda derste öğretmen, Cumhuriyet’in özelliklerini ve güzelliklerini anlatırken arka sıradaki iki afacanın kendi alemlerinde şakalaştıklarını görür. Onlara yaklaşıp şöyle der; “Söyle bakalım Mehmet, Cumhuriyet nedir?” Mehmet dersi dinlememiş, derste ne anlatıldığından hiç haberi yoktur ama öğretmenin bu sorusunu hemen içinden geldiği gibi yanıtlar; “Cumhuriyet adam olmaktır öğretmenim!”  Öğretmenin öğrencisi Mehmet’in verdiği bu cevap karşısında gözleri dolar, hemen Mehmet’e sarılıp onu gözlerinden öper ve “Doğru evladım, çok doğru. Cumhuriyeti anlamak, adam olmaktır!” Der. Bizler Cumhuriyet çocuklarıyız. Cumhuriyet’in ne olduğunu küçük yaşlarda önce aileden öğrendik sonra okullarımızdan. Büyüdükçe de yaşayarak, görerek, gözleyerek Cumhuriyet’in değerini, faziletini daha iyi anladık ve kavradık. ‘Cumhuriyet hürriyettir, medeniyettir. Cumhuriyet ahlaktır, fazilettir. Cumhuriyet kişiliktir, haysiyettir!’ Cumhuriyet her türlü nimettir ve küçük Mehmet’in o öyküde dediği gibi ‘Cumhuriyet adam olmaktır!..’

 Cumhuriyet’in verdiği bütün imkanları ve fırsatlarını kullanıp da hala ‘Cumhuriyet düşmanlığı’ yapmaya devam edenler, Cumhuriyet’i küçümseyenler, itibarsızlaştırmaya çalışanlar, aslında en büyük düşmanlığı kendilerine yaptıklarının, kendilerini itibarsızlaştırdıklarının farkında bile değiller. Cumhuriyet’in değerlerini bilen, ona sahip çıkan milyonlar karşısında ne duruma düştüklerinin farkında bile değiller!..

 Hadi devam edelim!..

 Cumhuriyet ne midir?..

 Cumhuriyet, eğitim kültür temelli çağdaşlıktır, uygarlıktır. Cumhuriyet, Milli birlik ve beraberlik bilincidir. Cumhuriyet, gelişmeye değişime ve bilimsel yeniliklere açık olmaktır. Cumhuriyet, ayrıştırıcı değil, birleştiricidir. Cumhuriyet, en değerli mirasımız ve emanetimizdir. Cumhuriyet’in faziletlerini saymakla bitmez. O yüzden bizleri ayakta tutan laik ve demokratik, tam bağımsız ve tek bayrak altında yaşama özgürlüğümüzün, iç ve dış düşmanlar tarafından sarsılmasına, yıkılmasına asla izin vermemeliyiz. Bunun içinde eğitimli, donanımlı, kültürlü, bilinçli, aklını ve yüreğini ülkesinin ve halkının iyiliğine kullanmak üzere bilemiş olan gençlerimize çok büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Özgür doğma şansına sahip olabiliriz ama özgür yaşamak için mücadele etmek, o nedenle Cumhuriyetimize sonsuza dek sahip çıkmak zorundayız!..