Toplumumuz hızla kirleniyor. Çocuklarımızın ve gençlerimizin gelecekleri konusunda kaygı duyar olduk. Sosyal çevreyi reel yaşamak yerine, sosyal medyadan yaşar oldular. Toplumunuzun kirlenmesi konusunda herkes hem fikirdir. Kime sorarsan sor, kiminle konuşursan konuş; herkes aynı şeyi söyler, aynı şeyden dert yanar. Toplumun bu denli kirlenmesinden şikâyetçi olmayan yoktur.
Çözüm önerisi aramaya kalktığınızda kimseden ses çıkmaz. Çünkü tek bildiğimiz her şeyden, herkesten şikâyet etmektir. Bana bu kirliliğe ve keşmekeşliğe bir çözüm üret denilse; sadece “ahlak” derim. En büyük sorunun “ahlak” sorunu olduğunu düşünüyorum. Toplumca, ahlaktan, örf adetten yoksun ve terbiye sınırlarını aşmış bir hayat yaşadığımız ortadır.
Bir toplumda ahlak zarar görürse o toplum çöküntüye uğrar. Ahlak sağlam olmazsa toplumsal hayat düzene girmez. Ahlakın yozlaştığı toplumlarda bir kısım diğer kısmı ezerek yükselir, adaletle iş görenler azalır ve hak güç ile elde edilir. Böylelikle anarşi başlar, zulüm artar, insanlar hukuk yerine başka illegal yollara düşerler.
Bu yüzdendir ki; yaşantımızın baş köşesine ahlakı koyarım. Ahlakla ilgili bir seferberlik başlatırım. Herkesin kalbine iyiliği, güzelliği ve adil olmayı işlerim. Kurum, kuruluş fark etmez; ülkede kim var, kim yoksa önce güzel ahlakı öğrenecek, uygulayacak ve yaşayacak. Ve ortaya ahlaklı bir toplum çıkarılacak.
Tüm okullara ahlak dersi konulmasını öneririm. Dersleri; “ahlak” üzerine bilgi ve birikime sahip, kişiliği ile toplumun güvenini kazanmış işinin ehli öğretmenler vermeli. Üniversitelerde gerçekleştirilen tüm sosyal etkinliklerde “ahlak” konusu işlemeli. Yollar, sokaklar, meydanlar; alışveriş merkezleri, sosyal tesisler “ahlak” üzerine söylenmiş özlü sözler ve atasözleri ile donatılmalı.
Diziler, filimler, eğlence programları, söyleşiler, tartışma programları “ahlak” temalı olmalı. İbadet yerlerinde “ahlak” anlatılmalı. Top yekûn; yaşlısından gencine siyasetinden resmî kurumlarına kadar ahlak seferberliği başlatılmalı. Ülkenin yöneticileri, hakkaniyetli davranmalı, liyakat esas alınmalı her konuda şeffaf olunmalı.
Farkındalık yaratmak, toplumu ahlak üzerine odaklamak. Toplumun kanayan yarası ahlak konusunu irdelemek, toplumu dönüştürmek için iyi bir yöntem olacağı kanaatindeyim. Ahlaklı bir toplumda; cinayet olmaz, şiddet olmaz, hırsızlık olmaz, torpil olmaz. Ahlaklı bir toplumda; Hakkaniyet olur, yardımlaşma, dayanışma olur, saygı ve sevgi olur. Adalet ve eşitlik kavramları gerçek anlamda hayat bulur. Adalet duygun güç karşısında eriyorsa ahlakını sorgula. Zira ahlak yoksa adalette yoktur.
Sağlıcakla…
Damga Gazetesi’nden alıntıdır.
Yorum yapın