AGNOTOLOJİ BİLGİSİZLİĞİN BİLİMİDİR!

Yine çoğu zaman olduğu gibi nereden çıktı bu 'Agnotoloji' falan demeyin lütfen!..
Lüzum hasıl oldu, gerekli gördüm, bir kez daha yazıyorum işte..
Biraz zaman ayırın, lütfedip okuyun, o zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız!.
Agnotoloji yazımın başlığında da ifade ettiğim üzere 'bilgisizliğin bilimi' demektir. Günümüz
koşullarında yani modern teknoloji çağında bilgiye erişebilir olmak, gerçeğe de ulaşıldığı anlamına ne
yazık ki gelmiyor, gelemiyor!.
Çünkü; Kimileri toplumsal, kişisel, siyasi ve ticari çıkar elde etmek için, kasıtlı yalan haber ve
bilgileri medya yoluyla veya internet üzerinden olabildiğince sınırsız ve ölçüsüz biçimde yayarak
çok büyük kafa karışıklığı yol açıyor. Onların asıl amaçları, düşünmeyen, sorgulamayan, gerçeği
anlamayan, hakikati aramayan aptal hatta dangalak kitlelerin kendilerine empoze edilen yalan,
yanlış, saptırılmış, abartılmış haber ve bilgileri 'doğru' kabul etmelerini sağlamak ve de o sayede
cahil cühela sürüsünün bireylerini yani toplum bilimcilerin tanımladığı şekliyle 'agnotoloji ürünü
cahilleri' dilediğince yönlendirip kullanmak, aslında gerçek ama argo deyimle bozuk para gibi
harcamaktadır!.
Bu kısa açıklamadan sonra esas konuya dönecek olursak, sanırım öncelikle şunu belirtmem gerekiyor.
Toplumsal anlamda bakıldığında memleketin pür mealinden öyle anlaşılıyor ki;
Memleketimizde tam anlamıyla bir çöküş süreci yaşanmaktadır ama adına agnotoloji dediğimiz
bilgisizlik biliminin içinde yaşadığımız topluma sırılsıklam egemen olduğu için yani agnotoloji ürünü
cahillerin her alanda hüküm sürdüğünden medyanın desteğiyle yaratılan ve acımazsızca sürdürülen
ters algı operasyonlarıyla bu sözünü ettiğim çöküşün çoğumuz ne yazık ki farkında bile değiliz!.
Siz bakmayın, kimsenin sesinin sedasının çıkmadığına, adeta uyuşturulmuş gibi davrandığına, o
bahsettiğim ters algı operasyonlarıyla yaratılan korku dağları sayesinde her şeyin daha da kötüye
gitmemesi maksadıyla herkes endişe içinde ama vurdumduymaz ve de bencilce davranarak bir
şekilde ekmeğinin peşinden gitmekte dolayısıyla iş, aş derdine düşmüş durumdadır. Geniş kitleler,
'bana dokunmayan yılan bin yaşasın' felsefesiyle aklı tutulmuş durumda o yılanın bırakın kendine
dokunmasına, kendini sokmasına zehrini beynine kadar zerk etmesine dahi tepki veremeyecek hale
gelmiş durumdadır. Çoğunluğu bu psikoloji içindeki yani agnotolojinin getirdiği bilgisizlik dolayısıyla
bilinçsizlik içindeki kitleler kendisini idare edenlere, aklınca yön vermeye çalışanlara karşı
hissedilebilecek oranda yoğunluklu bir tepki veya aleni biçimde muhalafet etmesini beklemek çok
aşırı safdillik olur. Sizin anlayacağınız bu ortam ve koşullar altında pek gerçekçi olmaz, olamaz!.
'Bu gidişe artık dur demenin zamanıdır' diyeceğim ama..
Yazımın ilk pragrafında ifade ettiğim gibi toplumun öncelikle kitlesel bir sorunundan ivedilikle
kurtulması gerekiyor. Benim 'akıl tutulmasının aymazlık hali' diye daha önceki yazılarımda defalarca
sözünü ettiğim, bugün 'agnotoloji ürünü cahilleri' şeklinde bilimsel anlamda açıklamaya çalıştığım
'kitlesel hastalıklar' bu gidişe artık dur deme zamanını sürekli geciktirmektedir!.