Bulamadık yazıya başlık.
Adını siz koyun bugün bu fotonun.
Dünyanın en çirkin fotoğraflarından biri olsa gerek.
Vahşi.
Açgözlü.
Çok ama çok çirkin.
Bu fotoğrafı alıp bakan kimse “altın” savunması yapamaz…
Ki olur olmaz, bilir bilmez “altın” ve haliyle maden savunması yapan kalemşörler ile ekranşörler maden şirketlerinin devlete ne bıraktıklarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin kasasına ne girdiğini de bir araştırsınlar… Yabancı şirketler deveyi hamuduyla götürüyorlar… Devlete de tabiri caizse sadaka bırakıyorlar.
Mevzuat öyle iyi mi!
Zaten konu işte tam da burada, en başta “manyakça” başlıyor! Sen niye eloğlu şirketini zengin ediyor ve üstüne de bu fotoğrafı bırakmalarına izin veriyorsun? Verebiliyorsun?..
Aklından zorun mu var?..
Gerçekten kendine bu kadar kötülük yapan bir emsal olamaz.
Fotoğrafa bakın.
Bir daha bakın.
Bir daha bakın.
Bu fotoyu devasa boyutta çerçeveletip tüm bakanlıklara götürmeli, bakanlara hediye etmeli.
Makam odalarına assınlar..
Her bakanlık dedik özellikle ama elbette ki önce Tarım ve Orman Bakanı’na, Çevre- Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı’na, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı’na, Kültür ve Turizm Bakanı’na hediye edilmeli bu fotoğraf.
Baksınlar bir.
(Görmüşler midir ki hiç? Çünkü öyle kopuklar ve öyle uzaklar ki, yandaş medya dışında bir şey ile ilgililer mi bilmiyoruz.)
Sadece ülkemizin değil dünyanın en önemli ekosistemlerinden tarifsiz cennet Kazdağları’nın yüzde 79’u maden şirketlerine ruhsatlı iyi mi?
Çevreyi korumayan aksine laf olsun diye mevzuata konan ÇED(çevresel etki değerlendirme)’e bile tahammülleri yok, çoğu projeye ÇED gerekli değildir kararı veriyorlar iyi mi?..
Çevre… Şehircilik…. İklim Değişikliği Bakanlığı…
Tarım… Orman… Bakanlığı….
Enerji… Tabi Kaynaklar… Bakanlığı….
Kültür…. Turizm…. Bakanlığı….
Bakanlıklarının giriş kapısının tepesine asılmalı bu fotoğraflar…
Devletin kasasına giren sadaka ile ortaya çıkan tablo bu…
Kanada’da böyle bir foto göremezsiniz canınıza okurlar; orada ancak çevreyi koruyan doğayla uyumlu, sınırlı ve katı kurallara bağlı madencilik varken bizdeki bu fotoğrafı anlatacak kelime bulmak mümkün değil…
Adalet Bakanlığı’na da, Eğitim Bakanlığı’na da, Sağlık Bakanlığı’na da, İçişleri Bakanlığı’na da, Dışişleri Bakanlığı’na da hediye edilmeli bu fotoğraftan…
Ama önce o dört bakanlığa… Çevre, Orman, Turizm, Enerji…
Neyin neye feda edildiğinin, dünyanın tarifsiz cennetini bu hale getirebilmenin unutulmayacak tablosu bu.
Eski hale getirilecek, şu kadar fazlası dikilecek, oradan şuraya ağaçlar taşınacak, zengin olacağız falan diyorlar ya…
Tekrar edelim mi fark etmediyseniz eğer, kelime kelime…
Sadece Kaz Dağları’ndan örnekleme yaptık… Bin pınarlı Kaz Dağları’nın yüzde 79’u madenlere ruhsatlı.
Türkiye’nin diğer cennet bölgeleri de aynı halde…
Bu esere sebep olanlarda zerre vicdan varsa bu fotoğrafa baktıklarında “n’oluyor yav, n’apmışız aman” derler.
Hissettiniz mi hiç öyle bir duygu bugüne kadar?
Ölüyor tabiat, delik deşik tüm cennet.
Aklını yitiren bir ülkenin kaçıncı cinnet hali bu?
Yorum yapın