Pervasız ve hoyratça israfa neden olan açık büfeler, serpme kahvaltılar son yılların modası!..

Açık büfelerdeki bolluk ve çeşitlilik israfı had safhaya ulaştırdı. ‘Nasıl olsa parasını verdim’ psikolojisindeki insanlar, normalde tükettiği yemeğin çok daha fazlasını tabağına doldurdukları için, çöpe atılanlar yenilenlerden çok daha fazla oluyor maalesef!..

Bir de yiyemeyeceklerini bile bile, sırf gözleri doymadığından doldurdukları tabakların çöp olmasına dönüp bakmıyorlar bile…

Hoyratça bir israf, bitmek tükenmek bilmeyen aç gözlülük!..

Mideler çoktan doymuştur da ağız ve göz doymak bilmez. Hala gözü açık büfede, alamadıklarındadır, hem nasıl olsa parasını da vermiştir. Peki ardında masada bıraktıkları artıklar ya da el değmemiş tabaklar, çöpe mi gitti yoksa başka masalara mı bilinmez!..

Her iki durumda berbat değil mi?..

Zenginlik israf etmek demek değil, israf etmek de zenginlik değil. İnsanın parası ne kadar çok olursa olsun, o masadan kalktığında arkasına dönüp bir baksa, nasıl bir iz bıraktığını görecek!..

‘Aslan yattığı yerden belli olur’ misali, doyup kalktığı masası zenginliğini mi gösterir, aç gözlülüğünü mü?..

Hayvanlar bile yiyeceği kadar avlanırken, insanların bu doymak bilmezliği, bu israfı, bu tatminsizliği kabul edilir gibi değil. İşin daha da kötüsü, böyle görerek yetişen çocuklar da bunu normal, olması gereken bir yaşam tarzı olarak benimsiyor ve sonuç olarak da doyumsuz, kaba, yaygaracı, saygısız, düzensiz ve duyarsız nesiller yetişip geliyor…

Açık büfe bence israfın dibidir ve tam da bir görgüsüzlüktür. İbn-i Sina asırlar önce uyarmış ‘Nefse ve mideye en ağır ve yorucu hal, taam üstüne taam yemektir’ diye.

Açık büfe çılgınlığı ne dine, ne mantığa, ne vicdana, ne de insanlığa sığar!..

‘Dünyada ki açların ihtiyacı, zenginlerin israf ettiği kadardır.’ Dünyanın sorunu, açların karnını doyuramamaktan ziyade, zenginlerin gözünü doyuramamaktan kaynaklanıyor…

Sonuç olarak; bizler de açık büfelerde büyümedik. Ama öğrendik ve de öğrettik! İsraf görgüsüzlüktür, doyumsuzluktur ve en başta da günahtır. Parası olana da olmayana da…