57’SİNE ERİŞİRKEN 34’Ü DEVİRMEK..

Geçen yıl, yine aynı gün yani 22 Ekim’de yazdım, anlattım ama ben yine de kısa bir izahat/açıklama getirmek isterim. Çünkü yazımın başlığını görenler, ilk bakışta ne demek istediğimi, neyi anlatmak istediğimi, ne kast ettiğimi anlamamış ya da yanlış anlamış olabilirler. Efendim, bu akşam saat sekiz buçuk itibariyle 56 yaşımı tamamlayacak 57 yaşıma basacağım. Öbür gün ise yani 24 Ekim pazartesi günü ise gazetecilik mesleğinde 34 yılı tamamlayacak, 35'üncü yıla “Merhaba” diyeceğim, günahı, sevabı, en önemlisi hayırlısıyla..

Bugünkü yazımı okuyanlar, geçen yıl ve daha önceki 22 Ekim’ler de benzer yazılar kaleme aldığımı hemen anımsayacaklardır. Evet, geçen yıl ve önceki yıl da bu sütunlarda aynı tarihlerde yayımlanan benzer yazılarım yayımlanmıştı. Şimdi geçen yıl ve önceki yıllardaki ruh halimle ama bugünkü heyecanımla biraz buruk mutluluk ve de birazcık hüzünle kaleme alacağım, pardon bilgisayar klavyesini tuşlayarak yazacaklarımı okumaya hazır olun!..

22 Ekim 1966’da dünyaya geldim, gazeteciliğe ise 24 Ekim 1988’de başladım. Çeyrek asırdan fazla olan meslek özgeçmişime şöyle bir göz atmanız gerekirse, 16 Ekim 1988’de o zamanlar Balıkesir’de haftalık olarak yayımlanan Harman gazetesinde başladığımı belirtmem gerekiyor. İşte o gazetede imzalı ilk köşe yazım ve haberim 24 Ekim 1988’de yayımlandı. Aradan çok değil dört buçuk ay geçtikten sonra Balıkesir basınında ilk adres değişikliğim gerçekleşti ve o zamanlar yeni sahip değiştiren Hizmet gazetesinde muhabir olarak çalışmaya başladım. 1989 yılının yaz mevsimine girilirken ise gazetecilikteki adresim yine değişti ve Ege bölge gazetesi Yeni Asır’ın Balıkesir bürosunda çalışıyor olarak buldum kendimi..

Yeni Asır gazetesi Balıkesir bürosunda 14 ay süreyle muhabir olarak çalıştım. Daha sonra ise yaklaşık iki buçuk aylık ‘zorunlu bir tatil(!)’ yani mesleğe ara verme süreci sonrasında ise o zamanlar merhum Ekrem Balıbek’in sahibi olduğu Yeni Haber gazetesinde başladım. 1990 yılının Kasım ayından 1991’in Kasım’ına kadar yaklaşık bir yıl süreyle Yeni Haber gazetesinde çalıştıktan sonra vatani görevimi gerçekleştirmek amacıyla meslek yaşamıma bir süre yine zorunlu olarak tekrar ara verdim. 1992’in Haziran’ında askerlik dönüşü gazetecilikte adresim yine Yeni Haber gazetesi oldu. Burada 1992 yılının Kasım’ına kadar gazeteciliğimi orada sürdürdüm. Ardından o zamanlar aylık yayımlanan magazin dergisi Gündem ve furyası yeni başlayan özel radyolardan Radyo 10 Balıkesir yeni adreslerim oldu. 1996 yılı Ekim’ine dek dört yılı aşkın bir süre Radyo 10’da maç spikerliği, söyleşi programları yapımcılığı ve Haber Merkezi sorumlusu ve haber spikeri olarak çalıştım. 1996 yılının Ekim’inde ise çok ortaklı bir şirketin bünyesinde yayın hayatına giren Balıkesir Haberci gazetesinin kurucu ortakları arasında yer aldım o gazetenin tam bir yıl süreyle Şirket Genel Müdürlüğünü ve Genel Yayın Koordinatörlüğü görevlerini üstlendim. 1997 yılının yaz mevsiminin ortasında ise meslekte yine bir adres değişikliği yaşadım ve bu kez adresim Radyo BRT, hemen ardından ise o zamanlar Sıtkı Şeremetli’nin sahipliğinde olan Balıkesir Birlik gazetesi oldu. 1998’in Ağustos’un ise bir süreliğine Balıkesir’den ve çok sevdiğim mesleğimden ‘zorunlu özel sebeplerden ötürü’ ayrılarak İstanbul’a doğru yelken açtım. Gazetecilik mesleği dışında kısa süreli bir takım işler yaptığım, çok rahat koşullarda geçimimi sağladığım, yaşamımı idame ettirdiğim İstanbul serüvenim yedi buçuk ay sürdü ve 1999 yılı ilkbaharında tekrar memleketim Balıkesir’e geldim. Gelir gelmez de ekonomi gazetesi Dünya’nın Balıkesir bürosunda işe başladım, yani yeniden gazeteciliğe döndüm. Aynı yılın sonlarına doğru yerel televizyon kanalı Karesi TV’de program yapımcısı ve sunucusu olarak görev almaya başladım. 2000 yılı Şubat’ında evlendikten sonra ise Dünya gazetesinden tümüyle ayrılarak yerel televizyon kanalında tam 11 yıl süreyle Haber Genel Yönetmeni, program yapımcısı ve sunucusu görevleriyle aralıksız çalıştım. 2011 yılının Nisan ayında oradan ayrıldıktan sonra ise meslekte geçen 23 yılın yorgunluğundan dolayı iki buçuk ay süreyle hiçbir şeyle meşgul olmayarak, kendimi dinledim ve dinlendirdim. Tam yeniden enerji ve dolayısıyla güç toplayıp gazeteciliğe kaldığım yerden ama farklı bir mecrada devam etmeye karar vermişken o zamanlar Kıpçak ailesinde olan Ekspres gazetesinde, sevgili dostum ve ağabeyim Tansel Kıpçak’ın “bu saatten sonra macera arama kendine, gel bizim gazetede çalış” teklifiyle EKSPRES gazetesinde çalışmaya başladım. Bir süre sonra Ekspres gazetesi el değiştirdi, gazetenin yeni sahipleri de ”devam et” dediler, bende devam ettim, yazmayı sürdürdüm. Kısa bir süre sonra da Marmara gazetesi SES Yayıncılık Şirketi bünyesine katıldı. Bu kez ben Marmara’da işime devam ettim. Buradaki serüvenim de 2016'nın 31 Mart'ına dek devam etti. Daha sonra SES Yayıncılık bünyesinde bulunan EKSPRES ve Marmara gazetelerini o devirdeki mevcut ‘muktedirlerin yandaşı’ bir başka yayın gurubuna satılınca ben de 'meslek ilkeleri açısından ortaya çıkan kan ve doku uyuşmazlığı başta olmak üzere türlü sebepler yüzünden' kısa bir süre sonra oradan ayrılıp DEMOKRAT gazetesine geçtim. Yedi ay sonra ise önce ARTI HABER gazetesi, kısa bir süre sonrasında ise BİRLİK gazetesi gazetecilik ve yazarlık yaşamımın şimdilik son durağı oldu. Bu arada emeklilik için gerekli olan sigortalı günlerimin tamamlanmasını benim kadrosunda göstererek tamamlanmasını sağlayan MANYAS'IN SESİ gazetesi sahibi sevgili dostum ve meslektaşım ve ağabeyim Semih Keleş'e bir kez daha teşekkür etmeyi boynumun borcu kabul ettiğimi önemle belirtmek isterim. Bugünkü yazımın başlığında da belirttiğim gibi; ‘57’sine basıp, 34’ü devirmek işte böyle bir şey!.'

O yüzden bugün ve yarından sonraki gün, benim için çok mu çok önemlidir ve de anlamlıdır!.

Bir insanın yaşamında yarım asrı çoktan geride bırakıp 57 yaşına bu akşam itibarıyla basacak olması ve de gazetecilik mesleğinde 34 çileli yılı geride bırakıp 35'ci yılı karşılayabilmesi sizce de önemli ve anlamlı değil midir?.

 5 yıl önce emekli oldum ama bu meslekte asla emekli olunmayacağını, olunamayacağını çok iyi bilenlerdenim. O yüzden bu emeklilik sadece kağıt üzerinde ve de sarihtir, ama manevi açıdan önemli ve anlamlıdır. Ömrüm yettiği sürece yazmaya devam edeceğime ve bu mesleği eskisi kadar aktif olmasa da sürdüreceğime dair kendime 18 yıl önce verdiğim sözü tutmaya hala inançlı ve yeminliyim!.

Pazartesi ve sonraki günlerde Allah sağlıklı ömür verdikçe, gücüm ve kudretim yettiğince bu sütunlarda sizlerle yeniden buluşabilmek umuduyla…