Diyarbakır’da, Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı olan Prof.
Diyarbakır’da, Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı olan Prof. Dr. Hakan Çoksüer, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporları üzerine yüzde 15’lere varan kısırlık oranının temel nedenlerini sıralayarak, uyarıda bulundu.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), dünya genelindeki kısırlık sorununa ilişkin yeni bir rapor yayımladı. Rapora göre, küresel yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 17,5’i ya da yaklaşık her altı kişiden biri, tedavi eksikliği nedeniyle kısırlık sorunu yaşıyor. Kadın Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı olan Prof. Dr. Hakan Çoksüer ise, DSÖ raporlarına göre, artık kısırlık oranlarının git gide arttığını gösterdiğini, kendi çalışmalarına baktıklarında da günden güne, yıldan yıla dramatik bir şekilde artmış olduğunu göstermekte olduğunu vurguladı.
'En önemli nedenlerden bir tanesi yaşam biçiminizle alakalı bir durum'
Yüzde 15’lere varan ciddi bir kısırlık oranı artmış olduğunu gördüklerini belirten Prof. Dr. Çoksüer, 'Kısırlık oranı niye artıyor, neye dikkat etmemiz gerekiyor. Bu önemli. En önemli nedenlerden bir tanesi yaşam biçiminizle alakalı bir durum. Hem genetik faktörler, hem çevresel faktörler, hem de yaşam biçimi. Bunlardan bir tanesi obezite. Kilo artışı hem kadınlarda, hem erkeklerde ciddi anlamda bir hormon bozukluğuna neden olabilmekte. Kadınlarda özelikle obeziteyle ilişkili olan polikisikover dediğimiz hormon bozukluğu problemiyle karşı karşıya kalabiliyoruz. Buna bağlı olarak da kısırlık oranları artığını görüyoruz. Mümkün olduğu kadar kilo artışından arınmamız gerekiyor. İşlenmiş gıdalar veya ambalajlı gıdalar vücudun imbalansına neden olarak böylece hormonların bozmasına neden oluyor. Kadınlarda yumurta kalitesinin bozulmasına neden olmakta. Erkeklerde sperm sayısının azalmasına ve sperm morfolojisinin ciddi anlamda etkilenmesine neden olabilmekte' dedi.
'Çevre kirliliğinin artışıyla beraber kısırlık oranlarının arttığını görüyoruz'
Diğer önemli bir faktör ve çok fazla göz ardı edilen, fakat çok önemli faktörlerdin birisi de çevre kirliliği olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Çoksüer, 'Çevre kirliliğinin artışıyla beraber kısırlık oranlarının arttığını görüyoruz. Diğer bir faktör stres, göz ardı ediliyor. Ama günümüz koşullarında stres faktörü artıkça strese bağlı olarak beyindeki hormon salınımında ciddi anlamda bozulmalar olmakta ve buna bağlı olarak da ciddi anlamda kısırlıkla karşı karşıya kalabilmekteyiz' diye konuştu.
Çevrede birçok insanın sigara içmekte olduğuna değinen Prof. Dr. Çoksüer, 'Sigaranın zararlı olduğu farkında olduğu halde fakat son çalışmalar bize göstermiş oldu ki, sigara içen kişilerde sigaranın içindeki o toksit maddelerden dolayı kadınlarda özelikle ve erkeklerde hormon bozucu maddelere neden olabilmekte. Sigara içenlerde erken menopoz riskinin çok ciddi anlamda arttığını görüyoruz. Bende kendi kliniğimde erken menopoz hastalarıyla ilgilenen bir hekim olarak çok sık görmekteyim' şeklinde konuştu.
'Kadınlar iş hayatına daha fazla atıldığını görüyoruz ve kariyer planlaması yaptığını görüyoruz' diyen Çoksüer, 'Çok sahibi olma yaşını ileri yaşlara ertelediğini görüyoruz. Burada çocuk sahibi olmada yaş faktörü çok önemli olduğunu vurgulamak gerekiyor. Yaş ilerledikçe gebe kalma oranları ciddi anlamda azaldığını görüyoruz. O yüzden lütfen, kariyer planlamaları yaparken çocuk onların öncelik sırasında yer alması gerekiyor.'
'Mutfakta kullanılan plastik malzemeler içerisindeki Bisfenol A maddesi özelikle kısırlığa neden olabilmekte'
Günümüz koşullarında diğer sebeplerden plastik madde kullanımının altını çizen Prof. Dr. Çoksüer, 'Bizim hiç dikkat etmediğimiz ama yurt dışında çıkan çalışmalara baktığımız zaman özelikle plastik su şişelerindeki su tüketimi olsun, mutfakta kullanılan plastik malzemeler olsun bunların içerisindeki Bisfenol A maddesi özelikle kısırlığa neden olabilmekte. Mümkün olduğu kadar gündelik hayatımızda plastik maddeleri çıkartmamız gerekiyor. Bunlarda önemli faktörlerden bir tanesi. Hormonlu hayvan tüketimi olduğu zaman bunlara bağlı olarak da kısırlık oranlarının artığını görüyoruz. Diğer bir faktör besinlerdeki pestisitler. Besinlerde özelikle meyve, sebze bunların çürümemesi için ya da daha iyi şekil yapısında bozukluk olmaması için, dışarıdaki böceklere karşı koruyabilmek için pestisit maddeleri kullanılmakta. Bunlarda mümkün olduğu kadar meyve sebze tüketirken çok iyi bir şekilde yıkanması gerekiyor' ifadelerinde bulundu.
KAYNAK: İHA
Yorum yapın