Yaz aylarında ormanlık alanlarda meydana gelen yangınlar, insan sağlığı için büyük tehdit oluşturuyor. Yangından çıkan dumanın solunmasının KOAH ve alerjik rahatsızlığı olanlar için ciddi riskler barındırdığına dikkat çeken Uzm. Dr. Elif Yaldız, konu ile ilgili önemli açıklamalar yaptı.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte tüm Türkiye’deki birçok noktada orman yangıları meydana geliyor. Çıkan yangınlar sonucu hem orman ekosistemi, hem bölgede yaşayan halk hem de pek çok canlı olumsuz etkileniyor.

Meydana gelen yangınlar sonrası yapılan araştırmalar da, yangın dönemlerinde solunum şikâyetlerinin ve 0-6 yaş çocuk acil başvurularının yaklaşık üç katına çıktığını; yetişkinlerde ise akciğer kapasitelerinin ortalama yüzde 6 azaldığını gösteriyor.

Orman yangınlarının artmasıyla birlikte birçok sağlık sorunu da beraberinde gelmeye başladı. Konu ile ilgili bir dizi açıklamalarda bulunan Nev Sağlık Grubu Göğüs Hastalıkları bölümünden Uzm. Dr. Elif Yaldız, “Yangın alanından 50 km uzakta bile ince toz sınırı beş-altı kat aşılınca, kalp-damar hastalıkları nedeniyle hastane yatışları artmıştır. Kısacası, yangın dumanındaki ince toz, karbon monoksit ve diğer zararlı gazlar hem hemen hem de uzun vadede ciddi bir sağlık riski oluşturmaktadır” dedi.

“SOLUNUM PROBLEMLERİNE DİKKAT”

Orman yangınları sırasında açığa çıkan yoğun dumanın ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebileceğine dikkat çeken Uzm. Dr. Elif Yaldız: “Orman yangını sırasında ortaya çıkan yoğun duman; farklı boyutlarda tanecikler, su buharı, karbonmonoksit, karbondioksit ve nitrojen oksitler gibi zararlı gazları içermektedir. Dumanın neden olduğu sistemik etkilerin büyük kısmını karbonmonoksit zehirlenmesi oluşturur. Ayrıca hidrojen siyanür, asit, aldehit gazlar ve oksidanlar da akciğer ve vücuda zarar veren diğer bileşenler arasında yer alır. Duman içindeki büyük tanecikler akciğerin derinliklerine ulaşamasa da burun ve boğazı tahriş edebilir. Daha ince ve küçük yapıda tanecikler ve gazlar ise akciğerlerin derinliklerine ulaşıp ciddi solunum sorunlarına yol açabilirler. Dumanın sağlığımızı nasıl etkileyeceği, yaşa, herhangi bir sağlık sorunu olup olmamasına, dumanın hangi maddeleri içerdiğine ve ne kadar süre dumana maruz kaldığınıza bağlıdır” ifadelerinde bulundu.

“KRONİK HASTALIĞI OLANLAR İÇİN DUMAN TEHLİKESİ”

Öte yandan kronik hastalığı olanların yangın sırasındaki çıkan dumanı solumamaya dikkat etmesi gerektiğine vurgu yapan Uzm. Dr. Elif Yaldız: “Duman tahrişine bağlı gözlerde kaşıntı, boğaz ağrısı, burun akıntısı ve öksürük görülebilmektedir. Genellikle sağlıklı yetişkinler, dumana kısa süre maruz kaldıktan sonra bu belirtiler geçebilir. Ancak çocuklar, yaşlılar, sigara içenler, kalp ve akciğer rahatsızlıkları gibi hastalıkları olan kişiler dumanın etkilerine karşı daha duyarlıdır. Belirtiler kötüye gidebilir; hırıltılı solunum, göğüs sıkışması ve nefes alma güçlüğü gelişebilir. Astım, kronik obstruktif akciğer hastalığı (KOAH), kronik bronşit, bronşektazi gibi kronik akciğer hastalığı olanlar, kalp hastalığı olanlar, çocuklar, gebeler ve 65 yaşından büyük olanlar, duman nedeniyle nefes almanın olumsuz etkilerine karşı daha duyarlıdır” dedi.      

“DUMANLA MÜCADELEDE HAYAT KURTARAN ÖNLEMLER”

Son olarak yangın sırasında ortaya çıkan dumandan etkilenen vatandaşlara yapılacak müdahalelerden bahseden Uzm. Dr. Elif Yaldız, sözlerini şöyle tamamladı: “Orman yangınıyla mücadele sırasında yoğun dumana maruz kalındığında, dumandan boğulmamak için yardım gelene kadar eğilerek ve sürünerek hareket edilmeli; ağız ve burun ıslak bez ya da mendille kapatılarak nefes alınmalıdır. Orman yangınları esnasında çıkan dumana maruziyetin azaltılması için, idari tedbirler kapsamında yangında çalışanlar için vardiyalı çalışma yöntemleri planlanmalı ve uygun kişisel koruyucu donanımlar kullanılmalıdır. Kullanılacak maskeler en az N95/FFP2 özelliğinde olmalıdır. PM₂.₅ ve CO gibi hava kirliliği parametrelerini izleyen, sağlık kurumlarına veri sağlayan sistemler kurulmalıdır. Türkiye’de hâlen PM2.5 için kabul edilen ulusal bir değer bulunmamaktadır. Yangın bölgesindeki yaşlı ve kronik hastalar için önceden koruyucu maske, ilaç ve tahliye planları hazırlanmalı; yangın öncesi ve sırasında halkı bilgilendiren yerel eğitim kampanyaları yaygınlaştırılmalıdır. Uzun vadeli olarak ise yangın risk haritalaması yapılmalı; iklim krizini önlemeye yönelik çevre dostu politikalar ve orman yönetim planları bilimsel temellere dayandırılarak hazırlanmalıdır.”

HABER: SERMİN ASLAN