Yargı sistemindeki yoğunluğun azaltılması amacıyla hayata geçirilen arabuluculuk ve uzlaştırma sistemi günümüzde başarılı bir şekilde yürütülüyor. Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın, 2024 yılında 2 bin 941 dosyadan 463’ünün bu yolla kapandığına dikkat çekerek mahkemelerde oluşan yükün ciddi derecede azaltıldığını söyledi.

Geçtiğimiz yıllarda hayata geçirilen arabuluculuk ve uzlaştırma sistemi başarılı bir şekilde yürütülüyor. Bu çalışma kapsamında; taraflar arasında yaşanan anlaşmazlıklar mahkeme yolundan önce arabuluculuk ve uzlaştırma ile çözülmeye çalışılıyor. Bu şekilde çözülen anlaşmazlıklar ile yargı sisteminde dava sayıları azalmasının yanı sıra devlet ve millet ekonomisine de ciddi katkılar sunuluyor.  

Ülkemizde yaşadığı anlaşmazlıklar nedeniyle hukuki yolu tercih eden vatandaşların sayısı her geçen gün artıyor. Bu kapsamda mahkeme yoluna giden 2022 yılında bin 658, 2023 yılında 2 bin 292, 2024 yılında ise 2 bin 941 dosya var.

2024 yılında bugüne kadar Balıkesir Adliyesi’ne gelen 2 bin 941 dosyadan 463 tanesi arabuluculuk ve uzlaşma ile çözüme kavuşturuldu. Bu yıl ise en çok vatandaşlar; işçi – işveren, kira ile ortaklığın giderilmesi ve miras konusunda yaşadıkları anlaşmazlıklar için hukuki yolu tercih etti.

Konu ile ilgili BİRLİK Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın, arabuluculuk ve uzlaşma sisteminin faydalarından, çalışma prensibinden bahsetti.

ARABULUCULUK VE UZLAŞMA
ALTERNATİF ÇÖZÜM YÖNTEMİDİR

Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın, ilk olarak arabuluculuk ve uzlaştırma sistemini anlatarak sözlerine şöyle başladı: “Bildiğiniz üzere alternatif çözüm dediğimiz arabuluculuk ve uzlaştırma; tarafların aralarındaki ihtilafı yargılama yoluna gitmeden anlaşmayla neticelenmesine, en azından helalleşmeyle bu ihtilafı sonlandırmasını sağlayan bir mekanizmadır. Hukuk yargılanmasında arabuluculuk, ceza yargılanmasında ise uzlaştırma olarak ifade ediliyor.”

ARABULUCULUK VE UZLAŞMA
MAHKEME KARARI GİBİ HÜKÜM İFADE EDER

Arabuluculuk ve uzlaşmada çıkan sonuçların mahkeme kararı gibi hüküm ifade ettiğini belirterek sözlerini sürdüren Akın: “Hukuk yargılamasından önce gerek para alacağı olsun, gerek ticari davalar olsun; bu davalar mahkemede görülmeden önce zorunlu arabulucu dediğimiz bir durum var. Dosya ilk olarak arabulucuya veriliyor. Arabulucu, görüşmeleri yapıyor ve taraflar anlaşması halinde karar tutanağa bağlanıp bir mahkeme kararı gibi hüküm ifade ediyor” dedi.

SÜRECİN SAĞLIKLI İLERLEMESİNİ SAĞLIYOR

Öte yandan arabuluculuk ve uzlaşma sisteminde taraflar arasındaki ilişkilerin zedelenmesinin önlendiği ve sürecin sağlıklı ilerlemesinin sağlandığını aktaran Akın: “Burada çok önemli kazanımlar elde edilmiş oluyor. Taraflar, görüşmeler sonucunda helalleşme ve anlaşma sağlandığı için ticari ilişkilerini de devam ettirebiliyor veya taraflar arasında ailevi bir durum varsa bu ilişkinin daha sağlıklı yürümesine yol açmış oluyor” diye söyledi.

BU SİSTEME ONARICI ADALET DİYORUZ

Arabuluculuk ve uzlaşma sistemine de onarıcı adalet dediklerini vurgulayan Abdulkadir Akın: “Arabuluculuk ve uzlaşma gibi yönteme başvurmayıp yargılama yolunda bir karar verildiği zaman bazen her iki tarafın da memnun olmadığı bir karar söz konusu olabiliyor. Yani verilmiş karar, hukuka uygun ve adil olsa da tarafları bazen tatmin etmeyebiliyor. Kaldı ki tatmin etse bile bu süreçte birbirlerini bir nevi hırpaladıkları için diğer maddi ve manevi ilişkilerini de sürdürmek bir hayli güç oluyor. O anlamda uzlaşma ve arabuluculuk sistemiyle oluşan kararlara biz onarıcı adalet diyoruz” şeklinde söyledi.

Akın, arabuluculuk ve uzlaşma sisteminin toplumsal barışa da ciddi katkılar sunduğunu, ayrıca Balıkesir Adliyesi olarak bu sistemi başarılı bir şekilde yürüttüklerini sözlerine ekledi.

DAHA AZ MASRAFLI
VE HIZLI BİR ÇÖZÜM

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcısı Abdulkadir Akın, arabuluculuk ve uzlaşma sisteminin hem daha az masraflı hem de daha hızlı bir çözüm olduğunu söyledi ve şu ifadelere yer verdi: “Yargılanmada önemli bir ilke de; yargılamanın en hızlı ve en az masrafla neticelendirilmesidir. Bu mekanizmada yargılama ihtiyacı doğmadan en az masrafla ihtilafı sonuçlandırdığı için ekonomik anlamda da çok ciddi katkı sunmakta. Bu iki mekanizmanın da sağlıklı yürümesi için süreci yakından takip ediyoruz.”

SİSTEM GÜNDEN GÜNE GELİŞİYOR

Uygulanan bu sistemin de üzerinde yapılan çalışmalar ile günden güne geliştirildiğine dikkat çeken Abdulkadir Akın: “Bu hukuk sistemimize girdiğinden bu yana arabuluculuk ve uzlaştırma gittikçe genişleyen bir müessese. Önümüzdeki süreçte de kapsamının genişleyeceğini düşünüyorum. Çünkü modern devletlerde bu iki müessese uygulanıyor ve olabildiğince ihtilafların mahkemelere olabildiğince az düşmesi için bu yola gidiliyor. Bu vesileyle de mahkemeler gelen az işin içerisinde o işi nitelikli bir şekilde çözüyor. Çünkü tüm zamanlarını o az işe ayırıyor ve daha adil kararlar vermelerine katkı sunuluyor” dedi.

DEVLET ve MİLLET EKONOMİSİNE
CİDDİ KATKILAR SUNUYOR

Son olarak arabuluculuk ve uzlaşma ile kapanan dosyalar neticesinde mahkemelerin açılmadığına dikkat çeken Abdulkadir Akın, mahkemelerin açılmamasıyla birlikte diğer süreçlerin daha hızlı ilerlediğini söyledi. Bunun yanı sıra Akın, mahkeme sürecindeki masrafların da oluşmadığını ve hem devletin hem de vatandaşların ekonomisine bu sistemin ciddi katkılar sunduğunu söyleyerek konuşmasını şöyle tamamladı: “Ortalama hukuk mahkemelerinde 500 dosyaya 1 mahkeme, ceza davalarında da 800 dosyaya 1 mahkeme olacak şekilde mahkemeler kuruluyor. Siz ceza yargılanmasına gitmeden 2 bin dosyayı uzlaşma ile çözdüğünüz zaman 4 mahkemenin kurulmasına engel oluyorsunuz. 4 mahkeme 4 hakim demek. Her hakimin 4 personelinden 16 personel demek. En az 100 metrekarelik alan demek. Bunun da ısıtması soğutması var. Onun için bu müesseseler ilave mahkemelerin kurulmasına da engel teşkil etmiş oluyor. Böylece de devlet ve millet ekonomisine ciddi katkılar sunuluyor.”

HABER: HABER MERKEZİ