Balıkesir Akademik Odalar Birliği, TBMM’de görüşülen torba yasa teklifine karşı açıklama yaptı. Basın açıklamasında konuşan Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gaye Ersoy, teklifin kabul edilmesi durumunda zeytinliklerin, meraların ve ormanların madencilik ve enerji projelerine açılacağını belirterek, “doğaya bu ihanet yapılmamalı” dedi.
Balıkesir Akademik Odalar Birliği, TBMM’de görüşülen ‘Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ konusuna ilişkin basın açıklaması düzenledi. Yapılan basın açıklamasında Balıkesir Akademik Odalar Birliği adına konuşan Balıkesir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gaye Ersoy, görüşüne bu kanun tekliflerinin kabul edilmesi halinde zeytinlikler, meralar, ormanlar ve diğer tarım alanlarının madencilik ve enerji projelerine açılabileceğine dikkat çekerek, doğaya bu ihanetin yapılmaması gerektiğini söyledi.
Balıkesir Tabip Odası’nda düzenlenen basın açıklamasında Akademik Odalar Birliği adına konuşan Balıkesir Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gaye Ersoy, teklifin yürürlüğe girmesiyle çevre, tarım, hayvancılık ve yerel yönetimler başta olmak üzere birçok alanda ciddi sorunlara yol açacağına dikkat çekti.
ANAYASA’NIN TEMEL HÜKÜMLERİYLE BAĞDAŞMIYOR
Gaye Ersoy, sözlerine teklifin mevcut yasalarla ve Anayasa’nın temel hükümleriyle bağdaşmadığını dile getirerek şöyle başladı: “TBMM Kanun Teklifi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın ve mevcut yasaların temel maddeleriyle açıkça çelişmektedir. Mülkiyet hakkı, tarım ve hayvancılığın korunması, sağlıklı çevrede yaşama hakkı, kültür ve tabiat varlıklarının korunması, ormanların geliştirilmesi, yerel yönetim yetkileri ve hukuk devleti ilkesi bu düzenlemeyle ihlal edilmektedir” dedi.
Ersoy, teklifin sadece Anayasa değil, birçok özel yasa ile de doğrudan çeliştiğini belirterek: “3573 sayılı Zeytincilik Kanunu, 4342 sayılı Mera Kanunu, 6831 sayılı Orman Kanunu, 2873 sayılı Milli Parklar Kanunu ve 2872 sayılı Çevre Kanunu gibi temel yasalar yok sayılmaktadır” dedi. Danıştay’ın daha önce benzer düzenlemeleri iptal ettiğini de hatırlatan Ersoy, “Yargı kararlarının da kesten göz ardı edildiği açıkça görülmektedir” ifadelerini kullandı.
DAHA ÖNCEDEN İPTAL EDİLEN DÜZENLEMELER,
YASA İLE GERİ GETİRİLİYOR
Balıkesir’in tarımsal potansiyeline de dikkat çeken Ersoy, “Balıkesir, 246 bin 785 hektar tarım alanı ve 83 bin 50 hektar zeytinlik alanıyla Türkiye’yi doyuran il olarak bilinirken, bu yasa ile tarım, hayvancılık ve çevre üzerinde onarılması güç tahribatlar oluşacaktır” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “ÇED süreci etkisizleştiriliyor, kurumların görüş verme süresi kısaltılıyor. Yanıt verilmezse ‘olumlu’ sayılıyor. Bu, halkın itiraz hakkının fiilen ortadan kaldırılmasıdır. Zeytinlikler madene açılıyor. Daha önce Danıştay’ın iptal ettiği düzenlemeler bu kez yasa ile getiriliyor. Meralar enerji projelerine tahsis ediliyor. RES, GES, HES ve JES projeleriyle hayvancılık yapılan alanlar ranta açılıyor. Ormanlar ve kamu arazileri özel sermayeye uzun vadeli ve düşük bedelle veriliyor. Akbelen gibi doğa katliamları artık yasal hale gelecektir.
Ayrıca acele kamulaştırmanın yaygınlaştırıldığını vurgulayan Ersoy, “2035 yılına kadar köylünün toprağı özel sermaye için acele kamulaştırılabilecek. Bu, kamu yararı ilkesinin dışına çıkmaktır” dedi.
MADEN VE PETROL İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
TEK YETKİLİ HALİNE GETİRİLİYOR
Teklifin kaçak yatırımlara af getirdiğini belirten Ersoy, “2024 öncesi ruhsatsız tesisler yasal hale getiriliyor. Bu da hukuk devleti ilkesine aykırıdır” dedi. MAPEG’e olağanüstü yetkiler verildiğine de dikkat çekerek, “Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü, diğer kurumların yerine geçerek tek yetkili hâle getiriliyor. Bu doğrudan şirketlerin çıkarına göre yapılmış bir düzenlemedir” ifadelerini kullandı.
Yeni oluşturulacak üst kurulla birlikte kurumsal vesayet tesis edildiğini söyleyen Ersoy, “Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında kurulacak kurul, diğer kurumlar izin vermezse karar verecek. Bilimsel özerklik, yerinden yönetim ve halk iradesi yok sayılıyor” dedi.
Teklifte yer alan harita ve koordinat düzenlemelerine ilişkin olarak da “Bu yasa Akbelen, Yatağan gibi bölgeler için kişiye özel düzenlemeler içeriyor. Bu yönüyle torba yasa niteliğindedir” diye konuştu.
İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında da yasa teklifini eleştiren Ersoy, “Bu yasa, fosil yakıt temelli enerji yatırımlarını teşvik ederek iklim krizini derinleştiriyor. Türkiye’nin çevre sözleşmelerine olan bağlılığı zedeleniyor” dedi.
KAMUOYUNU DUYARLILIĞA DAVET ETTİ
Son olarak, doğaya ve yaşam alanlarına yönelik bu düzenlemelere karşı kamuoyunu duyarlılığa davet eden Ersoy, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: “Bu yasa yalnızca doğayı değil; geçimlik tarımı, kırsal ekonomiyi, halk sağlığını, bilimsel özerkliği, kamu planlamasını ve toplumsal adaleti tehdit etmektedir. Sağlıklı yaşamı ve sağlıklı çevreyi savunmak görevimizdir. Bizler Balıkesir Akademik Odalar Birliği olarak ‘doğaya ve zeytinlere kıymayın’ diyerek bir kez daha yüksek sesle uyarıyoruz: Bu yasa derhal geri çekilmelidir! Çünkü doğa meta değildir. Zeytinlik, mera ve orman yaşam alanıdır. Bilim insanları, meslek örgütleri, sendikalar ve halk karar süreçlerinden dışlanamaz. Kamusal kararlar kamu yararına, ekolojik dengeye ve sosyal adalete dayanmalıdır. Bizler doğayı, emeği, halk sağlığını ve yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz. Tüm kamuoyunu bu yıkım yasasına karşı birlikte ses çıkarmaya çağırıyoruz!”
HABER: YASEMİN CİVELEK
Yorum yapın