Balıkesir Barosu Olağan Seçimli Genel Kurulu hafta sonu yapıldı. İki adayın yarıştığı kongrede 604 oy alan Av. Nadir Karakaşlı başkanlığa seçillirken, Rakibi Av. Keziban Kalcı ise 476 oyda kaldı. Öncü Baro sloganıyla yarışa giren Nadir Karakaşlı, 102 yıllık geçmişi olan Balıkesir Barosu’nun yeni başkanı oldu.

Balıkesir Barosu olağan seçimli genel kurulu hafta sonu Baro hizmet binasında yapıldı. Seçimlerde Av. Nadir Karakaşlı ve Av. Keziban Kalcı başkanlık için yarıştı. Av. Hakan Topaloğlu ise yönetim kuruluna bağımsız olarak aday oldu. Avukatların tercihi ise Av. Nadir Karakaşlı’dan yana oldu.

 

MEVCUT YÖNETİM AKLANDI

ADAYLAR KONUŞTU

Cumartesi günü başlayan genel kurulun Divan Başkanlığını Av. Tarık Erülgen yaparken katipliklerini Av. Çağlar Karaman, Av. Elif Güney ve Av. Şevval Yalçın yaptı. Kongre öncesi kısa bir açılış konuşması yapan Divan Başkanı Tarık Erülgen, son dönemde avukatlık mesleğini ve avukatların isimlerini kullanarak yapılan dolandırıcılık olaylarındaki artışa dikkat çekerek üyelerin ve özellikle mesleğe yeni başlayan avukatların bu olaylar karşısında dikkatli olmalarını istedi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan genel kurulda mevcut yönetimin faaliyet ve denetim raporları okunarak oylandı ve yönetim üyelerce ibra edildi.

Daha sonra basına kapanan genel kurulda söz alan üyeler sırasıyla konuşarak düşünce, öneri ve eleştirilerini yaptı. Ara verilen genel kurulun öğleden sonraki ayağında ise söz alan başkan adayları üyelere hitap etti.

 

LİYAKAT KELİMESİ SADAKATLE

EŞ ANLAMLI HALE GETİRİLDİ

Kongrede çekilen kura sonucu ilk olarak konuşan başkan adayı Av. Keziban Kalcı, birlik ve beraberlik mesajı verdi. Konuşmasının başında kendisi ve Baro yönetiminde daha önce yaptığı görevler ve çalıştığı komisyonlardan bahseden Kalcı, konuşmasının satır aralarında Baronun kuruluş felsefesi ve Atatürk devrimlerden asla ödün vermediğinden bahsetti.

Avukatların zor günlerden geçtiğini söyleyen Kalcı konuşmasında özetle şunları dile getirdi: “Toplumun her kesiminin kabul ettiği üzere; yargıya güvenin, tarihin en düşük seviyesine indiği günlerden geçiyoruz.

Sadece biz avukatların kabul ettiği üzere; avukatlık mesleğinin bu denli kan kaybettiği, itibar kaybı yaşadığı ateşten günleri birlikte yaşıyoruz.

5 Nisanlarda yalnız bırakılan, adli yıl açılışlarını tek başına kutlayan biz avukatlar için; “liyakat” kelimesinin “sadakat” kelimesiyle eş anlamlı hale getirildiği bir sistemin sorunlarını dile getirmek; sadece kanunla omuzlarımıza yüklenmiş bir görev değil, aynı zamanda hayati sorumluluğumuzdur.

Kuvvetler ayrılığı ilkesini benimsemiş bir düzende, yürütmenin yargı üzerindeki tahakkümü; yargının bağımsız ve tarafsızlığını bertaraf etmekle kalmamış; yıllarca süren davalarda “makul sürede yargılanma hakkına” ilişkin ihlallerle, hukuka meydan okurcasına verilen hatalı kararlarla avukatların sırtındaki adaleti tesis etme yükünü daha da ağırlaştırmıştır.

Fakat takdir edersiniz ki, kendi sorunlarının gölgesinden kurtulamayan avukatların, adaleti tesis etme noktasındaki etkinliğinden bahsedebilmek fazlasıyla ütopik kalır.

Ülkenin her köşesinde türeyen ama nitelikli eğitimden uzak birçok hukuk fakültesinden her yıl binlerce genç hukukçu, büyük bir gelecek kaygısı ve karamsarlıkla mezun oluyor.

Bugün ülkemizde 170.000’e yakın avukat var. Stajyer avukat sayısı 30.000 civarında... Baromuzun bundan 10 yıl önce kayıtlı avukat sayısı 600 civarındayken, bugün 1600’lü rakamlara dayanmış durumda... Sadece geçen yıl yaklaşık 170 stajyer avukatımız, staj eğitim kurulumuzun sıralarından geçti.

Ne yazık ki bu ağır tablo, ekonomik ve sistematik sorunların giderilmediği her gün, sistemdeki tıkanmışlığı daha da büyütecek gibi görünüyor.

Biliyorsunuz, CMK ücretleri konusunda yakın zamanda bir eylem kararı alındı. Türkiye Barolar Birliği ve baroların ortak talebi; bu ücretlerin avukatlık asgari ücret tarifesine uyarlanarak KDV’den muaf tutulması ve yargılamalarda beraat vekalet ücretine hükmedilmesiydi. Bu konuda Adalet Bakanlığı ile devam eden görüşmeleri bizler de yakından takip ediyoruz.

Öte yandan, artık adli yardım bütçesinin mevcut yükü kaldıramadığı bir düzende, yılda 4 taksit ödenek gönderip, bununla “hem adli yardım bürosunun, hem adli yardım personelinin, hem de vekalet ücretlerinin ödemesini yap” demek, ne yazık ki en çok meslektaşlarımızı mağdur etmektedir. Muhakkak ki, adli yardım bütçesinin arttırılıp, ödemelerin düzenli hale getirilmesi ve bu görevin de KDV’den muaf tutulması en makul taleptir.”

 

ŞEFFAFLIK VURGUSU

Konuşmasında ayrıca şeffaflık vurgusu yapan Kalcı; “Tüm çalışma dönemimiz boyunca mali ve idari konularda şeffaf yönetim anlayışını hakim kılarak, aldığımız her kararın, yaptığımız her harcamanın meslektaşlarımızın denetimine açık olacağı bir ortamın sağlanması da boynumuzun borcudur” dedi.

Kalcı son olarak tüm kötü koşullara rağmen; “Her yangını söndürecek cesaret, her mücadeleyi besleyecek umut karakterimizde var bizim. Biz bu cesareti ve umudu; 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak bir ulusu küllerinden uyandıran o eşsiz liderden örnek aldık.

Yolumuzun rehberi, O’nun “Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır.” sözüdür. O’nun ilke ve devrimleriyle cübbemizi sırtlandığımız her yeri aydınlatmaya, her yurttaşa umut olmaya ve her karanlığın üstüne güneş gibi doğmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.

 

 

GÜÇLÜ AVUKAT GÜÇLÜ BARO

Daha sonra konuşan başkan adayı Av. Nadir Karakaşlı ise güçlü avukat güçlü baro çağrısı yaptı. Göreve gelmeleri halinde meslektaşlarını desteklemek için arkasında, yanında ve önünü açmak için önünde olacaklarının altını çizen Karakaşlı, “Avukatın onurunu ve emeğini, hakkını korumak varoluş borcumuz, varoluş nedenimizdir. Bu nedenle hiçbir farklılık ileri sürmeden hiçbir ayrıma girmeden tek ve gerçek bir arada varoluş nedenimiz olan avukatlık temeli üzerinde bir beraberlik için ve yine bu zemin üzerinde her meslektaşımızın bireysel veya toplumsal olarak önümüze dikilen her türlü zorluğa karşı bireyler olarak da güçlü avukat olabilmesi temel amacımızdır. Bunun için cesur olmak zorundayız. Kararlıyız daima cesur ve tüm meslektaşlarına her zaman hesap veren bir baro yönetimi oluşturmak ve bunu sonuna kadar sürdürmek için kararlıyız.

Avukatlık herhangi bir serbest meslek değildir. Hukuk devleti olmanın ve açık yasa hükmünün gereği hayata geçirilmelidir. İşte baro öncelikle bunu sağlamak için vardır, var olmalıdır.

Baronun amacı her avukat için mesleğin sürdürülebilir olmasını sağlamak olmalıdır. Baro yönetimi hizmet alanıdır baro organlarında görev almak somut olarak avukatlara ve avukatlık mesleğine hizmet etmektir. Bunun için baro önce ve daima avukatların avukatı olmalıdır. Baro avukatın yanında; baro avukatın arkasında; mesleğin ve meslektaşların önünü açmak için avukatın önünde olmalıdır.

Baro mesleğin ve bireysel olarak avukatların somut sorunları için strateji ve programları olan bir yapılanma içinde olmak zorundadır.

Baro yönetimi kendisine görev veren avukatın üzerinde bir makam olmamalıdır” dedi.

Karakaşlı ayrıca göreve gelmeleri halinde Acil Destek Merkezi, Baro Mevzuat ve Eğitim Birimi, Staj Eğitim Merkezi, Baro Meclisi ve Genç Avukatlar Meclisi, Baro Kadın Hakları Komisyonu, Hayvan Hakları Komisyonu Müdafaayı Hukuk ve Cumhuriyet Araştırmaları Merkezi kuracaklarını sözlerine ekledi.

Kamu avukatlarına da gereken desteği vereceklerini ifade eden Karakaşlı ayrıca kültür ve spor etkinlikleri konusunda çalışmalar yapacaklarını ifade etti.

Genel Kurulda daha sonra bağımsız yönetim kurulu adayı olan Av. Hakan Topaloğlu bir konuşma yaparak neden aday olduğunu ve Barolarda yapılması gereken çalışmaları anlattı.

 

YENİ BAŞKAN AV. NADİR KARAKAŞLI

Öte yandan genel kurulun ikinci gününde 16 Ekim Pazar günü ise Baro’ya üye avukatlar sandık başına giderek yeni yönetimlerini belirlemek için oy kullandı. Yapılan çarşaf listeli seçim sonucunda 604 oy alan Av. Nadir Karakaşlı başkanlığa seçildi. Rakibi Av. Keziban Kalcı ise 476 oyda kaldı. Karakaşlı, bu sonuçla 1920 yılında kurulan ve 102 yıllık geçmişi olan Balıkesir Barosu’nun yeni başkanı oldu.

 




KAYNAK: İHA