Siirt’te 259 yıl önce İbrahim Hakkı Hazretleri tarafından hocası İsmail Fakirullah’ın sandukasının baş uçunu aydınlatması için yaptırdığı Işık Hadisesine tanıklık etmek için vatandaşlar Siirt’in Tillo ilçesine geldi.
Siirt’te 259 yıl önce İbrahim Hakkı Hazretleri tarafından hocası İsmail Fakirullah’ın sandukasının baş uçunu aydınlatması için yaptırdığı Işık Hadisesine tanıklık etmek için vatandaşlar Siirt’in Tillo ilçesine geldi.
Her yıl gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart ve 23 Eylül tarihleri arasında düzenlenen ışık hadisesini izlemeye gelen vatandaşlar, bu yıl da Siirt Valisi Osman Hacıbektaşoğlu`nun himayelerinde, Tillo Kaymakamlığınca ilçe meydanında program düzenlendi.
'Işık Hadisesi' etkinliği, ilçe meydanında kurulan platformda saat 06.08’de yansıması beklenen güneş havanın bulutlu olması nedeniyle gerçekleşmedi. Ekrana geçen yıl 23 Eylül’de çekilen görüntüler yansıtıldı.
Her yıl bu manevi atmosferi yaşamak için buraya geldiğini belirten Şükrü Uras adlı vatandaş, bu yıl havanın bulutlu olması nedeniyle ışık hadisesinin gerçekleşmemesine üzüldüğünü dile getirdi.
Uras, 'Biz her yıl 21 Mart ve 23 Eylül ekinoks döneminde güneş hadisesini izlemek için ve bu manevi hazzı tatmak için Tillo’ya geldik ancak bugün havanın parçalı bulutlu olmanı nedeniyle bu hadise gerçekleşmedi. İnşallah 23 Eylül’de bu tarihi anlara hep beraber tanıklık edeceğiz' dedi.
Işık Hadisesini izlemek için ilçeye geldiğini dile getiren Şakir Özmazı adlı vatandaş, her yıl bu anlamlı olaya tanıklık etmek için ailesiyle beraber geldiklerini söyledi.
Özmazı, 'İbrahim Hakkı hazretleri molla Fakirullah hazretleri talebesi olarak 259 yıl önce bir güneş düzeneği kuruyor. 3 km ötede kalan duvardaki pencereden yansıyan ışık önce kuleye kuleden de yansıyarak üstadın başucunu aydınlatmaktadır. Bu hadise senede 2 defa gerçekleşmektedir. Ekinoks tarihleri olan 21 Mart ve 23 Eylül’de. Sabahın erken saatlerinde geldik. Maneviyat dolu bir mekandayız. Fakat bulut engeline takıldı. Genelde Mart’taki olayda böyle bir durumla karşılaşıyoruz. Ama inşallah 23 Eylül’deki programda çıplak gözle şahit olacağız' diye konuştu.
Güneş hadisesi nedir?
Din ilimlerin yanı sıra astronomi dehası ve Marifetname adlı eserin sahibi olan İbrahim Hakkı Hazretleri, 18. yüzyılda yaşamış önemli bir bilim adamıdır. 18. yüzyılın ortalarında zirvesinde olduğu astronomi bilgisini kullanarak kurduğu sistemle 21 Mart ve 23 Eylül, güneşin ekvatora dik düştüğü ve böylece gün ve gecenin eşitlendiği ekinoks günlerinde güneş, kendisi tarafından kurulan sistemle türbe içindeki Hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’nin kabri başına düşmüştür. ’Işık Hadisesi’ veya ’Güneş Hadisesi’ olarak bilinen bu sistem, türbenin restore edildiği 1960’lı yılların başına kadar da çalışmıştır. Restorasyon sırasında türbenin orijinal yapısında değişiklikler olmuş ve sistem çalışmamıştır. Daha sonra 5-6 yıl önce yapılan çalışmalar sonucu sistem yeniden çalıştırılmaya başlandı. Işık hadisesinin gerçekleştiği türbe, bir büyük ve iki küçük kubbenin örttüğü iki oda bir hol ile 8 köşeli ve 10 metre yüksekliğinde bir kuleden ibarettir. Her yıl gece ve gündüzün eşit olduğu 21 Mart ve 23 Eylül’de ’Işık Hadisesi’ bu türbede gerçekleşmektedir. İbrahim Hakkı Hazretleri, Tillo’nun 3-4 kilometre doğusunda bir tepe üzerinde harçsız taşlarla bir duvar yaptırır. Halk arasında Kal’at-ül Üstad diye bilinen bu duvarın etkisiyle, yeni doğan güneşin ilk ışınları türbenin tümünü gölgede bırakırken, duvarda bulunan 40 ile 50 santimetre ebadındaki pencereden geçen güneş ışınları, türbe kulesinin penceresine ve oradan da kırılmak suretiyle türbe penceresinden İsmail Fakirullah Hazretlerinin sandukasının başucunu aydınlatmaktadır. İbrahim Hakkı Hazretleri bu sistem ile ilgili olarak, 'Yeni Yılın ilk güneşi, eğer hocamın başucuna düşmezse, ben o güneşi neyleyim' diyerek Hocası İsmail Fakirullah Hazretlerine karşı olan saygısını göstermektedir.
KAYNAK: İHA
Yorum yapın