Bandırma Demokrasi Platformu, Gezi Parkı olaylarının 11’inci yıldönümü dolayısıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.

28 Mayıs 2013'te başlayan Gezi olaylarının 11. yıldönümü anıldı. İstanbul'daki Gezi Parkı'na Topçu Kışlası'nın yeniden yapılması için başlatılan inşaat çalışmalarını protesto etmek amacıyla düzenlenen eylemlerin üzerinden tam 11 yıl geçti. Gezi Parkı direnişi 11’inci yıldönümünde Bandırma’da anıldı. Bandırma Demokrasi Platformu tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında Gezi Direnişi’nin önemi vurgulandı.

Açıklamasında Gezi Parkı Direnişi’nde Türkiye tarihinin en mücadeleci halk hareketinin bir araya gelerek adaletsizliklere karşı çıktıklarını belirten Bandırma Demokrasi Platformu Dönem Sözcüsü Recep Gökdeniz, “11 yıl önce bugün ülkemiz tarihinin en demokratik, en katılımcı, en barışçı, en feminist, en adaletli, en ekolojist, en genç, en renkli ve en mücadeleci halk hareketi, dünyadaki ve ülkemizdeki adaletsizliklere karşı Gezi parkında buluştu. Buluşmakla kalmadı, ülkemizin siyasal, toplumsal ve kültürel tarihinde silinemeyecek kadar derin ve gökkuşağı gibi renkli bir iz bıraktı. Meydanları dolduran milyonların direnişi tüm renkleriyle dirençliliği, kararlılığı, çok sesli bir ezgiyi, yeryüzü sofrasında sıcak bir paylaşımı, kardeşleşmeyi, umudu simgeledi. Tüm bu gerçekliğin karşısında Gezi direnişini darbeyle, terörle ilişkilendirmek akılla, mantıkla, hukukla ve vicdanla izah edilemez. Bilinmelidir ki, Gezi davası ve benzeri tüm siyasi davalarda “adalet” mekanizmasını iktidarın siyasi emellerinin aracı haline getirmiş olmak ülkemize yapılan en büyük kötülüklerden biridir” diye konuştu.

Gezi Direnişi’nin adalet ve demokrasi için sönmeyecek bir umut olmaya devam edeceğini vurgulayan Gökdeniz, “Gezi davasında haklarından somut tek bir delil bile olmadan 7 yıldır tutsak edilen Osman Kavala için verilen ağırlaştırılmış müebbet cezası, 2 yıldır hukuksuzca hapsedilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden için verilen 18’er yıllık hapis cezaları onanmış durumda… Arkadaşlarımıza yaşatılan bu uzun tutukluluğun siyasi, hukuki ve insani sorumluluğundan hiç kimse kendini vareste tutamaz. Sadece sizlerin değil, çocuklarınızın da geleceğini bağlayacak bu utanç dolu siyaseti yürütmekten veya buna karşı büründüğünüz sessizlikten vazgeçin! Gezi davasında yaşatılan bu haksızlığın son bulması için ses verin! Sessiz kalmak, görmezden gelmek bu haksızlığa, adaletsizliğe ortak olmaktır. Talebimiz kısa, net ve somuttur; Gezi adına hapiste tuttuğunuz herkesi derhal serbest bırakın. 11 yıldır söylediklerimizi bugün de hatırlatıyoruz: Gezi Direnişi’nin gerçekten görülmesi gereken bir davası, unutturmayacağı değerleri ve kayıpları var. Gezi Direnişi’nin Berkin’in, Hasan Ferit’in, Ali İsmail’in, Ahmet’in, Mehmet’in, Abdo Can’ın, Medeni’nin, Ethem’in katillerinden ve azmettiricilerinden sorulacak bir hesabı var. Gezi Direnişi bu ülkenin dünü değil geleceğidir. Eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için sönmeyecek bir umut olmaya devam edecek” dedi.

HABER: HABER MERKEZİ