1.Balıkesir Kitap Fuarı, sekizinci gününde de temposunu yitirmeden kitapseverleri ağırlamayı sürdürdü. İlk günden bu yana 110 bin kişinin ziyaret ettiği fuar; söyleşiler, imza günleri ve gün sonu konseriyle günü kapadı.
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’ın, her şeyin en iyisini hak eden hemşehrileri için düzenlediği 1.Balıkesir Kitap Fuarı; tüm ihtişamı ve görkemiyle sekizinci gününde de kitapseverleri ağırlamaya devam etti. Söyleşiler, imza günleri ve kitap stantlarıyla ilk günden bu yana 110 bin kişiyi ağırlayan fuar, kapsamı ve konuklarıyla Balıkesir’e imzasını atmayı başardı. Fuar kapsamında düzenlenen söyleşilere vatandaşların ilgisi yoğun oldu. Salonu dolduran vatandaşlar, söyleşileri can kulağıyla dinledi.
“HER ŞEYİN MERKEZİNDE SİZ VARSINIZ”
Yıldır devam ettirdiği Okul Öncesi Öğretmenliğinin yanı sıra; oyun terapisi, masal terapisi, NLP ve çocuklarda bilişsel davranış terapisi konularında eğitimler veren Dilek Cesur “Bu Kitap Annelere Çok İyi Gelecek” adlı söyleşisinde okurlarıyla buluştu. Sıkıntılı anlarda sempatik sistemin devreye girdiğinin altını çizen Dilek Cesur “Hemen derin bir nefes alın, 3-4 saniye oksijeni içinizde tutun. Sonra bunu 5-10 dakika yapın. Her yaptığınızda şunu söyleyin; ‘Sen varsan, her şey var. Sen yoksan hiçbir şey yok.’ deyin. O yüzden sen iyiysen herkes iyi, sen kötüysen herkes kötü. Hiçbir şey senin kendi mutluluğundan, huzurundan daha değerli değil. Beyninizi iyi yönetebilmeniz için öncelikle nefes almayı öğrenebilmeniz gerekiyor. Hayatın içerisinde her şey var; güzellikler, sıkıntılar hepsi biziz. Bunların hepsine şefkat göstermemiz lazım, kucaklayacağız. Her şeyin merkezinde siz varsınız.” dedi.
“GEÇMİŞE BAY BAY DİYENLER,
GELECEĞİNE HAY HAY DİYEBİLİR”
Her sabah bir seçimle uyandığımızı vurgulayan Dilek Cesur “Ya iyi olmayı seçerek iyi olmaya devam edersiniz ya da kötülük halini seçip her şeye takar sağlıksız ve mutsuz bir hayat yaşarsınız. Vücuda stres hormonu salgılatırsanız sizi hasta eder. Bu yüzden kendimizle iyi geçinelim. Bizim kavgamız etrafımızdaki insanlarla değil kendimizle. Önce kendimizle barışmamız gerek. Bir gün hepimizin gideceği yer ve sonucu belli. Hayatın içerisinde gelen her şeye şefkat gösterin. İhanete uğradığınız, kırıldığınız, haksızlığa uğradığınız yerde kendinize şunu söylemeyi unutmayın; rota yenileniyor. Yolunuzu kaybetseniz de her zaman yeni bir rota vardır, geçmişe bay bay, geleceğe hay hay. Geçmişe bay bay diyenler, geleceğine hay hay diyebilir.” şeklinde konuştu.
ÇELENK: İNSANLAR KİMLİKLERİNİN KONFORUNUN
DIŞINA ÇIKMIYOR
Politika, sosyoloji ve politik psikoloji alanında tanınan yazar ve düşünür Tarık Çelenk “Mahallenin Krizinden Memleketin Krizine” adlı sunumunu gerçekleştirdi. Tarık Çelenk “İnsanlar kimliklerinin konforunda kalıyor ve kimliklerinin dışında düşünmüyor. Buna da “Kimlik kapanına yakalanmak” deniliyor. Kimlik kapanına yakalanmak deniliyor. Dünyada da var ama ne yazık ki bugün Türkiye’de insanlara bir hakikat derdini siyasi ve sosyal manada anlatmanız mümkün değil. Çünkü kimlik konforuna girdiğiniz zaman gerçek ve hakikat önemini kaybediyor. Yani kendi gerçekliklerinizin reddine başlıyorsunuz. Adalet duygunuz önemini kaybediyor ve ahlaki esneklikler oluşmaya başlıyor.” ifadelerini kullandı.
YENİ LİSAN HAREKETİYLE BİRLİKTE
MİLLİYETÇİLİK AKIMI OLGUNLAŞIYOR
“Gönenli Ömer Seyfettin Hayatı ve Kitapları” söyleşisini gerçekleştiren Balıkesir Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Arş. Gör. Dr. Sercan Ceylan, Ömer Seyfettin’in; Türkçü, Turancı, Milliyetçi ve yerli bilinci edindiği ilk yılların Hizmet Gazetesi ile tanıştığı İzmir devresi olduğunu söyleyerek “Genç Kalemler Dergisi ile tanıştığında yeni lisan dönemini başlatıyor. Yeni Lisan Hareketiyle birlikte Milliyetçilik Akımı; derinleşiyor, güçleniyor, gelişiyor ve olgunlaşıyor. Bu süreçte Ömer Seyfettin yalnız değil. Yanında; Ali Canip Yöntem ile Ziya Gökalp de var.” dedi.
İRONİNİN BABASI ÖMER SEYFETTİN
Ömer Seyfettin’in öykülerinde yaptığı ironiyi kendi zamanında abartılı bulan çok fazla yazar olduğunu belirten Ceylan “Fakat dünyada, 1970-80’lerden sonra gelişen edebiyat; bütün anlatısını, yöntemini ve tekniğini bu ironi üzerine kuruyor şu anda. Yani ironiyle ilgili binlerce araştırma yapılıyor. Dilin sınırlarını aşması, metinde söylenmeyen şeylerde gizlidir. Bir metinde; söylenmeyen şeyler, güldürü niteliği olup ima edilen şeyler, zaten metnin ana felsefesini oluşturan ve metni bir açık yapıt haline getiren şeylerdir.” diye konuştu.
MUHTEŞEM ŞİİR DİNLETİSİ
Söyleşilerin ardından TBMM 26. Dönem CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, genç yetenek Veysel Akyılmaz’ın gitarının eşliğinde Ahmet Arif ve Türk şiirinin önde gelen şairlerinin şiirlerini muhteşem bir performansla okudu.






