Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım diyor şarkı. Daha dün gibi, 2024’de yeni yıl hazırlığı ve heyecanını yaşarken bir bakmışız kendimizi 2025’de buluyoruz. Birbiri ardına günler haftaları, haftalar ayları, aylar yılları kovalayıp geçiveriyor. Yıl içinde aylara, mevsimlere şiirler ve şarkılar yazdık. “Bir ilk bahar sabahı güneşle uyandın mı hiç?” diye sorular sorduk. “Bir sonbahar akşamında rastladım size” diye mutluluklar paylaştık. “Eylül'de gel” diye tarih verdik. “Takvimlerden haberin yok mu?” Diye sitemde bulunduk.
Evet! Acısıyla tatlısıyla bir yılı daha geride bırakıyoruz. Yeni yıl, herkes için farklı bir anlam taşıyor. Bazılarımız geçen yılların, bazılarımız bitmekte olan yılın bize neler kattığının ya da bizden neler götürdüğünün hesabını yapıyor. Biten yıl neler yaptığımızı, neler öğrendiğimizi gözden geçiriyoruz. Çevremize yararlı olup olmadığımızı, zamanımızı iyi kullanıp kullanmadığımızı düşünüyoruz. Belki de pek çoğumuz, geride kalacak olan yıldan, daha çok yeni yıla odaklanıp umut dolu bir dilek listesi hazırlamaya başladık bile.
Her yeni yıl; yeni atılımlar, yeni umutlar, kısaca yenilikler yılıdır. İnsanlık her yeni yılda tarihini yeni başarılar, yeni buluşlar, yeni çalışmalar, kısacası her alanda ilerlemelerle zenginleştirir. Bizim de bu hızlı gidişata ayak uydurmamız kaçınılmaz olur. Bu gidişatta bizlerin yapması gerekense daha çok çalışarak başarıyı yakalamaktır. Değişmeyen tek şey yeni yıl dileklerimizizdir. Yeni yıl girerken palanlar yapılır. Daha pozitif olacağım. Daha çok kendime zaman ayıracağım. Daha çok kitap okuyacağım daha çok yeni yerler keşfedeceğim bunların en başında gelir.
Bir çoğumuz yeni yıl için dileklerimizi yazmaya başlamışızdır. Dileklerimizi yazarız, planlarımızı yaparız hani olur ya; yıllar geçer açarız okuruz diye günlükler dahi tutarız. Ocak ayı ilk haftasında bunları uygulamaya başlarız. Yılın ortalarına doğru bu uygulamadan vazgeçmeye başlarız. Bir çoğumuz da bugün yaparım, yarın yaparım diyerek, ertelemeye başlarız. Her yeni yıl diğerinin aynısıdır aslında. Yakınlarımızın, arkadaşlarımızın, sevdiğimiz insanların yeni yılını kutlayıp, yeni yılın sağlık, mutluluk, başarı, huzur ve yaşanan ekonomik kriz sonrasında bol kazanç getirmesi dilekleriyle başladığımız yeni bir hayat yolculuğunun kendisidir.
Bir de şu konuya açıklık getireyim. Yeni yıl kutlamasının Hıristiyan dünyasının bayram olarak kabul ettiği Noel'le ilgisi ve alâkası yoktur. Hıristiyanlar arasında Noel kutlamaları Hz. İsa'nın doğum tarihi olarak 25 Aralık'ta başlar ve bir hafta devam eder. Dinî bir özellik taşır. Bizim için ise yılbaşı sadece bir takvim olayıdır, hiçbir dinî özelliği yoktur. Yeni yıl için alış-veriş yapılması, özel yemekler hazırlanması son derece keyifli ve yerinde davranış biçimidir. Yeni yıl gecesi genelde, dost, akraba arkadaş ve yakın komşular ile birlikte geçirmek tercih edilirken, kimi ailelerde hep birlikte yeni yılı karşılamayı tercih ederler. Velhasıl yeni yılı coşkuyla, sevinçle eş dostla karşılamak o yılın bereketle, huzurla ve sağlıkla geçmesini istemekle eş değerdir. Yeni yıl kendimiz yenilmenin başlangıcıdır.
Hoş geldin 2025! Yitip gidenleri, kaybedilenleri, ayrılıkları, acıları geride bırakarak umutla, mutlulukla kucakladığımız bir yıl olsun. Hiç bitmeyen huzurlarla, hayallerle, mükemmel, mutlu ve huzurlu bir yıl geçirdik diyeceğimiz bir yıl olsun. Sağlık, mutluluk, sevgi, huzur ve başarı dolu bir yıl bizlerle olsun. Yeni yılınız kutlu olsun. Ne demiş büyük ilim ve din bilgini Hazreti Mevlâna; “Her gün bir yerden göçmek ne iyi,
Her gün bir yere konmak ne güzel
Bulanmadan, donmadan akmak, ne hoş!
Dünle beraber gitti cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.”
Sağlıcakla…
Yorum yapın