YAŞLILIK GÜNÜ
Bugün 1 Ekim Dünya yaşlılar günüdür. Yaşlılık hakkında bir şeyler yazmak istiyorum.
İnsanlar doğarlar, yaşarlar ve ölürler. Bu yaratılışımızın değişmez bir kuralı. Nasıl doğmamız elimizde olmadığı gibi ölmemizde elimizde değildir. Onu ancak Allah bilir. Ama nasıl yaşadığımız ve yaşamamıza nasıl yön vereceğimiz tamamen kendi elimizdedir. Her yaşın kendine göre bir güzelliği vardır. Yeter ki hayata güzel yanlarından bakalım ve hangi yaşta olursak olalım hayatımızın yaşanmaya değer birçok nimetlerinin olduğu gerçeğini hiç aklımızdan çıkarmayalım.
İnsanlar yaşlandıkça gerek bedeni gerek ruhi bakımdan birçok değişikler başlar. Organizmanın bedeni ve ruhi intibak gücü azalır. Yaşlılıkta her türlü hastalık halleri, acı veren her şey, ölüm düşüncesi, güçsüzlük hissi, çok sevilen kişi ve eşya kaybı ciddi ruhi problemlere sebep teşkil edebilir.
Büyüme 25 yaşlarında durur. Adale gücü en yüksek seviyededir. Bağışıklık sistemi yüksektir.
30 yaşından sonra vücut fonksiyon kapasitesi azda olsa düşmeye, bazı anatomik değişikler kendini göstermeye başlar.
40 yaşlarında çöküntü başlar, kilo artarken boy birkaç milim kısalır. Vücudun tabii savunma sistemi zayıflar.
50 yaşlarında deri kırışıp sarkmaya başlar. Vücut ağırlık kaybetmeye, görmede zayıflama ve hafıza kayıpları kendini göstermeye başlar.
60ve 70 yaşlarında boy yaklaşık 2 cm kısalmıştır. Kas gücü yarı yarıya düşer, tat alma duyusu iyice azalır, duyma ve görme fonksiyonlarında azalmalar görülebilir.
Genel olarak yaşlılığın 65 ile başladığı kabul edilir. Dünya sağlık Teşkilatının yaptığı yaş gruplaması şöyledir.45-59 orta yaşlı, 60-74 yaşlı, 75-89 ihtiyar, 90 ve üstü çok ihtiyar. Bu bölgelere ve ülkelere göre de değişebiliyor. Gelişen tıbbi imkânlarla birlikte ülkemizde de Avrupa ve Amerika da olduğu gibi yaş sınırı biraz daha yükselmiş olup yaşlı nüfusunda çoğalma başlamıştır.
Yaşlılıkta ortaya çıkan bedeni değişikler kişinin faal hayatını değiştirir. Bunlar sosyal şartlarda ki hızlı değişikliklere ayak uyduramadığından toplum içinde ki yerleri sarsıntıya uğrar. Bilhassa emekli olduktan sonra kabuğuna çekilip, toplum tarafından işe yaramaz, iş göremez duygusuna kapılarak toplum dışına itildikleri psikozuna girerler. Bu da gerek aile içinde ve gerekte toplumda bazı olumsuz durum ve sıkıntılara yol açmaya başlar. Günümüzde şehirleşmenin arttığı görülmektedir. Bu da kişiler arası münasebetleri gevşetir. Aile içinde ve evde kişiler arası ilişkiler azalıp, bağlar iyice zayıflar. Evlerde sohbet ve münasebetler yerini radyo, TV, gazete sinema gibi aletler alır ve böyle bir cemiyet ilişkileri iyice zayıflar, yaşlı insan kendisiyle ilgilenecek sohbet edecek konuşacak kimseler arar. Bütün bunlara şimdi de bilgisayar ve hele hele internet ve dokunmatik telefonlar eklenince evlerde saatlerce kimse kimseyle iki kelime etmez ve bundan da en büyük zararı ne yazık ki yaşlılar görür. Gerek aile fertleri gerekse toplum içinde kendini desteksiz görmeye başlayan etrafındakilerin kendisinden uzaklaştığını düşünen yaşlı hayatını kimseye muhtaç olmadan sürdürebilmek için geleceğiyle ilgili bir teminat, bir ümit, bir yuva aramaya başlar. Bunun içinde huzurevleri açılmakta yaşlılara maaş bağlanmakta, yapabilecekleri bir meşgale bulmaları ve daha çalışırken ileride zor durumda kalmamaları için sağlığına dikkat etmeleri sağlanmakta bunun için çalışmalar yapılmaktadır.
Günümüzde artık büyük ailelerin yerini küçük aileler almaya ve aile parçalanmaya başlamıştır. Köyünü ve toprağını terk eden genç nesil, kırsalda yaşayan yaşlı nine ve dedesini terk etmiş, yıllarca onları ziyaret etmeyip, bir telefonla onları arayıp gönüllerini yapmış olmakla görevlerini geçiştirmeye çalışmaktadır. İslamiyet’le başlayıp, Osmanlıyla devam eden en büyük teminatımız ve aile yapımız bilhassa bir asırdan beri Avrupalaşma ve modernleşme uğruna çok zayıflamış, günümüzde artık nine dede den öte anne baba bile terk edilip bağımsız bir aile adı altında sevgiden, saygıdan yoksun aile yapıları kurulmaya başlandı. Aile içinde sevgi bağları azaldı, insanların artık değil nine dedeye anne babaya bile tahammülü kalmadı. Oysa nine dede anne baba içerisinde yetişen eski nesil insanlar hayatı daha iyi anlamakta, daha sağlam karakterli fertler olmaktadırlar. İşe giden anne babanın yerini günümüzde bakıcılar veya çocuk yuvaları almıştır. Oysaki onların yerine çocuklara bakan yaşlı nine dede onları daha sağlam daha iyi ve ileride topluma daha faydalı fertler olarak kazandırılmasında büyük rol oynamaktadırlar. Ben şahsen kendimden örnek verecek olursam köyümde ailemiz kalabalıktı. Annem babam işe gidince uzun yıllar yatalak dedem beni dizinin dibine oturtur, bana başından geçmiş onca hatırayı, yaşadıklarını ve tecrübe ve bilgilerini aktarır benim ufkumun gelişmesine ve hayatıma yön verme konusunda büyük gayretleri ve katkıları olmuştur. Yine ninem beni çok sever, nereye giderse beni yanında götürür beni yanından hiç ayırmazdı. Benim yetişmemde annem babam kadar onların katkıları da çok büyük olmuştur.
Yüce dinimiz İslam yaşlılara ve anne babaya büyük önem vermiştir. Peygamber Efendimiz bununla ilgili buyurduğu bazı hadisleri buraya aktarmak istiyorum.
Müslüman yaşlılara hürmet ve ikram Allah u taalaya saygıdandır.
Büyüklerimizi saymayan küçüklerimize acımayan bizden değildir.
Cennet anaların ayakları altındadır.
Allah u taalanın rızası baba ve annenin rızasındadır.
Anne babanın yüzüne sevgiyle bakmak ibadet gibidir.
Bütün yaşlılarımıza sağlıklı uzun bir ömür, ölmüş anne baba, nine dede ve diğer yaşlılara da rahmetler diliyorum. Sağlık ve esenlik dileklerimle.
Not: Geçen hafta yayınlanan Osmanlı düşmanlığı hakkında ki yazım birçok kişi tarafından olumlu karşılanmasına rağmen az sayıda kişi tarafından beğenilmedi ve beni dolaylı olarak bir siyasi tarafın iktidarın veya Osmanlının maşası yalakası veya yardakçısı olmakla suçladılar. Ben 67 yaşında bir kişi olarak yazdıklarımda, hayatımda hiç kimsenin ne bir siyasi görüşün ne de bir siyasi iktidarın ne maşası ne yalakası ne de yardakçısı olmadım olamam da. Ben sadece tarihini geçmişini seven bir kişiyim. Kimse bana ne gerici ne yardakçı ne yalaka demeye hakkı yoktur. Bütün yazdıklarımın arkasındayım. Bunun böyle bilinmesini istiyorum.
Yorum yapın