YAŞANABİLİR ŞEHİRLER
Günümüzde dünya nüfusunun büyük bir kısmı kentlerde yaşıyor ve bu trendin önümüzdeki yıllarda da artarak devam etmesi bekleniyor. Bu nedenle, şehirlerin sürdürülebilir, yaşanabilir ve insan odaklı olması büyük önem taşıyor.
İyi bir şehirleşme için yapılması gerekenler hem mevcut şehirlerin iyileştirilmesi hem de yeni şehirlerin planlanmasında dikkate alınmalıdır.
Yaşadığımız şehir Balıkesir’de son yıllarda artan sanayileşmeyle birlikte nüfus artışı yaşanmakta. Bu sürecin yine artması gündemde işte bu sebeplerden iyi bir plan yapılması elzem.
***
Şehirler, sadece mimarlar ve politikacılar tarafından değil, aynı zamanda şehir sakinleri ve paydaşları tarafından da planlanmalıdır. Kent Konseyleri bu noktada önemli rol üstlenmekte. Katılımcı şehir planlaması süreçleri düzenlenerek, toplumun ihtiyaçları, beklentileri ve fikirleri alınmalıdır. Halkın katılımı, şehirlerin daha iyi bir şekilde tasarlanmasını ve yönetilmesini sağlayarak daha adil ve demokratik bir şehircilik anlayışının gelişmesine katkı sağlar.
Yaşanılabilir şehirlerdeki belki de en önemeli mevzu yeşil alanlar. Yeşil alanlar, şehirlerin nefes alabilmesini sağlayan önemli unsurlardır. Parklar, bahçeler ve doğal alanlar, insanların stresini azaltır, sağlıklı yaşamı teşvik eder ve sosyal etkileşimi artırır. Şehir planlamasında yeşil alanların artırılması ve korunması, çevre ve insan sağlığı için kritik bir öneme sahiptir.
Bu bağlamda tren yolunun bulunduğu alanda inşası devam eden inşaat projesini onaylamadığımı belirtmek isterim. Bir şehrin kalbine hançer nasıl sokulur deseniz o projeyi örnek gösteririm.
***
Şehirlerde trafik sıkışıklığı ve ulaşım sorunları, birçok büyük şehirde ciddi bir problem haline gelmiştir. Toplu taşıma, bisiklet yolları ve yaya dostu alanlar gibi sürdürülebilir ulaşım alternatifleri geliştirilmeli ve teşvik edilmelidir. Araba kullanımını azaltacak çevreci politikalar, hava kirliliğini azaltacak ve yaşam kalitesini yükseltecektir.
Her şehrin kendine özgü kültürel ve tarihi değerleri vardır. Bu değerlerin korunması ve yaşatılması, şehirlerin kimliklerini muhafaza etmelerini sağlar. Tarihi binaların restore edilmesi, geleneksel mahallelerin korunması ve kültürel etkinliklerin düzenlenmesi, şehirlerin cazibesini artırır.
İyi bir şehir, tüm sakinlerine eşit hizmetler sunmalıdır. Eğitim, sağlık, barınma gibi temel sosyal hizmetlere erişimde adaletin sağlanması büyük önem taşır. Dezavantajlı bölgelerin iyileştirilmesi ve toplumsal eşitsizliklerin giderilmesi için çaba gösterilmelidir.
Binaların enerji tüketimi, çevresel etkileri ve şehirlerin sürdürülebilirliği üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Yeşil binaların yaygınlaştırılması ve enerji verimliliğine odaklanılması, hem çevre dostu bir yaklaşımı destekler hem de yaşam maliyetlerini düşürür.
Ayrıca iyi bir şehir kriz durumlarına hazırlıklı olmalıdır.
Doğal afetler, salgın hastalıklar gibi kriz durumları, şehirlerin planlamasında göz önünde bulundurulmalıdır. Acil durum ekipleri ve planları hazırlamak, kriz anlarında daha etkili ve hızlı müdahale sağlar.
Son olarak sanat yaşanılabilir bir şehir sanat ve kültürü teşvik etmeli.
Sanat ve kültürel etkinlikler, şehirlerin sosyal dokusunu zenginleştirir ve yaşam kalitesini artırır. Sanatın ve kültürel etkinliklerin teşvik edilmesi, şehirlerin yaratıcı ve canlı bir atmosfere sahip olmasını sağlar.
İyi bir şehirleşme için sadece fiziksel altyapıyı değil, sosyal, çevresel ve kültürel boyutları da kapsayan kapsamlı bir planlama yaklaşımı gerekmektedir. Katılımcı süreçlerle tüm paydaşların görüşlerini dikkate alarak, doğal ve insana odaklı bir şehircilik anlayışıyla geleceğe daha yaşanabilir ve sürdürülebilir şehirler inşa etmek mümkündür.
Saygılarımla.
Yorum yapın